Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
HCT diğer bir deyişle hematokrit testi, kanda bulunan kırmızı kan hücrelerinin oranının ölçümünü sağlayan laboratuvar testidir. Kanda yer alan kırmızı kan hücreleri olarak bilinen alyuvarların, toplam kan hacmine olan oranının ölçüldüğü hematokrit test, yüzdelik oranlar ile ifade edilir. HCT ölçümü sonrasında alınan sonuç normal değerlerden düşük ya da yüksek ise hekim tam kan sayımındaki diğer değerleri de göz önünde bulundurarak net bir kanıya varır. Ancak yine de HCT değerinin düşük seviyede olması, doku ve hücrelere oksijen taşıyan alyuvarların kanda yeteri kadar bulunmadığı anlamına gelir.
HCT değeri düşük olan hasta, kendisini yorgun, hâlsiz hissedebilir. HCT sonucunda görülen yüksek değer ise daha nadiren karşılaşılan bir sonuç olmakla birlikte, hastanın yeterince oksijen ve sıvı almadığını işaret eder. Yüksek HCT değerine sahip olan hasta kendini zayıf ve güçsüz hisseder. Baş ağrısı ve baş dönmesi gibi bulgulara sahip olur. HCT değerinin genel olarak %40 ile %50 düzeyinde olması, normal değer olarak kabul edilir ve bu değer, hastanın toplam kan hacminin %40 ile %50’sinin alyuvarlardan oluştuğu anlamına gelir. “Hematokrit ne demek?” sorusu kısaca, kan testinde değerlendirmesi yapılan, kırmızı kan hücrelerinin hacminin, toplam kan hacmine olan oranıdır şeklinde yanıtlanır.
Kişinin kanında bulunan kırmızı kan hücrelerinin, kan hacmine oranını ölçmeye yarayan teste hematokrit testi ya da HCT denir. Laboratuvar ortamında ilgili makine tarafından yapılan test sonucunda yer alan yüzdelik değer, kırmızı kan hücrelerinin, 100 mililitre kanda bulunan miktarına oranlanmasıdır. Yetişkin kadınlarda normal değer olarak kabul edilen %45’lik bir sonuç alınması, 100 mililitre kanda, %45 oranında kırmızı kan hücresi bulunması anlamına gelir. Ancak HCT değerinin normal kabul edildiği oranlar yaşa ve cinsiyete göre farklılık gösterir. HCT değeri pek çok sağlık sorununun belirlenmesinde kullanılan bir yöntemdir. Kemik iliği tarafından üretilen kırmızı kan hücrelerinin az ya da çok olması pek çok sağlık probleminin varlığına işaret edebilir. Gerekli olan tedavi, HCT değerlerinin düşük ya da yüksek olmasının nedeni saptandıktan sonra belirlenir.
Normal kabul edilen değerler, bebekler ve yetişkinler arasında oldukça farklıdır. Yeni doğan bebeklerde HCT oranı %55 ile %68 aralığında iken, bir haftalık bebeklerde bu oran %47 ile %65 aralığında normal kabul edilir. Bir aylık bebeklerde %37 ile %49, üç aylık bebeklerde ise HCT oranı %30 ile %36 aralığındadır. 1 yaşındaki bebeklerde normal değerler %29 ile %41 aralığında iken, on yaşındaki çocuklarda bu oran %36 ile %40 aralığında normal kabul edilir. Yetişkinlerde ise normal kabul edilen değerler cinsiyete göre farklılık gösterir. Yetişkin kadınlarda %38 ile %48 aralığı normal değer iken, yetişkin erkeklerde bu oran %42 ile %54 aralığında normal kabul edilir. Ayrıca kişinin yaşadığı bölgenin yüksekliği de kanda bulunan akyuvarların miktarında farklılık yaratır. “HCT kan değeri nedir?” sorusunun yanıtı kişinin cinsiyetine ve yaşına göre değişiklik gösterdiğinden standart ve tam bir aralık belirtmek doğru değildir. Hematokrit test, bazı semptomların varlığında hekim tarafından istenebilir. Aynı zamanda uygulanan tedaviye vücudun verdiği tepkinin ölçülmesi için de uygulanabilir.
