Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Çocuk sahibi olmanın önündeki en önemli engel arasında yer alan erkek kısırlığı, pek çok farklı sebepten kaynaklanabilir. Erkeklerde kısırlığa yol açan sağlık sorunlarından biri de kanserdir.
Özellikle testislerde oluşan tümörler, erkeklerin sperm üretimini tamamen durdurabilir ya da doğurganlığı etkileyecek ölçüde azaltabilir.
Peki, erkeğin kısır olup olmadığı nasıl anlaşılır ve kemoterapi alan hastalar cinsel ilişkiye girebilir mi gibi soruların yanıtlarını biliyor musunuz? İşte erkekte kısırlık belirtileri, kanser ve tedavi yöntemlerinin sperm kalitesi üzerine etkileri hakkında merak ettiğiniz tüm detaylar…
Kanser, insanların karşılaşabileceği en ciddi hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alır ve pek çok farklı vücut fonksiyonunu olumsuz yönde etkiler.
Kanser türleri için uygulanan tedavi yöntemleri, hastalığın seviyesine göre çeşitli yan etkilere yol açabilir. Erkeklere uygulanan kanser tedavilerinin yan etkileri arasında, sperm kalitesinin düşmesi de bulunur.
Kanserli hücre ve dokuları etkisiz hâle getirmek için uygulanan kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri, geçici bir süreliğine yararlı dokulara da zarar verebilir. Üreme sistemindeki dokular da kanser tedavisinden olumsuz yönde etkilenebilir.
Kanser hastalığının kendisi de üreme sistemine zarar verebilir ve geçici ya da kalıcı kısırlığa yol açabilir. Testis tümörleri ve Hodgkin lenfoması gibi kanser türleri, doğrudan üreme sistemine etki etmeleri sebebiyle hücrelerde ve dokularda yapısal bozukluklara yol açabilir.
Sperm üretimini son derece olumsuz yönde etkileyen bu hastalıkların tedavisi doğru şekilde yapılır ve hasta tedaviye olumlu şekilde cevap verirse, hastanın tedavi sonrasında doğurganlığı yeniden kazanma şansı yükselir.
Tüp bebek yaptıran hastalarımızın hikayelerini izlemek için tıklayın.
Kanser hastalığıyla mücadele eden pek çok erkek, kemoterapinin spermleri öldürüp öldürmediğini merak eder. Kemoterapi, kanserli hücreleri ve tümörleri vücuttan bir an önce atmak amacıyla uygulanır ve bu sebeple de son derece etkilidir.
Kemoterapi ilaçları, sperm kalitesini düşürebilir ya da üreme sistemini olumsuz yönde etkileyerek sperm üretimini tamamen durdurabilir. Bu evrede dikkat edilmesi gereken faktörlerin sayısı bir hayli fazladır.
Erkeğin yaşı, medikal geçmişi, kanserin türü, evresi ve uygulanan tedavi yöntemi gibi farklı faktörler, kemoterapinin spermler üzerindeki etkisinin ne yönde olacağını belirler.
Kanser hastalığının ve uygulanacak tedavi yöntemlerinin doğurganlık üzerinde ne şekilde etki edeceği, tedavi öncesinde yaklaşık olarak tahmin edilebilir.
Bu sebeple, kanser hastalığına yakalanan erkeklerin tedavi sonrasında çocuk sahibi olma istekleri bulunuyorsa, bu durumu doktorlarıyla paylaşmalarında ve çeşitli tedbirler almalarında yarar bulunur.
Kemoterapi sebebiyle yaşanan kısırlık, genellikle geçici şekilde ortaya çıkar ve tedavi sonrasında kendiliğinden düzelir. Kemoterapi sonrasında yaşanan iyileşme, kimi erkeklerde 2 ila 4 hafta arasında gerçekleşirken kimi erkeklerde ise birkaç yılı bulabilir.
Tedavinin geçici olarak oluşturduğu kısırlık probleminin giderilmesi için herhangi bir ek işleme gerek duyulmaz. Vücudun dinlenmeye ve toparlanmaya bırakılması, sperm kalitesinin eski hâline dönmesi için yeterlidir.
Kimi durumlarda ise kanser tedavisi gören erkeklerin baba olabilmesi için çeşitli işlemler uygulanmasında yarar bulunur. Kanser hastası erkeklerin tedavi sonrasında çocuk sahibi olabilmek için tercih edebilecekleri yöntemler şöyledir:
Sperm Dondurma: Bazı kanser türlerinde, kısırlığın tedavi sonrasında tamamen geçip geçmeyeceği öngörülemeyebilir ya da kısırlığın kesin olarak kalıcı olacağı bilinebilir.
