
Erkeklerde Kısırlık Nedenleri Nedir, Kısırlık Neden Oluşur?
Erkeklerde kısırlık çocuk sahibi olma sürecinde karşılaşılabilen yaygın bir durumdur. Kısırlık yalnızca tek bir nedene bağlı olmayıp hem erkeklerde hem kadınlarda çeşitli faktörlerin etkisiyle gelişebilir. Erkeklerde kısırlığa yol açan nedenler genetik özelliklerden çevresel etkenlere, geçirilmiş enfeksiyonlardan yaşam tarzı alışkanlıklarına kadar birçok unsuru kapsar. Bu nedenle altta yatan sebeplerin doğru şekilde belirlenmesi uygun tedavi sürecinin planlaması açısından büyük önem taşır.
Erkeklerde Kısırlık Nedir?
Kısırlık ya da infertilite, çiftlerin cinsel ilişki sonucunda gebelik elde edememesine neden olan üreme sistemi rahatsızlığı olarak tanımlanır. Her yaştan kadını ve erkeği etkileyebilen infertilitenin birçok nedeni vardır. İnfertilite teşhisi kadınlar ve erkekler için farklı kriterlere göre konulur.
Birçok çift, korunma yöntemlerini bıraktıktan hemen sonra çocuk sahibi olacağına inansa da bazı çiftler için bu süreç son derece uzun olabilir. Çocuk sahibi olamama nedenlerinden biri kısırlık yani infertilitedir. Ülkemizde infertilite %10-15 arasında görülür.
İnfertilite sorunu kadınları ve erkekleri hemen hemen eşit oranlarda etkiler. “Erkek kısırlığı nedir?” sorusunun en net yanıtı 1 yıl düzenli, korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebelik oluşmaması olarak verilebilir. İnfertilite vakalarının %40’ı erkek, %40’ı kadın kaynaklıdır, %10’u erkek ve kadın ilişkilidir ve %10’u da bilinmeyen nedenlerden kaynaklanır. Bu nedenle infertilite sorunu yaşayan çiftlerin her ikisinin de gerekli kontrollerden geçmesi ve infertilite nedenine bağlı tedavinin uygulanması oldukça önemlidir.
Erkek infertilitesi hakkında uzman desteğini Bahçeci’den alabilirsiniz. Ücretsiz ön görüşme için hemen başvurabilirsiniz.
Erkeklerde Kısırlık Nedenleri Nelerdir?
Bireyin daha önce geçirdiği hastalıklardan doğuştan gelen üreme sistemi sorunlarına, daha sonradan edinilen üreme sistemi hastalıklarından cinsel işlev bozukluklarına kadar birçok neden erkek infertilitesine yol açabilir.
Erkek kaynaklı infertilitenin birçok farklı nedeni olabilir. En sık görülen erkeklerde kısırlık nedenleri şunlardır:
- Varikosel,
- Hormon bozuklukları,
- Sperm üretim bozuklukları,
- Genetik faktörler,
- Enfeksiyonlar,
- Yaşam tarzı faktörleri.
Varikosel
Varikosel, testisleri tutan deri kesesi içindeki damarların genişlemesidir. Bu damarların görevi oksijeni tükenmiş olan kanı testislerden taşımaktır. Varikosel tablosunda kanın testislerden verimli şekilde dışarı atılması engellenir ve bu kan, damarlarda birikir. Genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkan varikosel zamanla ilerleyebilir. Kimi zaman kişide hafif ağrıya neden olabilir ancak büyük oranda herhangi bir belirti ya da komplikasyona yol açmaz.
Varikosel testislerin yetersiz gelişmesine, düşük sperm üretimine veya erkek infertilitesine yol açabilecek diğer sorunlara neden olabilir. Bu komplikasyonları gidermek için genellikle varikosel ameliyatı önerilir. Her varikosel mutlaka kısırlığa neden olmaz. Varikosel teşhisi konan erkeklerin %10 ila %20’si çocuk sahibi olmakta zorluk çeker. İnfertilite sorunu yaşayan erkeklerin yaklaşık %40’ındaysa varikosel vardır.
Hormon Bozuklukları
Cinsiyet hormonları hem kadınlarda hem erkeklerde üreme sağlığını, cinsel isteği ve vücudun genel sağlığını düzenlemede önemli bir role sahiptir. Bu anlamda erkeklerde infertilite, kadınlarda da olduğu gibi hormon bozukluklarına bağlı olarak da ortaya çıkabilir.
Üreme sürecinde rol oynayan temel hormonlar arasında Folikül Uyarıcı Hormon (FSH) ve Luteinize Edici Hormon (LH) yer alır. Erkeklerde sperm üretimi, beyindeki hipofiz bezinde LH ve FSH hormonlarının salgılanmasıyla gerçekleşir. FSH, testislerdeki sertoil hücreleri uyarıp sperm hücrelerinin gelişimini ve olgunlaşmasını destekleyerek üremede hayati bir rol oynar. Erkek üreme sisteminin düzgün şekilde çalışması için LH ile birlikte çalışır.
FSH hormonu olmazsa sperm üretimi ciddi şekilde bozulur ve bu da düşük sperm sayısı ve erkek infertilitesi gibi sorunlara yol açar. LH hormonuysa öncelikli olarak testislerdeki leydig hücrelerini uyararak testosteron üretiminin kontrolünde öneme sahiptir. Erkeklik hormonu olan testosteron, ses kalınlaşmasından kas gelişimine, yüz ve vücut kıllarının artmasından cinsel isteğe kadar pek çok fizyolojik sürecin düzenlenmesinde rol oynar. LH, testosteron üretimi ve testosteron seviyelerinin sağlıklı aralıklarda kalması açısından kritik öneme sahiptir.
Bununla birlikte cinsel sağlık, prostat sağlığı, kas ve kemik gücünün sağlanması açısından da oldukça önemlidir. Bu açılardan bakıldığında FSH, LH ve testosteron seviyelerinin normal aralıklar dışında olması erkek üreme sağlığı üzerinde önemli etkilere sahiptir.
Yüksek FSH ve LH seviyeleri testislerin sperm veya testosteron üretemediği testis yetmezliğine işaret edebilir. Aynı zamanda bu durum bazı genetik bozuklukların da işareti olabilir. Düşük FSH ve LH seviyeleriyse genellikle hipotalamus ve hipofiz beziyle ilgili sorunlardan kaynaklanabilir. Bu durum vücudun yeterli testosteron üretemediği ve kas kütlesini, kemik yoğunluğunu, libidoyu ve genel enerji seviyelerini etkileyen erkek hipogonadizmi gibi durumlara yol açabilir.
Düşük testosteron seviyeleriyse genellikle cinsel istek azalması, ruh hâli değişimleri, sertleşme sorunları, erkek infertilitesi gibi semptomlarla ilişkilendirilir.
Sperm Üretim Bozuklukları
Erkek infertilite vakalarının önemli bir bölümü sperm üretim bozuklukları nedeniyle meydana gelir. Sperm üretim bozuklukları; sperm sayısı, sperm hareketliliği ve sperm yapısında bozukluklar olarak değerlendirilebilir.
Düşük Sperm Sayısı
Erkek infertilitesinde sık karşılaşılan sorunlardan biri düşük sperm sayısıdır. Oligospermi olarak ifade edilen bu durum, 1 mililitre meni içerisinde 15 milyon ile 200 milyon arasında olması gereken sperm sayısının daha az olmasıdır. 1 mililitre meni içerisinde 5 milyondan az sperm bulunmasıysa şiddetli oligospermi durumudur.
Düşük sperm sayısı gebe kalmayı imkânsız hâle getirmese de sürecin çok daha uzun sürmesine neden olabilir. Düşük sperm sayısı durumunun tedavisi bu duruma yol açan nedene yönelik yapılır. Beslenme tarzı değişikliklerinden hormon takviyelerine, cerrahi müdahaleden antibiyotiklere kadar geniş tedavi seçenekleri nedene bağlı olarak uygulanabilir.
Azospermi
Düşük sperm sayısından daha farklı bir durum da azospermi olarak ifade edilen, meni içerisinde hiç sperm olmama durumudur. Azospermi üreme kanallarındaki bir tıkanıklık ya da bağlantı eksikliği, testislerin yapısında ya da işlevindeki bir bozukluk veya hormon dengesizliklerinden kaynaklı olabilir. Azosperminin tedavisi de yine nedene bağlı olarak gerçekleştirilir.
Sperm Şekil Bozuklukları
Sperm şekil bozuklukları da erkek infertilitesine yol açan diğer faktörlerdendir. Sperm morfolojisi spermin şeklini, büyüklüğünü ve görünümünü ifade eden bir kavramdır. Sperm bozuklukları şunlardır:
- Sperm başının olması gerekenden küçük olması: mikrosefali,
- Sperm başının olması gerekenden büyük olması: makrosefali,
- Yuvarlak başlı sperm,
- Konik başlı sperm,
- Kuyruksuz/kısa kuyruklu sperm,
- Spermde boyun yapısı deformitesi.
Sperm şekil bozukluklarında spermin yumurtaya ulaşması ya da yumurtayı dölleme yeteneği olumsuz etkilenir. Bu nedenle sperm analizinde sperm hücrelerinin en az %4’ünün normal formda olması beklenir.
Düşük sperm hareketliliği durumunda döllenme zorlaşabilir, sağlıklı bir sperm hücresinin yumurtaya ulaşması için düzgün şekilde hareket etmesi gerekir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sperm hücrelerinin en az %40’ı hareketli olmalıdır. Bu hareketli sperm hücrelerininse en az %32’sinin ileri hareketli olması gerekir. Bu şartlar sağlandığında başarılı bir döllenme gerçekleşebilir.
Genetik Faktörler
Erkek infertilitesi vakalarının %15 ila %30’u genetik faktörlere bağlıdır. Bu genetik faktörlerin başındaysa kromozom anomalileri gelir. Kromozom yapısında veya sayısında meydana gelen değişimler sperm üretimini ve fonksiyonunu olumsuz etkileyerek kısırlığa yol açabilir.
Örneğin erkeklerde fazladan bir X kromozomunun bulunması Klinefelter sendromuna neden olur ve bu durum sperm üretimini olumsuz etkileyebilir. Bunun dışında Y kromozomunda meydana gelen bazı küçük DNA parçalarının eksik olması, tek gen mutasyonları ve epigenetik faktörler de erkek üreme fonksiyonunu olumsuz etkileyebilir. Bu genetik faktörler gen testleriyle belirlenebilir.
Enfeksiyonlar
Enfeksiyonlar sperm sağlığını veya vücudun sperm üretme becerisini olumsuz etkileyebilir. Özellikle bel soğukluğu ya da HIV gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar doğurganlığı etkiler. Bu enfeksiyonların yanı sıra bir ya da iki testisin veya testisin arkasındaki epididim adı verilen kıvrımlı tüpün şişmesine sebep olan virüs, bakteri, mantar kaynaklı enfeksiyonlar da aynı etkiyi gösterebilir. Çoğu enfeksiyon uzun vadeli sorunlara yol açmadan iyileşse de bazıları testislerde kalıcı hasara neden olabilir.
Yaşam Tarzı Faktörleri
Erkek infertilitesine neden olan faktörlerden biri de yaşam tarzı alışkanlıklarıdır. Zararlı ürünlerin kullanımı, kilo problemleri, yüksek stres seviyeleri, aşırı sıcaklık gibi durumlar da infertiliteye yol açabilir.
Bahçeci olarak erkek infertilitesinin nedenlerini belirleme ve nedene yönelik tedavilerin uygulanması konusunda yanınızdayız. Kısırlığa neden olan faktörlerin saptanması, doğru tedavi yöntemlerinin belirlenmesi ve hızlıca tedavinin başlaması açısından oldukça önemlidir. Kısırlık nedeninizi öğrenmek için kapsamlı sperm analizi randevunuzu hemen oluşturun.
Erkeklerde Kısırlık Belirtileri Nelerdir?
Erkek infertilitesi genellikle belirti vermez. İnfertilitenin varlığı çoğu zaman çocuk sahibi olma çabasına rağmen olamamayla anlaşılır. Erkekler için 1 yıl korunmasız, düzenli cinsel ilişki sonucunda gebeliğin oluşmaması durumunda kısırlıktan bahsedilebilir.
Erkeklerde kısırlık genellikle fizyolojik bir belirti göstermez. Ancak kimi durumlarda infertilite olabileceğinden şüphe edilebilir. Aşağıdaki durumlarda detaylı bir muayene olmakta yarar bulunur:
- Cinsel istekte azalma,
- Ereksiyon sorunları,
- Testislerde şişlik veya ağrı,
- Sperm hacminde azalma.
Burada sıraladığımız erkek infertilitesi belirtileri gibi değerlendirilebilecek durumlarla karşılaştığınızda doğru teşhis için Bahçeci’den hemen randevunuzu alabilirsiniz. Alanında deneyimli ekibimizle detaylı bir muayene yaparak herhangi bir sorun olup olmadığını tespit edebiliriz.
Erkeklerde Kısırlık Nasıl Teşhis Edilir?
Erkek infertilitesinin değerlendirilmesi, tanı sürecinde genellikle ilk basamaklardan birini oluşturur. Bu aşamada yapılan temel testler, kısırlığa yol açabilecek faktörlerin hızlıca belirlenmesine yardımcı olur ve sonraki incelemeler için yol gösterir.
Çocuk sahibi olamayan ve bu nedenle hekime başvuran kişilerle ilk olarak bir ön görüşme yapılır. Bu görüşmede kronik sağlık sorunları, kalıtsal hastalıkları, ciddi yaralanma ve ameliyat öyküsü olup olmadığını öğrenilir.
Erkeklerde kısırlık teşhisi için yapılabilecek testler şunlardır:
- Sperm Testi (Spermiyogram): Sperm sayısı, şekli ve hareketliliği gibi kriterlerin belirlenmesine yöneliktir.
- Hormon Testi: FSH, LH ve testosteron seviyelerinin ölçümü için yapılır.
- Genetik Analizler: Üreme sağlığını olumsuz etkileyen genetik sorunların varlığını tespit etmek için uygulanır.
- Ultrason veya Doppler İncelemeler: Testislerin ve üreme sisteminin görüntülenmesi için kullanılır.
Bahçeci Tüp Bebek Merkezi’nde erkek üreme sağlığı alanında kapsamlı tanı yöntemleri kullanıyoruz. Deneyimli ekibimiz ve gelişmiş ekipmanlarımızla kısırlığa neden olan faktörleri en hızlı ve doğru şekilde teşhis ediyoruz. Siz de doğru teşhis ve kişiye özel tedavi planı için Bahçeci’de ilk adımı atın.
Erkeklerde Kısırlık Nasıl Tedavi Edilir?
Erkek infertilitesinde hormon tedavileri, cerrahi müdahaleler, üremeye yardımcı teknikler ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi birçok yöntem uygulanabilir.
Erkeklerde kısırlığın tedavi edilmesi öncelikle kısırlığın nedenine bağlıdır. Uygulanacak tedavi yöntemi kısırlığa neden olan faktöre göre belirlenir.
Erkek kısırlığı tedavisi için uygulanabilecek yöntemler şunlardır:
- Varikosel Ameliyatı: Varikosel cerrahi müdahaleyle tedavi edilebilir. Varikoselektomi adı verilen bu ameliyatla şişmiş damarlar dikkatli şekilde izole edilir ve bağlanır. Bu ameliyat sperm sayısını, hareketliliğini ve şeklini olumlu etkileyebilir.
- Hormon Tedavileri: Kısırlığa neden olan durum hormon bozukluklarıysa bu durumda hormon tedavileri uygulanır. Bu tedavilerle çok yüksek veya düşük hormon seviyeleri düzenlenerek sperm kalitesi iyileştirilir.
- Yaşam Tarzı Düzenlemeleri: Üreme sağlığı bazı durumlarda yaşam tarzı alışkanlıklarından da etkilenebilir. Bu gibi durumlarda yaşam tarzı düzenlemeleri tedavide etkili bir yöntemdir.
- Sperm Elde Etme Yöntemleri: Erkekte azospermi yani menide hiç sperm bulunmaması durumunda sperm elde etme yöntemleriyle erkekten sperm alınabilir. TESA (testiküler sperm aspirasyonu) ve TESE (testiküler sperm ekstraksiyonu) yöntemleri bu gibi durumlarda kullanılan tedavi yöntemleridir. TESA yönteminde testisten sperm alınır. TESE yöntemiyse sperm hücreleri araştırılır. TESE yöntemi, daha önce TESA ile sperm elde edilememiş ya da testislerinde yeterli miktarda sperm üretilemeyen bireylere uygulanır.
- Yardımcı Üreme Teknikleri: Aşılama ve tüp bebek gibi yardımcı üreme teknikleri de erkek infertilitesinde başvurulan tedavi yöntemleri arasında yer alır. Aşılama tedavisinde erkekten alınan sperm, laboratuvar ortamında bazı işlemlerden geçerek rahme yerleştirilir. Tüp bebek tedavisindeyse yine erkekten alınan sperm, kadından toplanan yumurta hücresiyle laboratuvar ortamında birleştirilir ve döllenme gerçekleştikten sonra meydana gelen embriyo hücresi kadının rahmine transfer edilir.
Erkek infertilitesinde hangi tedavi yönteminin uygulanması gerektiği tamamen kişi özelinde belirlenmelidir. İnfertiliteye neden olan durum ve kişinin genel sağlık durumu göz önüne alınarak bir tedavi planı oluşturulur. Bahçeci’de her hasta için kişiye özel bir tedavi planı uyguluyoruz. Sizin için ideal olan tedavi yöntemini öğrenmek için formu doldurabilir, ön görüşme yapabilirsiniz.
Sperm Kalitesini Etkileyen Faktörler
Beslenme alışkanlıkları, stres, uyku düzeni, ısı maruziyeti, tütün ve alkol kullanımı sperm kalitesini doğrudan etkileyen faktörler arasında yer alır.
Sperm kalitesi erkek infertilitesiyle doğrudan ilişkilidir. Sperm kalitesini etkileyen birçok faktör bulunur. Bu faktörler şunlardır:
- Beslenme Alışkanlıkları: Sağlıksız beslenme alışkanlıkları sperm kalitesini olumsuz etkiler. Bu nedenle sperm sağlığını destekleyen besinleri tüketmek önemlidir. Çinko, selenyum, C vitamini, folik asit, omega 3, D vitamini, A vitamini, koenzim Q10 gibi içerikler sperm kalitesini artırmada etkilidir.
- Stres: Uzun süreli strese maruz kalmak hormonal dengeyi bozabilir. Bu da erkeklerde sperm sayısının ve kalitesinin düşmesine neden olabilir.
- Uyku Düzeni: İdeal uyku süresini tamamlamayan ve belli bir uyku düzeni olmayan erkeklerde sperm kalitesinin düştüğünü gösteren araştırmalar mevcuttur. Kaliteli sperm üretimi için düzenli ve kaliteli uyku alışkanlığı edinmek oldukça önemlidir.
- Isı Maruziyeti: Testisler, sperm üretimi için normal vücut sıcaklığının 3-4 derece altındadır. Bu nedenle testislerin yüksek ısıya maruz kalması sperm üretimi ve kalitesinde azalmaya yol açabilir. Bol ve rahat iç çamaşırları giymek, uzun süre sauna ve hamam gibi sıcak ortamlarda kalmamak gerekir.
- Tütün Ürünleri Kullanımı: Tütün ürünleri tüketmek sperm sayısının ve kalitesinin düşmesine yol açar. Sperm kalitesini artırmak için bu ürünleri bırakmak en önemli adımlardan biridir.
- Alkol Kullanımı: Aşırı alkol tüketimi sperm sayısının ve testosteron hormonunun düşmesine neden olabilir. Aynı zamanda ereksiyon problemlerine de yol açabilir. Bu nedenle alkol tüketiminin sınırlandırılması ve mümkünse bırakılması sperm kalitesi ve üreme sağlığı açısından olumlu etkiye sahiptir.
Tedavi Sonrası Gebelik Şansı Nedir?
Erkek infertilitesinde kısırlığın nedeni saptandıktan sonra bu nedene uygun tedavi yöntemleri uygulanır. Uygun tedavi sonrasında çocuk sahibi olma ihtimali önemli oranda yükselir.
Varikosel ameliyatı sonrasında gebelik oranları neredeyse %70’e kadar çıkabilir. Ameliyattan 1 yıl sonra doğal yolla gebelik oranı %43, 2 yıl sonraysa %69 oranındadır. Ameliyat sonrası genel gebelik oranıysa %20-60 arasında gerçekleşir.
Hormon bozukluklarından kaynaklanan kısırlık vakalarında hormon tedavileri sonrasında da çocuk sahibi olma oranlarında yine belirgin iyileşmeler görülür. Hormon bozuklarında farklı tedavi yöntemleri uygulanır. Örneğin LH ve FSH hormonlarının eksikliğinde uygulanan hormon uyarıcı tedaviler sonrasında gebelik oranının %20-30 arttığını gösteren çalışmalar bulunur.
Yapılan diğer araştırmalara göre sperm elde etme yöntemlerinden TESE sonrasında taze spermlerle gebelik oranı %47 iken yine aynı yöntemle elde edilen spermlerin dondurulması sonrasında gebelik elde etme oranı %62’lere kadar ulaşmıştır.
Yaşam tarzı alışkanlıklarının olumlu yönde değiştirilmesi de sperm üretimi ve kalitesinde belirgin değişimler yaratabilir. Ancak standart bir başarı oranından bahsetmek mümkün değildir. Çünkü hem yaşam tarzı değişikliklerinden hem tıbbi tedavi yöntemlerinin uygulanmasından sonraki gebelik şansı tek başına erkeğe bağlı değilidir. Tedavi sonrasında gebelik şansı kadının genel sağlık durumu, üreme sağlığı ve yumurta kalitesi gibi durumlarla da doğrudan ilişkilidir.
Siz de gebelik şansınızı artırmak için Bahçeci’de uzman desteği alın.
Sıkça Sorulan Sorularla Erkeklerde Kısırlık
Erkeklerde kısırlık kalıcı mıdır?
Hormon bozuklukları, varikosel, obezite ve yaşam tarzından kaynaklanan infertilite sorunları genellikle tedavi edilebilir. Testislerde kalıcı hasar, genetik bozukluklar, doğuştan sperm kanalı eksikliği ya da ağır kemoterapi/radyasyon tedavisi sonrası gelişen hasarlarsa daha kalıcı infertiliteye yol açabilir. Ancak bu tür durumlarda da TESA, TESE ve ICSI gibi yöntemlerle az da olsa gebelik şansı elde edilebilir.
Kısırlık tedavi edilmezse ne olur?
Erkek infertiltesi tedavi edilmezse sorun yalnızca çocuk sahibi olamamakla sınırlı kalmayabilir. İnfertiliteye yol açan diğer sağlık sorunları ilerleyebilir. Örneğin tedavi edilmeyen varikosel sperm üretimini kalıcı şekilde bozabilir ya da düzeltilmeyen hormon bozuklukları cinsel isteksizlik ve ereksiyon sorunlarına yol açabilir.
Kısırlık genetik midir?
Erkek infertilitesi genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ancak her infertilite genetik kaynaklı değildir.
Tüp bebek her durumda çözüm olur mu?
Tüp bebek, erkek infertilitesi de dâhil pek çok kısırlık sorununda yüksek başarı şansı sağlar.
Erkeklerde kısırlık hakkında tüm sorularınıza yanıt almak için Bahçeci uzmanlarıyla iletişime geçebilirsiniz.
