İnfertilite (kısırlık), hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilen bir problemdir. Toplumda sıkça rastlanılan bu sorunun kaynağında çeşitli faktörler yer alır.

Sağlık üzerinde olumsuz etki oluşturan kişisel ve çevresel etmenler, uygun önlemler alınmadığında infertiliteye sebep olabilir. Bu nedenle çocuk sahibi olmayı planlayan çiftlerin zararlı alışkanlıklardan kaçınarak sağlıklı yaşam stili edinmeleri önerilir.

Beslenme, sağlıklı yaşam düzeni açısından önem taşır. Özellikle çocuk sahibi olmak isteyen aileler, beslenme biçimlerine özen göstermelidirler.

Kafein bulunduran içecekler ise sağlıklı beslenme açısından dikkatli olunması gereken öğelerden biridir. İçerisinde kafein bulunan içecekler, çeşitli faydalarının yanında bir takım olumsuz özelliklere de sahiptir.

Geçmişte yapılan bazı araştırmalar ise kafeinin üreme sağlığı üzerinde bazı zararları olabildiğine işaret eder. Bununla birlikte bahsedilenin aksi yönünde sonuçlar gösteren çalışmalar da mevcuttur.

Kafein kısırlık yapar mı sorusuna yönelik kapsamlı bilgi içeren bu yazıyı inceleyerek kafeinin infertilite üzerindeki etkisi hakkında net bir fikir edinebilirsiniz.

Kafein Kısırlığa Neden Olur mu?

Kahve içmek kısırlaştırır mı benzeri sorulara tam bir yanıt verilmemesi sebebiyle endişeye kapılan aileler, günlük kafein tüketimleri konusunda kararsız kalabilirler.

Kahve içmek doğurganlığı azaltır mı şeklindeki sorulara en doğru cevabın verilebilmesi için ise geçmişten bugüne yapılan tüm araştırmaların hassas bir şekilde incelenmesi gerekir.

1988 yılında yapılan bir araştırma, kafein ve infertilite riski hakkındaki şüpheleri artırır niteliktedir. Bu çalışmada, her gün yaklaşık 1 bardak kahve tüketen kadınların diğerlerinin yarısı oranında hamile kalabildikleri belirtilir.

Fakat daha sonraki araştırmalarda benzer sonuçlar mevcut değildir. 2012 yılında yapılan kapsamlı bir klinik çalışma, günde 1 bardaktan fazla kahve tüketen kadınlar ile daha az veya hiç tüketenler arasında benzer fertilite (doğurganlık) oranlarının bulunduğunu gösterir.

2017 yılındaki bir başka araştırmada ise kafeinin doğurganlık üzerinde net bir etkisi bulunmadığı fakat düşük riski açısından olumsuz nitelikler taşıdığı belirtilir.

18 bin kadın üzerinde gerçekleştirilen geniş kapsamlı bir çalışmada, kafein ile infertilite arasında herhangi bir ilişkinin saptanmadığı yönünde sonuca varılır.

Sonuç olarak, kadınlardaki kafein alımının infertilite açısından kesin bir risk faktörü olmadığı söylenebilir. Bununla birlikte özellikle şekerli kahvelerin, içerisindeki şeker sebebiyle doğurganlığı etkilediği unutulmamalıdır.

Şekersiz ve aşırı düzeylere ulaşmayan kahve tüketimi, infertilite açısından belirgin bir risk niteliği taşımaz. Fakat bunun sadece kadınlar değil erkekler için de uygulanması gerektiği bilinmelidir.

Kahve erkeklerde kısırlık yapar mı sorusuna cevap oluşturan ve 20 bin erkeği kapsayan bir çalışma sonucunda toplanan bilgiler şöyledir:

• Kafein, sperm sağlığı açısından risk oluşturabilir. Buna rağmen semen kalitesi üzerinde net bir etkisi yoktur.
• Kahve tüketimi, daha geç çocuk sahibi olunmasına sebep olabilse de ciddi bir risk faktörü oluşturmaz.
• Özellikle hem şeker hem de kafein içeren soda benzeri içecekler sperm kalitesini olumsuz etkiler.
• Uzmanlar hem kadınlar hem de erkekler için şekerli ve gazlı içeceklerden kaçınılmasını; kafein tüketiminin sınırlandırılmasını önerirler.

Hangi İçeceklerde Kafein Vardır?

Üreme sağlığı açısından kafeinin miktarı kadar kaynağı da önem taşır. Özellikle yüksek düzeyde kafein içeren ve şekerli gıdalar, infertilite ve düşük riskine yol açar.

