Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Yaşamın en heyecan verici ve en duygusal süreçlerinden biri olan hamilelik, çeşitli fiziksel zorlukları da beraberinde getirir. Kadın vücudunun anne karnındaki embriyoyu her türlü fiziksel zorluğa karşı korumaya çalışması sebebiyle tüm anne adaylarının sağlıklarına çok dikkat etmesi gerekir. Hamile kadınların yaşayabileceği sağlık problemlerinden biri de kan pıhtılaşmasıdır.
Hem annenin hem de bebeğin sağlığını tehlikeye atan kan pıhtılaşması, tedavi edilmediği durumlarda yaşamsal riskler dahi doğurabilir. Peki, gebelikte kan pıhtılaşması ne demek, kan pıhtılaşması nasıl anlaşılır, biliyor musunuz? İşte bu önemli sağlık sorunu hakkında bilmeniz ve dikkat etmeniz gereken tüm detaylar…
Kan pıhtılaşması, isminden de anlaşılacağı üzere kanın akışkan özelliğini yitirip jel formuna dönüşmesi anlamına gelir. Tromboz adı verilen kan pıhtılaşması, esasında vücudu kan kaybına karşı koruyan önemli bir savunma mekanizmasıdır.
Özellikle yaralanma ve kanama durumlarında ortaya çıkan tromboz, vücuttaki kanın risk taşıyacak kadar akmasını engelleyerek kişiyi hayatta tutar. Tromboz, hormonlar tarafından kontrol edilen bir durumdur ve sağlıklı bir hormon dengesine sahip olan kişiler, günlük hayatlarında herhangi bir pıhtılaşma sorunu yaşamaz.
Hamilelikte vücuttaki hormon dengelerinin bozulması ise tromboza sebep olan hormonların daha fazla salgılanmasına yol açabilir. Bu gibi durumlarda kan, vücut içinde pıhtılaşır ve akma özelliğini kaybetmeye başlar. Vücut içinde yaşanan kan pıhtılaşması, annede derin ven prombozu ve pulmoner emboliye gibi rahatsızlıklara yol açarken düşük riskini de artırır.
Kan pıhtılaşması gebelik kaybı oluşturabilen bir durumdur ve bu sebeple de tüm anne adaylarının bu ciddi riske karşı tedbirli olmasında yarar bulunur. “Kan pıhtılaşmasını önlemek için neler yapmalıyız” sorusunu sormadan önce ise bu problemin sebeplerini öğrenmeniz gerekir.
Kan pıhtılaşmasına yol açan temel faktörler, aşağıdaki gibidir. Anne adayının hamilelikten önce obezite sınırını aşacak kadar fazla kilosu varsa, kan pıhtılaşması riski yükselir.
Hamilelik öncesinde yoğun olarak sigara kullanan kadınların tromboz yaşama riski çok fazladır. Sigara tüketiminin hamilelikte de devam etmesi, bu riski daha da artırır.
Kan pıhtılaşması probleminin önemli bir bölümü, ileri yaş gebeliklerinde görülür. Bu sebeple de 35 yaş ve üzerindeki kadınların hamilelik süreçlerini daha yakından ve dikkatli bir şekilde takip etmeleri önerilir.
Diyabet hastası anne adayları da kan pıhtılaşması konusunda riskli grupta yer alır. Eğer hamilelikten önce ya da hamilelik esnasında tespit edilen diyabet rahatsızlığınız bulunuyorsa, bu durumu doktorunuzla paylaşmanız ve gerekli önlemlerin alınmasını istemeniz büyük önem taşır.
Hamilelikte kan pıhtılaşması yaşanması durumunda vücudun belirli noktalarında kolayca fark edilecek kızarıklık ve morluklar meydana gelir. Kanın akıcılığını yitirmesinin ve belirli noktalarda kümelenmesinin yol açtığı morluklar, genellikle sol üst bacakta ortaya çıkar.
Bu durumun sebebi, sol bacaktaki damarların sağ bacağa göre daha dar olması ve pıhtılaşan kanın bu bölgede daha yoğun şekilde sıkışmasıdır. Bununla birlikte tromboz durumunda sağ bacakta da kızarıklık ya da morluk oluşabilir.