Bu durumdaki erkeklerin tedavi sonrasında baba olabilmeleri için sperm dondurma işlemine başvurmalarında yarar bulunur. Sperm dondurma işlemi, hastalık ve tedavi yöntemleri tam kısırlığa yol açmadan önce uygulanır.
Erkekten alınan sperm örnekleri, laboratuvar ortamında dondurulur ve saklanır. Sonraki süreçte erkek ne zaman baba olmak isterse, saklanan donmuş spermlerden yararlanılır ve böylece kanser tedavisi gören kişi, kalıcı kısırlık sorunu yaşasa dahi baba olabilir.
Testis Dokusu Dondurma: Tedavi öncesinde uygulanabilecek işlemlerden biri de erkekten testis dokusu alınması ve bu dokunun dondurulmasıdır. Kanser sebebiyle menisi bulunmayan ya da mevcut menisi içinde sperme rastlanmayan erkeklerden tedavi öncesinde testis dokusu alınabilir.
Testis dokusunda henüz vücut tarafından meniye salgılanmamış çok sayıda sperm bulunur. Tedavisi tamamlanan hasta, baba olmak isterse doku içindeki spermlerden yararlanılarak döllenme işlemi gerçekleştirilebilir.
Radyasyon Kalkanı: Eğer kanser hastası erkeğe yalnızca radyoterapi uygulanacaksa, tedavi yönteminin kısırlığı engellemesi için testisler üzerine radyasyon koruma kalkanı uygulanabilir.
Hastanın durumuna göre bir ya da iki testise uygulanan radyasyon koruma kalkanı, radyoterapi sebebiyle yaşanabilecek geçici ya da kalıcı kısırlık sorunlarını engelleyerek erkeğin dilediği zaman baba olabilme şansını korur.
Kanser tedavilerinde uygulanan kemoterapi ilaçlarının kısırlığa yol açabileceği, tıp dünyası tarafından bilinen ve kabul edilen bir gerçektir. Kemoterapinin kısırlığa yol açmaması durumunda ise erkeklerin yine de tedavi süreçleri zarfında baba olmaktan kaçınmaları önerilir.
Kemoterapi işlemlerinde kullanılan ilaçlar, yüksek etkileri sebebiyle spermlerde deformasyon oluşturabilir. Bu deformasyon, spermlerin dölleme işlemini gerçekleştirmesini engellemese bile DNA dizilimlerine zarar verebilir.
DNA yapısı bozulan spermler ise hamileliğin sağlıklı bir şekilde gelişmesini engeller ve doğacak çocuklarda çeşitli anomaliler oluşmasına yol açabilir.
Kanser tedavisi görürken partneri hamile kalan erkeklerin fiziksel ya da zihinsel engelli çocuk sahibi olma riski, sağlıklı erkeklere göre çok daha yüksektir.
Bu sebeple, tedavisi tamamlanmamış ve kemoterapi etkilerini tam olarak vücudundan atmamış erkeklerin baba olmayı ertelemesi son derece yararlıdır.
Kemoterapi yüzünden bozulan sperm kalitesi, doğacak bebekte farklı kalıtımsal rahatsızlıklar oluşmasına ya da hamilelik sürecinde anne adayının çeşitli hastalıklarla karşılaşmasına sebep olabilir.
Bu yüzden, tedavinin tam kısırlığa yol açmayacağı kesinleşirse doktorunuzla doğum kontrol yöntemleri hakkında görüşmenizde ve tedavi sürecinde olası gebelikleri önlemenin en sağlıklı yollarını öğrenmenizde yarar bulunur.
Kemoterapinin sperm DNA’sı üzerindeki etkisi, pek çok erkekte ortalama 3 ila 12 ay arasında ortadan kalkar. Bu süre sonunda doktorunuzdan da onay alarak baba olmayı deneyebilirsiniz.
Eğer kısırlık, tüp bebek ve doğum hakkında bilgi almak istiyorsanız, Bahçeci Tüp Bebek Merkezi’ni hemen arayabilirsiniz. Tüm sorularınız için 444 39 49 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.
Aklınıza takılan tüm sorularınız için Umut Ol Umut Bul Facebook grubumuza üye olabilirsiniz.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.