Eylül ayının gelmesiyle beraber balıklar tezgahta yerini almaya başladı. İyi bir protein deposu olması ve yüksek besin değerleri içermesi sebebiyle sağlıklı bir yaşam için tüketilmesi tavsiye edilen balığın hamilelik sürecinde olan anne adaylarının beslenme programında yer alması da büyük önem taşımaktadır diyen Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Betül Dündar; “Balık, Omega 3 ve Omega 6 yağ asitlerini yüksek oranda barındıran bir besin olduğu için hamilelikte balık tüketmek bebeğin göz ve beyin sağlığı için çok faydalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken konu porsiyon kontrolü yapmak ve düşük oranda cıva içeren balıkları tercih etmektir. Hamsi, tekir, somon, mezgit, levrek en az cıva içeren balıklar arasındadır ve bu balık türleri haftada 2 kez 170 gramlık porsiyonlar halinde tüketilebilir. Kılıç balığı, kral uskumru, ahi ton balığı, tile balığı gibi balık türleri ise yüksek cıva oranı nedeniyle hamilelik döneminde kesinlikle tüketilmemesi gereken balıklar arasında yer almaktadır” şeklinde uyarıda bulundu.
Sağlıklı ve dengeli beslenmek isteyen herkesin protein ve lif ağırlıklı, sağlıklı yağ içeren ve ölçülü miktarda karbonhidrat barındıran bir beslenme düzeni oluşturması önemlidir. Söz konusu hamilelik dönemi olduğunda ise beslenme düzenine daha da dikkat edilmelidir.
Çünkü anne adayının tükettiği tüm besinler bebeğin sağlıklı gelişim sürecini de doğrudan etkiler diye konuşan Doç. Dr. Betül Dündar; “Balık, yüksek oranda protein ve sağlıklı yağ içerdiği için hamilelik sürecinde tüketilmesi gereken bir besindir. Balık, Omega 3 ve Omega 6 yağ asitlerini yüksek oranda barındırır; bu nedenle hamilelikte balık tüketimi anne karnındaki bebeğin göz ve beyin sağlığı açısından büyük önem taşır.
Balığın protein ve D vitamini açısından oldukça zengin bir kaynak olması, bebeğin sağlıklı gelişimini doğrudan etkiler. Balıklar, içerdikleri cıva seviyelerine göre 4 farklı grupta değerlendirilebilir ve yüksek oranda cıva içeren balıklar hamilelik döneminde tüketilmek için uygun değildir.
Yüksek oranda cıva barındıran balıkları hamilelik döneminde tüketmek, bebeğin beyin ve sinir sistemi gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Hamsi, tekir, somon, mezgit, karides, tatlı suda yetişen alabalık, ringa, barlam balığı, sardalye ve kerevit; en az cıva içeren balıklar arasındadır. Bu balıkların haftada 2 kez 170 gramlık porsiyonlar halinde tüketilmesi tavsiye edilir. Levrek, ıstakoz, maymun balığı, kalkan, morina, tırpana, denizde yetişen alabalık ve sable balığı ilk gruptaki balıklara kıyasla daha fazla cıva içerir. Bu balıkların ayda en fazla 6 kez 170 gramlık porsiyonlar halinde tüketilebilir. Okyanus balığı, İspanyol veya körfez uskumru, ton (konserve, beyaz albacore), ton (sarı fin) yüksek oranda cıva içermeleri nedeniyle hamilelik döneminde son derece kontrollü tüketilmesi gereken balıklar arasındadır.
Bu balıkların ayda en fazla 3 kez 170 gramlık porsiyonlar halinde tüketilmesi gerekir. Söz konusu miktarın aşılması anne karnındaki bebeğin sağlığı açısından risklidir. En yüksek cıva oranıyla hamilelik döneminde hiç tüketilmemesi gereken balıklar ise; köpek balığı, kral uskumru, bigeye ve ahi ton balığı, kılıç balığı, tile balığıdır. Öte yandan, ağır metal tutma kapasitesi nedeniyle midye de hamilelik sürecinde tüketilmesi son derece riskli olan bir deniz ürünüdür” dedi.