Hamilelikte oluşan kan pıhtılaşması probleminin bir diğer belirtisi ise akciğerlerde gözlemlenir. Özellikle kanın akciğer damarlarında tıkanıklık oluşturması durumunda pulmoner tromboemboli problemi tetiklenir.
Pulmoner tromboemboli ise kişinin yaşam kalitesini düşüren ve kimi zaman hayati riskler yaşamasına yol açan bir rahatsızlıktır. Öksürük, yeterli nefes alamama, göğüs ağrısı, ağızdan kan gelmesi gibi belirtiler, akciğerlerde ciddi bir kan pıhtılaşması sorunu yaşandığına işaret edebilir. Bu sebeple solunum sistemi problemi yaşayan tüm anne adaylarının vakit kaybetmeden doktorlarına danışmaları önerilir.
Pek çok anne adayı, “hamilelikte kan sulandırıcı ne zaman verilir” sorusuna yanıt arar. Bu sorunun cevabı, kolayca anlaşılabileceği üzere pıhtılaşma riskini ortadan kaldırmaktır. Gebelikte tromboli oluşumunu engellemenin en etkili yolu, anne adayına enjeksiyonla kan sulandırıcı ilaç verilmesidir.
Peki, hamilelikte kan pıhtılaşması iğnesine ne zaman başlanır? Bu sorunun yanıtı, kişiden kişiye göre değişir. Hamilelik öncesinde de tromboli riski bulunan ve daha önce pıhtılaşma yaşamış kadınlarda hamilelik tespit edilir edilmez kan sulandırıcı iğnelere başlanabilir.
Kan pıhtılaşması, gebeliğin her döneminde yaşanabilen bir rahatsızlıktır ve bu sebeple de risk taşıyan kadınlar ne kadar erken iğne olursa hastalıklardan o kadar korunur. Daha önce kan pıhtılaşması geçirmemiş kadınlarda ise iğnenin yapılma tarihine gebeliği takip eden doktor karar verir.
Bebeğin gelişimi, hamilelikte düşük riski bulunup bulunmadığı, annenin kilosu ve medikal geçmişi gibi detaylar, kan sulandırıcı iğnenin tarihinin ne zaman yapılabileceği konusunda belirleyici rol oynar.
Kan pıhtılaşması olup hamile kalanlar, tromboli sorununun düşüğe neden olup olmayacağı konusunu merak eder. Kan pıhtılaşması, tedavi edilmemesi durumunda hem düşük hem de erken doğum risklerini artırır.
Bu durum, kan pıhtılaşması yaşanan gebeliklerin mutlaka düşükle sonuçlanacağı anlamına gelmez. Geçmişte kan pıhtılaşması yaşayan kadınlar, hamilelikte kan pıhtılaşması testi yaptırmaları ve kan sulandırıcı ilaçları doğru zamanda kullanmaları durumunda gebeliklerini son derece sağlıklı bir şekilde geçirebilir.
Hamilelikte kan pıhtılaşması olup doğum yapanlar, doğru tedavi uygulanması durumunda hiçbir sağlık problemiyle karşılaşmadan normal hayatlarına devam edebilir. Kan pıhtılaşmasının uzman hekimler tarafından tedavi edilmesi, bebeğin ilerleyen yaşlarda herhangi bir sorun yaşamasının da önüne geçer.
Bu sebeple de hamilelikte kan pıhtılaşması, anne adaylarının dikkatle takip etmesi ancak korkmaması gereken bir durumdur. Eğer kan pıhtılaşması riskinden şüpheleniyorsanız, en yakın zamanda doktorunuza danışarak test ve tedavi süreçlerini başlatabilirsiniz. Tromboli problemini erken teşhis etmeniz durumunda ise hiçbir sorun yaşamadan sağlıklı bir doğum gerçekleştirebilirsiniz.
Aklınıza takılan tüm sorularınız için Umut Ol Umut Bul Facebook grubumuza üye olabilirsiniz.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.