Hematokrit düşüklüğü, kanda HCT değerinin normal kabul edilen aralığın altında olmasıdır. Test sonucu değerlendirilirken kişinin gebe olup olmadığı, yakın zamanda kan kaybı yaşayıp yaşamadığı sorgulanır. Hamile kadınlarda hematokrit değer %30 seviyesinin altında ise, düşük kabul edilir. Yüksek rakımlı bölgelerde yaşamak da HCT değerinin farklılaşmasına sebep olur. Bu bölgelerde yaşayan kadınlarda %41 seviyesinin, erkeklerde ise %45 seviyesinin altı düşük değer olarak kabul edilir. HCT düşüklüğü nedenleri arasında sıklıkla gebelik varlığı, B12 vitamini, folat, folik asit ve demir eksikliği yer alır. Anemi, artrit, böbrek hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları da kanda yer alan kırmızı kan hücrelerinin oranının düşmesine neden olur. Yetersiz beslenme, kanama, lenfoma, lösemi, hemoliz, kemik iliği hastalıkları, kullanılan bazı ilaçlar ve kemoterapi de HCT düşüklüğü nedenleri arasında yer alır.
HCT değeri, normal aralığın altında olan hastalarda sıklıkla güçsüzlük, hâlsizlik, soluk beniz, baş ağrısı, baş dönmesi, ağız kuruluğu, saç dökülmesi, bayılma, idrara çıkamama, nefes darlığı gibi belirtiler görülebilir. Ancak HCT düşüklüğünün neden skalası oldukça geniş olduğundan, nedenine bağlı olarak görülen belirtiler de farklılık gösterebilir. Hamilelikte rastlanan HCT düşüklüğünün altında ise çoğunlukla anemi yer alır. Kadınlarda sıklıkla rastlanan anemi türü, demir eksikliğinden kaynaklanırken gebelik süreci anemi riskini artıran başlıca faktörlerden biridir. Gebelerde anemi, hâlsizlik, çarpıntı, aktivite sırasında çabuk yorulma, baygınlık, baş ağrısı, baş dönmesi, tırnak diplerinin solgunlaşması gibi belirtilerle kendini gösterir.
Kan tahlilinde HCT değerinin, cinsiyete ve yaş faktörlerine göre belirlenen aralığın üzerinde seyretmesi, hematokrit yüksekliği olarak tanımlanır. Kanda olması gereken orandan daha fazla kırmızı kan hücresinin olduğunu gösteren bu durum kendisini yorgunluk, hâlsizlik, isteksizlik, baş ağrısı, kaşıntı, eklem ve kas ağrıları, dışkıda kan varlığı ve kolay morarma olarak gösterir. Yüksek rakımlı yerlerde yaşayan kadınlarda %56, erkeklerde ise %61 ve üzeri yüksek değer olarak kabul edilir. Kalp hastalıkları, tip 2 diyabet, insülin direnci, sigara tiryakiliği, yetersiz sıvı alımı, sürekli olarak sıcak alanlarda bulunmak, nadiren tümör, akciğer hastalıkları da HCT yüksekliğine sebep olur. Kanda yer alan alyuvarların normal değerlerden fazla olması durumunda altta yatan sebebin ortadan kaldırılması ve kalp sağlığının iyileştirilmesi gerekir.
Gebelikte kan miktarı ve düzeyi artış gösterdiği için, kan değerleri arasında yer alan hemoglobin ve hematokrit değerlerinin bir miktar düşmesi normal kabul edilir. Ancak gebelerin hematokrit düzeyinin %30 seviyesinin altında olması düşük olarak kabul edilir ve kansızlık olarak bilinen aneminin varlığına işaret eder. Eğer uzman hekim tarafından, gebelik sırasında anemi tanısı kondu ise folik asit ve demir takviyesi alarak kanda yer alan alyuvarların miktarı artırılır. Kan testi sırasında bakılan B12 vitamin eksiklikleri de yine takviye ilaçlar ile artırılır. Çoğunlukla uygulanan diyet de gebelikte görülen HCT düşüklüğünü ortadan kaldırmaya yardımcıdır. Et, süt ve yumurta gibi hayvansal gıdalar hekim tarafından, kanda görülen alyuvar eksikliğini tamamlamak için önerilebilir. Belirli periyotlarda yapılan kan testleri ile HCT değeri kontrol edilerek, alyuvarların toplam kan hacmindeki oranı gözlenir. Demir, kemik iliğini uyararak alyuvarların hızla üretilip olgunlaştırılarak kana salınmasını sağlar. Bu yüzden demir açısından zengin besinler tüketilebilir.
Gebelik, Beta HCG testi ile tespit edilir. Anne adayından alınan kan örneğinde HCG değeri değerlendirilir ve gebeliğin oluşup oluşmadığı tespit edilir. Gebelikte, HCT yüksekliği ender olarak rastlanan bir durum olmak ile birlikte olası kalp, tip 2 diyabet, metabolik sendrom olarak tanımlanan, yüksek tansiyon, bel çevresinin aşırı geniş olması ve yüksek kolesterol gibi sorunların varlığına işaret edebilir. HCT değerini düşürmek için sıvı alımının artırılması ve kırmızı kan hücrelerinin sayısını düşürmek için kullanılan ilaçlar hekiminiz tarafından önerilebilir.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.