Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Tıpta tüp ligasyonu olarak bilinen tüplerin bağlanması işlemi, yumurtalıklarda olgunlaşan yumurtanın rahme inişini engelleyen, bir tür gebelikten korunma yöntemidir.
En başarılı doğum kontrol yöntemleri arasında yer alan tüplerin bağlanması, %99’a varan oranda koruma sağlar. Laparoskopik cerrahi operasyonla ya da sezaryen sırasında yapılan tüp ligasyonu işleminde kişinin rahmi ile yumurtalıkları arasında bulunan fallop tüpleri bir kıskaç aracılığıyla bükülerek bağlanır.
Böylece erkek üreme hücresi olan sperm, rahme ulaşsa bile döllenmenin gerçekleşeceği fallop tüplerine, dolayısıyla yumurta hücresine ulaşamaz.
Her yaştan kadına uygulanabilen tüplerin bağlanması işlemi, diğer tüm koruma yöntemlerinin aksine kalıcı bir doğum kontrol yöntemidir. Farklı bir deyişle işlemin, belirli aralıklarla yenilenmesi ya da günlük olarak ilaç kullanılması gibi gereksinimleri bulunmaz.
Tüp bağlatma işlemi yüksek oranda doğum kontrolü sağlasa da cinsel hastalıklara karşı kişiyi korumaz. Tüp bağlatma işlemi, bazı vakalarda tüpler tamamen çıkarılarak yapılır. Özellikle yumurtalık kanseri riski bulunan kişilere yapılan bu işlem, geri döndürülemez.
Yani kişi bu işlemden sonra bir daha doğal yollardan hamile kalamaz. Ancak fallop tüpleri kıskaç aracılığıyla bükülerek bağlandığında işlem kısmen geri döndürülebilir.
“Tüplerin bağlanması ameliyatı ne kadar sürer?” ve Tüplerin bağlanmasının zararları nelerdir? konularına geçmeden önce sıklıkla sorulan Tüplerin bağlanması nedir? sorusunu yanıtlamak gerekir.
Tüp bebek yaptıran hastalarımızın hikayelerini izlemek için tıklayın.
Tüplerin bağlanması operasyonu, tüp sterilizasyonu ya da tüp ligasyonu olarak da tanımlanır. Bu işlem ile fallop tüpleri bağlanır ve kişinin gebe kalması engellenir.
Gebeliğin oluşması için beyinde yer alan hipotalamus bölgesi, yine beyinde yer alan bir diğer endokrin organı olan hipofiz bezini uyarır. Böylece hipofiz bezi LH ve FSH hormonları salgılar.
Kan dolaşımı aracılığıyla yumurtalıklara ulaşan hormonlar, yumurtalık rezervinde bulunan yumurtaların bir kısmının olgunlaşmasını sağlar. Olgunlaşan yumurtalar, içinde bulundukları folikülleri ya da diğer bir deyişle kesecikleri çatlatır.
Yumurtalar arasında en sağlıklı olanı, yumurtalıklarla rahim arasında köprü görevi gören fallop tüplerine atılır. Fallop tüplerinde erkek üreme hücresi olan sperm ile karşılaşması durumunda yumurta döllenir ve gebelik süreci başlar.
Döllenen yumurta daha sonra rahme yerleşir ve bundan sonra bebeğin gelişimi doğuma kadar rahimde devam eder. Tüplerin bağlanması işleminde ise fallop tüpleri bağlandığı için yumurtalık ile rahmin bağlantısı kesilmiş olur. Böylece sperm, yumurtaya ulaşamaz ve gebelik önlenmiş olur.
Kadınlarda tüplerin bağlanması, kesilerek, yakılarak ya da bağlanarak yapılabilir. Bazı durumlarda tüpler tamamen de alınabilir. Laparoskopik yöntemle ya da sezaryen sırasında yapılabilen bu işlemde çoğunlukla tüpler, kıskaç yardımıyla bükülerek bağlanır.
Operasyonun nasıl yapılacağı çoğunlukla kişi ile hekimin ortak kararına bağlıdır. Kişi bundan sonra kesinlikle gebe kalmak istemiyorsa, tüpler yakılarak ya da kesilerek bağlanabilir.