Çocuk sahibi olmayı planlayan anne ve baba adayları, bu süreçteki kafein tüketimlerini sınırlayarak uygun kaynakları tercih etmelidirler.

Örneğin, kafein içeriğine rağmen çayın doğurganlık için olumlu özelliklere sahip olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur.

Nescafe kadınlarda kısırlık yapar mı veya hangi kahve içilmelidir gibi sorulara cevap arayan bireyler ise öncelikle içeceklerde bulunan kafein düzeyleri konusunda bilgi sahibi olmalıdırlar. Kafein içeren gıdalar ve yaklaşık içerik değerleri ise aşağıdaki şekilde listelenebilir:

• Filtre kahve: 95 mg/bardak (225 ml)
• Türk kahvesi: 165 mg/fincan (40 ml)
• Espresso: 63 mg/shot (30 ml)
• Granül hazır kahve: 62 mg/bardak (225 ml)
• Siyah çay: 47 mg/bardak (225 ml)
• Yeşil çay: 28 mg/bardak (225 ml)
• Kola: 33 mg/kutu (330 ml)
• Enerji içecekleri: 40-250 mg/bardak (225 ml)

Türk Kahvesi Yumurtalıklara Zarar Verir mi?

Türk kahvesi, ince öğütülen kahve çekirdeklerinin kaynatılarak filtre edilmeden servis edildiği geleneksel bir içecek türüdür.
Kahve filtre edilmediği için yüksek kafein değerlerine sahip olan bu tür, çocuk sahibi olmayı planlayan bireyler tarafından aşırı miktarda tüketilmemelidir.

Türk kahvesi yumurtalıklara zarar verir mi sorusuna ise gerçekleştirilen araştırmalar doğrultusunda cevap verilmelidir.

Türk kahvesinin yumurtalıklar (overler) üzerindeki etkileri konusunda içerdiği kafein ve şeker miktarı önemlidir. Kafeinin over sağlığını olumsuz etkilediği yönünde kesin sonuç gösteren herhangi bir çalışma yoktur. Buna rağmen kafeinin vücutta uyardığı sistemler sebebiyle hormonal dengeyi değiştirebildiğini belirten araştırmalar mevcuttur.

Kafein, uyarıcı özelliği sebebiyle yumurtlama döngüsünü düzenleyen bazı hormonları etkileyebilir. Buna bağlı olarak özellikle aşırı miktarda tüketimi olan kişilerde adet düzensizlikleri ile karşılaşılabilir.

Türk kahvesinin over sağlığı için risk oluşturan en önemli içeriği ise şekerdir. Yapılan bir çalışma, şekerli kahve tüketimine bağlı olarak yumurta sayısının ve kalitesinin azaldığı gösterilir.

Bu nedenle, tüm içeceklerde olduğu gibi türk kahvesinde de şekersiz tercihlerin uygun olduğu söylenebilir.

Kahve Düşüğe Neden Olur mu?

Kahve içmek çocuk olmasına engel mi şeklindeki sorulara verilebilen doğru yanıtlar, iki kısımda ele alınmalıdır. Birinci kısım, infertilite riskinde artış olup olmadığıdır.

Yukarıda da belirtildiği üzere, kafein alımı ile infertilite riski arasında belirgin bir ilişki yoktur. Kafein alımının çocuk sahibi olunması açısından olumsuz etkileri ise daha çok ikinci kısımda, yani hamileliğin devam ettirilebilmesi aşamasında yer alır.

Uzmanlar tarafından yapılan kapsamlı araştırmalara göre, günlük 300 mg kafein tüketimi ile spontan düşük riskinde %37 oranında artış gözlenir.

600 mg kafein alımı ise hiç tüketmeyenler ile kıyaslandığında, 2.5 kat düşük riskine yol açar. Ek olarak, yüksek oranda kafein tüketiminin sonucunda düşük doğum ağırlığı gibi bebeğin sağlığını tehlikeye sokan durumlar da daha sık gözlenir.

Bu nedenle gebelik sürecindeki kadınların günde en az fazla 200 mg kafein almaları tavsiye edilir. Benzer şekilde, tüp bebek tedavisi planlanan ailelerde de hem anne hem de baba adaylarının kafein tüketimlerini sağlıklı düzeyler ile sınırlandırmaları önerilir.

Hamilelik ve tüp bebek tedavisi süreçleri boyunca özen gösterilmesi gereken tüm noktalar için ise uzman bir hekime danışılmalıdır. Tüm sorularınız için 444 39 49 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Aklınıza takılan tüm sorularınız için Umut Ol Umut Bul Facebook grubumuza üye olabilirsiniz.