BALIK TÜKETEMEYEN ANNE ADAYLARI BALIK YAĞI KULLANARAK OMEGA 3 İHTİYACINI KARŞILAYABİLİR
Yüksek oranda cıva içeren balıklar tüketildiğinde cıva vücut tarafından emilerek plasentaya geçer. Özellikle son yıllarda deniz kirliliği seviyesinin büyük oranda artması denizin derinliklerinde cıva ve kurşun gibi ağır metallerin birikmesine yol açmıştır. Düşük oranda cıva içerdiği sürece hamilelik sürecinde haftada yaklaşık 350 gram pişmiş balık yenmesi tavsiye edilir. Balık sevmeyen ya da hamilelik dönemine bağlı olarak koku hassasiyeti olup balık tüketmek istemeyen anne adayları doktorun da onayıyla Omega 3 içeren balık yağı takviyesi kullanabilir diye belirten Doç. Dr. Betül Dündar; “Bebeğin göz ve beyin gelişiminde Omega 3 adlı yağ asitleri oldukça önemli bir rol oynar. Hamilelikte balık yağı kullanımı, anne ve bebeğe Omega 3 takviyesi sağlamak açısından son derece etkilidir.
Omega 3 balıklarda, yeşil sebzelerde ve çiğ kuruyemişlerde bulunur. Hamilelik sürecinde yeterince Omega 3 içeren besin tüketildiğinde ya da balık yağı takviyesi kullanıldığında, bebek ihtiyacı olan Omega 3 miktarını annenin depolarından karşılamak zorunda kalmaz. Böylelikle hem annenin hem de bebeğin sağlığı riske girmez. Gebelikte yeterince Omega 3 almayan annelerde, bebek ihtiyacını annenin depolarından karşılayacağı için beyin dokusunda hasar meydana gelebilir. Bu nedenle doktorlar gerek gördüğü takdirde balık yağı takviyesi kullanılmasını isteyebilir ancak balık yağının bilinçsiz ve ölçüsüz kullanımı da anne ve bebek sağlığı açısından risklidir. Bu sebeple doktora danışmadan balık yağı kullanmaya başlanmamalı, doktorun belirlediği kullanım miktarını aşmamaya özen gösterilmelidir” diye ifade etti.
GEBELİK DÖNEMİNDE SUSHİ TÜKETİLMESİ ENFEKSİYONA YOL AÇABİLİR
Hamilelik döneminde tüketilen balığın porsiyonu ve türü kadar tazeliğinden emin olunduktan sonra yenilmesi de anne ve bebek sağlığı açısından büyük önem taşır. Bayat balıkların tüketilmesi ve ardından süt içilmesi zehirlenmeye yol açabilir; çünkü balıktaki Histamin proteini söz konusu zehirlenmeyi tetikler. Fakat tüketilen balıklar taze olduğu sürece böyle bir risk yoktur. Anne adayında balık yedikten sonra kusma, ishal, mide krampları, mide bulantısı gibi belirtiler görüldüğünde en kısa sürede doktora başvurulmalıdır diye ifade eden Doç. Dr. Betül Dündar; “Balığın pişirme aşamasında da bazı özelliklere çok dikkat edilmelidir. Yağda kızartılan balıkların besleyici özelliklerini kaybettikleri unutulmamalıdır. Buğulama, ızgara, fırınlama gibi yöntemler tercih edilmelidir. Ayrıca çiğ balık kullanılarak yapılan sushinin gebelik döneminde tüketilmesi parazit, virüs veya bakteri kaynaklı enfeksiyonlara yol açıp anne adayları ve bebekleri açısından risk oluşturabilir” dedi.