Sıkça merak edilen “Kadınlarda tüplerin bağlanması nasıl yapılır?” sorusu bu şekilde yanıtlanırken, akıllara “Tüplerini bağlatan kadın bir daha hamile kalabilir mi?” sorusu gelir.
Tüplerin bağlanması işleminden önce kişinin emin olması son derece önemlidir. Kişinin aklında en ufak bir kuşku bulunması durumunda tüp bağlatma işlemi yaptırılmamalıdır.
Tüplerin bağlanması her ne kadar çok etkili bir doğum kontrol yöntemi olsa da tek yöntem değildir. İleride çocuk sahibi olmak isteyen kişilerin bu yöntemi tercih etmemesi önerilir. Tüp ligasyonunda en büyük problemlerden biri, kişi istediğinde bu işlemin kolayca geri alınamamasıdır.
Farklı bir deyişle kişi, tüplerinin tekrar açılmasını istemesi durumunda tüpler, cerrahi olarak tekrar açılsa dahi kişinin doğal yollarla gebe kalma ihtimali, ortalamada %50 oranının altında kalır.
Bu da çoğunlukla çiftin istediği halde doğal yollardan çocuk sahibi olamamasına neden olur. Tüplerin bağlanması ve dış gebelik arasında da yakın bir ilişki bulunur.
Doğal yollardan çocuk sahibi olmak isteyenlerin büyük kısmı gebe kalsalar bile bu durum dış gebelikle sonuçlanır. Sıklıkla sorulan sorulardan biri de “Tüplerini bağlatan tüp bebek yapabilir mi?” şeklindedir.
Tüp bağlatmak, kalıcı doğum kontrol yöntemlerinden biri olarak kabul edilse de kişi, tüplerin tekrar birleştirilmesini isteyebilir. Bu durumda mikro cerrahi yöntemiyle tüpler tekrar birleştirilir.
Böylece kişi doğal yollardan gebe kalabilir. Bu yöntemle gebe kalınması çoğunlukla düşük ihtimallidir ve gebelik, dış gebelikle sonuçlanabilir. Tüplerin bağlanmasından sonra kişinin gebe kalmak istemesi durumunda üremeye yardımcı tüp bebek tedavi yöntemine başvurulabilir.
Tüp bebek tedavisinde kadın yumurtalığından toplanan yumurtalar ile baba adayından alınan spermler, laboratuvar ortamında bir araya getirilerek yumurtanın döllenmesi sağlanır.
Embriyonun meydana gelmesinin ardından embriyo, anne adayının rahmine bırakılır. Böylece tüplerini bağlatan kişi gebe kalabilir. Tüplerini bağlatan ya da bağlatmayı düşünen kişilerin sıkça merak ettiği sorulardan biri de “Tüplerin bağlanması kilo yapar mı? ya da “Tüplerin bağlanması adet düzensizliği yapar mı?” şeklindedir.
Tüplerin bağlanması, kişinin hormonal düzeyinin değişmesine ya da menopoza girmesine yol açmaz. Kişi normal şekilde yaşamını sürdürür. Dolayısıyla tüplerin bağlanması ile kilo arasında bağlantı yoktur.
Tüpler bağlatılmadan önce çok kez düşünülmeli ve ardından karar verilmelidir. Aksi halde kişi, fizyolojik olmasa bile bazı psikolojik sorunlar yaşayabilir.
Sıklıkla merak edilen sorulardan biri de “Tüplerini bağlatan kadın adet görür mü?” şeklindedir. Tüplerin bağlanması kişinin üreme ya da endokrin sisteminde farklılık yaratmaz.
Kişinin hormonları normal şekilde salgılanmaya ve vücudu da hormonlara bağlı olarak sağlıklı şekilde tepki vermeye devam eder. Adet (regl) kanamasının, fallop tüpleriyle bir bağlantısı yoktur.
Yumurtanın fallop tüplerine atılmasının ardından döllenme gerçekleşmediğinde kalınlaşan rahim duvarı, değişen hormon düzeylerine bağlı olarak dökülmeye ve vücuttan bir miktar kanla atılmaya başlar.
