Bahceci Tup Bebek

Jinekolojik Kanserler ve Tedavi Yöntemleri

Jinekolojik Kanserler ve Tedavi Yöntemleri; Kadın hastalıklarıyla ilgilenen bir tıp alanı olan jinekoloji, ergenlikten menopoz dönemi ve sonrasına kadar olan tüm kadın hastalıklarını kapsar.…

Jinekolojik Kanserler ve Tedavi Yöntemleri
    

Jinekolojik Kanserler ve Tedavi Yöntemleri; Kadın hastalıklarıyla ilgilenen bir tıp alanı olan jinekoloji, ergenlikten menopoz dönemi ve sonrasına kadar olan tüm kadın hastalıklarını kapsar. Jinekolojik onkoloji ise bu alanın kanserlere yönelen bölümüdür.

Yumurtalık, meme, rahim ve rahim ağzı kanserleri en sık görülen jinekolojik kanser türleridir. Bunların dışında rahim, vulva ve vajina kanserleri de kadın sağlığını ciddi ölçüde tehdit eden kanserler arasındadır.

Tüm dünyada kalp hastalıklarından sonra en çok ölüme yol açan hastalıklar arasında yer alan jinekolojik kanserler için erken teşhis koymak ve doğru tedavi planı oluşturmak hayati önem taşır. Jinekolojik onkoloji uzmanı hekimlerin tedavi planlarıyla erken dönemde başarılı sonuçlar alınabilmektedir.

Jinekolojik Kanserler Nelerdir?

Çok sayıda türü bulunan jinekolojik kanserlerin görülme sıklığı yaş grubuna göre farklılık gösterir. Peki, jinekolojik kanserler neler? Meme kanseri jinekolojik mi? Günümüzde en sık görülen jinekolojik kanser çeşitleri rahim ağzı, yumurtalık, meme ve rahim kanserleridir.

Bunların dışında tuba uterina olarak bilinen tüplerde de kanser görülebilir. Vulva ve vajina kanserleri de jinekolojik onkolojinin alanına girer. Rahim, yumurtalık ve rahim ağzı kanserlerinde erken tanı oldukça önemlidir.

Erken tanı sayesinde doğru tedavi planları belirlenebilir ve bu kanser türlerinin başarılı bir şekilde iyileşmesi sağlanabilir. Hastalığın hangi evrede olduğuna göre izlenen tedavi seçenekleri, tedavi seyrini olumlu yönde etkilemektedir.

Jinekolojik kanser türlerinin görülme sıklığını artıran pek çok faktör vardır. Ailenizde bu tür kanser hastalıklarına sahip bireyler varsa sizde de jinekolojik kanser hastalıkları görülme riski artabilir.

Bunun yanı sıra hiç doğum yapmamış olmak, fazla kilolu olmak, cinsel yolla bulaşan hastalıklar geçirmek ve sigara kullanmak gibi etkenler bu hastalıkları tetikleyebilir.

Stresli yaşam tarzı da pek çok kanser türünde olduğu gibi bu hastalıklar için de risk faktörü oluşturur. Risk faktörlerinin varlığı halinde sağlık kuruluşlarına başvurarak erken tanı ve tedavi için gerekli adımların atılması önerilir.

Böylece hastalık ilerlemeden uygun tedavi planları ile başarı sonuçlar elde edilebilir. Ayrıca düzenli olarak jinekolojik muayeneye giderek farkında olmadığınız kanser belirtilerinin erken evrelerde teşhis edilmesini de sağlayabilirsiniz.

Jinekolojik Kanserler Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

En sık görülen jinekolojik kanserler arasında olan yumurtalık, rahim ve rahim ağzı kanserleri erken teşhiste tedaviye yanıt verme oranı yüksek hastalıklardır. Bu hastalıkların tedavisinde cerrahi yöntemler uygulanabilir.

Buna ek olarak radyoterapi ve kemoterapi gibi temel kanser tedavisi yaklaşımlarından da yararlanılır. Jinekolojik kanserler için tedavi planları belirlenirken kanserin meydana geldiği organlar göz önünde bulundurulur.

Buna göre jinekolojik muayene ve radyolojik tetkiklere başvurulur. Laboratuvar tetkiklerinden de destek alınarak tanı konulur. Kesin tanı sonrasında hastanın yaş ve sağlık durumu gibi kriterler dikkate alınarak kişiye özel tedavi planları belirlenir.