Merhaba ben 21 haftalık bebeğimi kaybettim, ve 35 yaş üstü gebelikti ikiz gebelikti ilk bebek 5 hafta da düştü ama doktorum herhangi bir test yapmadı olabilir dedi normal böyle şeyler sebebini araştırmadı ikinci bebek de düşünce doktor hatası diye düşünüyorum, ilk bebeği kaybedince doktor ne tür testler yapmalıydı ve düşük sebebi için başka bir doktora gittim büyük ihtimal kan pıhtılaşması çıkacak dedi bir çok test yaptırdım ve sonuçlar çıktı sadede gen testi çıkması onu bekliyorum. Diğer sonuçların hepsi temiz herhangi bir problem yok onlarda
Merhaba,
Sizi muayene etmeden bir şey söyleyemeyiz. Doktorunuza danışmanızı öneririz.
Saygılarımızla,
Bahçeci Ailesi
Merhaba bende genetik pıhtılaşma var daha önce defalarca kimyasal gebelik geçirdim sonun da pıhtılaşma çıktı sağlıklı bir bebeğim oldu oksapar ve coraspirin le şimdi ikinciyi düşünüyorum her hamilelikte kullanacakmıyız kan sulandırıcı
Merhaba,
Doktorunuza danışmanızı öneririz.
Saygılarımızla,
Bahçeci Ailesi
Merhaba daha önce iki kez düşük yaşadım.. Ve detaylı tarama için tahlil verdim ancak pıhtılasma problemi olabilir diye de test vermek istedim ancak yapılan testler FISH 1-2 GENETİK LOKUS OLARAK TEST YAPILMIS BU TESTİN İÇERİSİMDE PIHTILASMA OLUP OLMADIGI BELLİ OLURMU
Merhaba,
Doktorunuz testleri yeterli bulursa hematoloji birimi ile görüşüp kanda pıhtılaşma testlerini detaylı olarak ayrıca yaptırmanızı öneririz.
Saygılarımızla,
Bahçeci Ailesi
Merhaba ben de üçüncü çocuğuma hamileyim şu anda 27+3 günlük . Bu hamilelikde henüz iki aylıkken bacağımın şişiporardigini fark etdim bir akşam ve hemen hastaneye gitdim çapa tıp fakültesi beş gün yatdim ve tadavime orda başladılar şu anda Oksapar 8000 sabah ,8000 akşam olmak üzere kan sulandırıcı kullanıyorum . Bu zamana kadar yapılan tüm testler temiz cikmisdi fakat son yapılan genetik testde kan pıhtılaşma bozukluğu cikdi dogusdan gelen bir hastalik olduğunu söyledi kalp damar cerrahisi ichastaliklari ve hematolojiyeyonpendirip kontrollerime ordan devam edeceğini söyledi. Fakat özelde doğum yapmayı düşünüyorum sezaryen olmak istiyorum fakat doktor riskli olduğunu devlet hastanesi doğum gerçekleştirmemi soledi . Biraz uzun oldu ama kusura bakmayın sezaryen dogum yapmam benim için risklimi acaba normal doğumdan çok korkuyorum
Merhaba,
Sizi takip eden doktorunuza danışmanızı öneririz. En doğru doğum şeklini size söyleyecektir.
Saygılarımızla,
Bahçeci Ailesi
Mrhb ben kan pıhtılaşması yüzünden 3 tane düşük yaptım,en son gebeligimde oksapar igne ve coraspin kullanmama rağmen bebegimin 6 haftasında kalp atışları duyulmadi kürtajla almak zorunda kaldim..bu pıhtılaşma sorunu yüzünden bebeğimi olmayacak diye çok korkuyorum. Lenfosit aşısı buna fayda eder mi acaba?
Merhaba,
Doktorunuzun detaylı değerlendirmesi gerekir. Hematoloji bölümü ile görüşmelisiniz.
Saygılarımızla,
Bahçeci Ailesi
Ben 5+0 haftalık hamileyim. Daha önce 8ve 9haftalık olup, bebegın kalp atısları durdu kurtaj oldum. Genetik test yaptık kan pıh. Cıktı. Sımdı oksopar ve coraspın kullanıyorum bıde progestan. Rahmin de biraz inceymıs dendı. Cok korkuyrm bırsey olacak dıye bu ılaclara sorum gıderılır mi acaaba
Merhaba,
Sizi takip eden doktorunuza danışmanızı öneririz. En doğru tedaviyi uygulayacaktır.
Saygılarımızla,
Bahçeci Ailesi