Bu sistem içinde fallop tüplerinin yeri bulunmaz. Kişi, eskiden olduğu gibi adet (regl) görmeye devam eder. Dolayısıyla tüplerin bağlanması ile adet düzensizliği arasında ilişki bulunmaz.
Tüp bağlatmanın en büyük yan etkisi, kişinin gebe kalamamasıdır. Tüplerin tekrar açılması durumunda da kişinin doğal yollardan gebelik elde etme ihtimali %50 civarındadır.
Bunun haricinde tüplerin bağlanması kadının hormonal düzeninde, cinsel ya da aktif yaşamında hiçbir farklılığa yol açmaz. Ancak kişinin emin olmadan tüplerini bağlatması durumunda bazı psikolojik problemler ortaya çıkabilir. Bu gibi durumların yaşanmaması için tüpler bağlatılmadan önce çok iyi düşünülmelidir.
Tüplerin bağlanması sezaryen sırasında yapılabileceği gibi laparoskopik yöntemle karın bölgesine açılan küçük kesilerden girilerek de yapılabilir.
Laparoskopik yöntemde hekim, optik görüntüleyici ve laparoskopik el aletleri kullanarak operasyonu yürütür. Tüplerin bağlanması işlemi yaklaşık olarak yarım saat sürer.
Laparoskopik yöntemde büyük kesiler olmadığı için iyileşme de hızlıdır. Tüplerin bağlanması sonrası ağrı hafif şiddette olabilir. Ağrı, çoğunlukla operasyon sırasında fallop tüplerine müdahalenin kolaylaşması için kullanılan karbondioksit gazından kaynaklanır. Kişi genellikle bir günlük yatışın ardından taburcu edilir.
Etkili doğum kontrol yöntemlerinden biri olan tüplerin bağlanması işlemi, geri döndürülebilir olsa da kişinin doğal yollardan gebelik şansının düşmesine yol açar.
Bu yüzden kişi, tüplerini bağlatmadan önce tekrar tekrar düşünüp karar vermelidir. Tüplerin bağlanması fiyatı, operasyonun sezaryen sırasında yapılmasına ya da ayrı bir operasyonla gerçekleştirilmesine bağlı olarak farklılık gösterir. Ayrıca hekimin bu konudaki deneyimi ve hastanenin sağladığı hizmetler de tüplerin bağlanması işleminin fiyatlarının farklılaşmasına yol açar.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.
Hocam ben üç sezeryan doğum yaptım 10 önce üçüncü çocuğumdan sonra kapattım tüplerimi şimdi ikici evliliğimi yaptım tekrar çocuk sahibi olmak istiyoruz ben açmak istiyorum yardımcı olursanız memnun olurum hocam
Merhaba,
Tüp bebek tedavisiyle veya tüp açtırma ameliyatı ile çocuk sahibi olabilirsiniz.
Ücretsiz görüşme için 444 39 49 numaralı telefonumuzdan randevu alabilir, detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Saygılarımızla,
Bahçeci Ailesi
Üç cocugumun sezeryanla yapmak zorundaydım kaldim .9senedir son dogumdan beri normal adet oluyorum, ama bu ay olmadim sizce nedeni nedir .hafif mide bulantisi halsizlik ve ağzıma acilik birsey var .Neden kaynaklaniyor .şuan 44 yasindayim
Merhaba,
Adet olamamanızın birçok sebebi olabilir bu yüzden doktora başvurmanızı öneririz.
Saygılarımızla,
Bahçeci Ailesi
Ben üç çocuk annesiyim enson çocgun 5 yaşında.Dogumda kordonları mi baglattim.Fakat şuan mide bulantısı kokuya karşı hassasiyet sık sık idrara çıkma var.Hamile olma olasiglim varmı.Bide hamile olsam bile kesin dış gebeliklemi sonuclaniyor
Merhaba,
Gebelik şüpheniz varsa Beta HCG testi yaptırmanızı ve doktora başvurmanızı öneririz.
Saygılarımızla,
Bahçeci Ailesi