Jinekolojik kanser türlerine göre izlenen tedavi planı ve kullanılan ilaçlar farklılık gösterir. Yumurtalık kanseri hemen hemen her yaş grubunda ortaya çıkabilen bir kanser türüdür.

Over kanseri olarak da bilinen bu jinekolojik hastalık genellikle karın ve pelvis bölgesine kadar yayılmadan önce pek belirti göstermez. Bu nedenle jinekolojik muayenelerin önemi büyüktür.

Düzenli olarak yapılan muayeneler ile bu hastalığın erken evrelerde tespit edilerek tedavi edilmesi sağlanabilir. Hem hormonal hem de çevresel etkenler over kanserinin ortaya çıkmasında rol oynar.

Uzun süre boyunca doğum kontrol hapı kullanmak, ailede jinekolojik kanser öyküsü bulunmak, obezite ve ilerleyen yaş faktörleri bu hastalığın görülme riskini artırabilir. Bu risk faktörlerine sahipseniz jinekolojik kanserler konusunda daha temkinli olmalısınız. Jinekolojik muayenelerinizi aksatmadan takip etmelisiniz.

Yumurtalık kanserinin ileri evrelerinde karında sıvı birikimi, çeşitli bağırsak ve idrar problemleri ortaya çıkar. Menopoz sonrası kanama, sık sık idrara çıkma ihtiyacı, adet düzensizliği, iştah ve kilo kaybı gibi belirtiler de bu hastalığa işaret ediyor olabilir.

Erken teşhisle birlikte yumurtalıktaki tümör veya tümörlere odaklı bir tedavi planı belirlenir. Pelvik muayene, tomografi, MR, ultrason, patolojik analiz ve kan tahlillerinden yararlanılarak kişiye özel tedavi planı oluşturulur. Gerekli durumlarda cerrahi yöntemlere başvurulur. Ayrıca kemoterapi ve radyoterapi tekniklerinden de yararlanılır.

Rahim ve Rahim Ağzı Kanserlerinde Tedavi Yöntemleri

Jinekolojik kanserler söz konusu olduğunda endometrium kanseri ne demek sorusuyla sıklıkla karşılaşılır. Endometrium kanseri, rahim kanseri olarak da bilinen bir hastalıktır. Östrojen ve progesteron seviyelerindeki değişimin rahim kanseri için risk oluşturduğu düşünülmektedir.

Genetik faktörler, geç menopoz yaşanması, kısır olmak, ilerleyen yaş, fazla kilolu olmak ve diyabet gibi etkenler bu hastalığı tetikleyebilir. Polikistik over sendromuna sahip olmak da bu kanser türü için risk faktörü oluşturur.

Rahim kanseri tanısının konulabilmesi için vajinal ultrason, biyopsi, MR ve tomografi tetkiklerinden yararlanılır. Kanserin hangi evrede olduğuna göre tedavi planları belirlenebilir.

Gerekli durumlarda cerrahi yöntemlerden yararlanılmakla birlikte hormon tedavisine de başvurulabilir. Bunlara ek olarak radyoterapi veya kemoterapi tercih edilebilir.

Serviks kanseri olarak bilinen rahim ağzı kanseri ise önlenmesi mümkün bir hastalıktır. Genital bölgenin enfekte olmasına neden olan bu kanser türü, temas yoluyla yayılır. HPV virüsünün yol açtığı rahim ağzı kanseri, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar nedeniyle tetiklenebilir.

Bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçların kullanımı, dengesiz beslenme ve uzun süre boyunca doğum kontrol hapı almak bu hastalık için risk faktörüdür. 16 yaş öncesi başlayan cinsel ilişki süreci de serviks kanseri için risk oluşturur.

Ayrıca yüksek doğum sayısı ve sigara kullanmak da rahim ağzı kanserine yol açabilir. Düzenli olarak yapılan jinekolojik muayeneler ile engellenebilen bu hastalık, erken dönemde teşhis edilebilir. Bunun için “pap smear” ve HPV tespitini sağlayan tetkiklere başvurulabilir.

Tedavi sürecinde diğer jinekolojik hastalıkların tedavi prosedüründen yararlanılır. Jinekolojik kanser türleri ve bu hastalıkların tedavi süreciyle ilgili ayrıntılı bilgi edinmek için 444 39 49 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Yorumunuzu Gönderin



Henüz yorum yapılmamış
    Doktora Sorun - [blog_doktor]



    Telefon Numaranız: