Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Yumurtalık Yaşlanması Nedir? Tedavi Edilebilir mi?; Yumurtalıklar (overler), kadın üreme sisteminde yer alan ve üreme hücresi olan yumurtaların (oositlerin) üretiminden sorumlu yapılardır.
Yumurtalıklarda bulunan hücreler aynı zamanda östrojen ve progesteron gibi önemli hormonların sentezinde de görev alır. Yumurtalık nerede bulunur sorusuna “yumurtalıkların normal yerleşim yeri karnın sağ ve sol alt bölgesidir” yanıtı verilebilir.
Yumurtalık fonksiyonlarının azalması bazı bireylerde herhangi bir şikayete neden olmayabilir. Ancak bu durumun semptomatik bir seyir izlemesi halinde kişide çeşitli belirtiler meydana gelebilir:
Daha önce belirtildiği üzere bu belirtiler her hastada ortaya çıkmayabilir. Bu nedenle çocuk sahibi olma konusunda zorlanılması halinde uzman hekimlerden destek alınması önemlidir.
Bazı kadınlarda yumurtalıkların çalışmaması 40 yaşından önce gerçekleşirse bu durum erken menopoz olarak tanımlanır. Erken menopoz gelişimi ile oluşabilecek belirtiler şu şekilde özetlenebilir:
Prematüre (erken) menopoz yaşayan kadınlarda azalan östrojen seviyesine bağlı olarak osteoporoz (kemik erimesi) gelişimi açısından bir risk artışı söz konusu olabileceği için dikkatli olunmalıdır. Bu kişilerde azalan östrojen seviyesi aynı zamanda katarakt ve diş eti problemlerinin ortaya çıkmasında da rol oynayabilir.
Yumurtalıklarda yer alan ortalama yumurta sayısı yaşa bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kişinin sahip olduğu tüm yumurtaların yapılması anne karnında iken tamamlanan bir süreçtir.
Dolayısıyla yumurtalık kaç yaşında oluşur sorusuna yanıt olarak “anne karnında gelişimin dördüncü haftasında başlar” yanıtı verilebilir. Tüm yumurtaları ile birlikte doğan kız çocuklarında yaşın ilerlemesi ile birlikte toplam yumurta sayısı giderek azalır. Yumurtalıklarda yer alan ortalama yumurta hücresi sayısının yaşın artması ile değişimi şu şekildedir:
Yaşlanma ile birlikte kadınlarda üreme fonksiyonlarında azalma meydana gelmesi uzun zamandır bilinen bir durumdur. Ancak üreme fonksiyonlarındaki azalma kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Bu işlevler bazı kadınlarda 50’li yaşlarına kadar sürebilirken, bazı kadınlarda 30’lu yaşların ortasında kaybolmaya başlayabilir.
Yumurtalık yaşlanması genel olarak yaş ile ilişkili şekilde yumurtalık işlevlerinde meydana gelen azalmadır. Folikül sayısında azalma, yumurta hücresi kalitesinin düşmesi ve adet döngüsü ile ilgili değişiklikler, yumurtalık yaşlanmasıyla ilişkili durumlar arasında yer alır.
Yumurtalık yaşlanmasının arkasında yatan asıl neden tam olarak anlaşılamamış olsa da hormonal, genetik veya metabolik faktörler bu durumun oluşmasında rol oynayabilecek etkenler olarak kabul edilir. Bu faktörler dışında kişinin yaşam tarzı ve çevresel etmenler de yumurtalık yaşlanmasında etkili olabilir.
Yaşlanma ile üreme fonksiyonlarında azalma dışında yumurtalıkta kanser ve kist gibi durumların gelişmesi açısından da bir risk artışı söz konusu olabileceği için dikkatli olunmalıdır.
Yaşlılarda yumurtalık kanseri gelişimi özellikle menopoz sonrasında önem verilmesi gereken bir konudur. Bir diğer önemli üreme sistemi problemi olan yumurtalık kisti ise menopoz dönemi öncesinde daha sık rastlanılan bir durum olsa da yaşlılarda yumurtalık kisti olgularının kanseröz kist olma ihtimali ileri yaşlarda yükselir.
Azalan yumurta sayısının artırılması mevcut koşullarda mümkün olan bir işlem değildir. Gelecekte yumurtalık yaşlanmasının altında yatan mekanizmanın tam olarak anlaşılması halinde primordiyal folikül olarak isimlendirilen ilkel yumurta hücrelerinin aktivasyonu ile yumurta sayısını artırmak mümkün olabilir.
Yumurtalık yaşlanması nasıl geçer sorusuna şu an için tek bir yanıt vermek doğru değildir ancak yumurtalık yaşlanması olan bireylerin çeşitli uygulamalardan faydalanarak çocuk sahibi olma isteğini yerine getirebileceği unutulmamalıdır. Bu işlemler ile başarı şansının erken tanı ile birlikte artış göstermesi nedeniyle bu konuda bilinçli olunması önemlidir.
Yumurtalık yaşlanması tedavisi kapsamında en çok kullanılan ajanların başında orta seviyede androjenik etkili ilaçlar gelir. İlaç tedavisine ek olarak gebelik istemi bulunan ancak yumurtalık yaşlanması olan kişilerde tüp bebek tedavisi de uygulanabilir.
Tüp bebek tedavisi bir yardımcı üreme teknolojisi uygulamasıdır. Kişiler aynı zamanda, tanı aldıkları zaman diliminde sağlıklı yumurta hücrelerini dondurarak gebelik istemini gelecek bir zamanda gerçekleştirme yolunu da seçebilirler.
Yumurtalık yaşlanması için kullanılabilecek bitkisel çözümler kapsamında, fitoöstrojen içeren bitkilerden faydalanılabilir. Fitoöstrojenler, bitkilerde bulunan doğal östrojen formudur. Bu kimyasal maddeler östrojene oldukça benzer yapıda olmaları nedeniyle vücutta da benzer şekilde etki gösterirler. Ayçiçeği çekirdeği, badem, ceviz, çilek ve meyan kökü fitoöstrojen içeriği bakımından zengin gıdalar arasında yer alır.
Yumurtalık yaşlanmasında aynı zamanda çeşitli yaşam tarzı faktörleri de etkili olabilir. Bu nedenle kişilerin tütün kullanımına son verilmesi, düzenli egzersiz yapılması, sağlıklı bir vücut ağırlığına sahip olunması ve içeriğinde hormonal kimyasallar bulunan kozmetik ürünlerin kullanımından kaçınılması önerilir.
Günümüzde birçok kadın toplumsal faktörler ve modern iş hayatı gibi nedenlere bağlı olarak çocuk sahibi olma isteğini ertelemekte veya bu durumundan kaçınmaktadır. Bazı kişilerde özellikle 35 yaşından sonra yumurtalık fonksiyonlarında hızlı bir düşüş meydana gelebilir.
Yumurtalık yaşlanması yaşadığınızı fark etmek, gebelik istemi konusundaki cesaretinizi kırıcı etki gösterebilse de bu duruma rağmen uygun tedavi yaklaşımları ile hamile kalınabileceği unutulmamalıdır.
Tüm sorularınız için 444 39 49 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.
Aklınıza takılan tüm sorularınız için Umut Ol Umut Bul Facebook grubumuza üye olabilirsiniz.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.