Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Birçok çift, yıllarca doğal yollarla bebek sahibi olmaya çalıştıktan sonra tüp bebek tedavisine yönelir.
Laboratuvar ortamında, üreme teknolojisinden yararlanılarak gerçekleştirilen tüp bebek tedavisi, yüksek bir başarı oranına sahip olmasına rağmen, süreç her zaman hızlı veya kolay değildir.
Dolayısıyla tüp bebek tedavisi gören ailelerin karşılaştığı psikolojik ve fiziksel zorluklar anlayışla karşılanmalıdır. Tüp bebek tedavisi sizi endişeli veya huysuz hissettirebilir. Bu dönemde stresinizi yönetmeniz ve her adımda sakin kalmanız oldukça önemlidir.
Stres, belirli bir biyolojik tepkiyi tetikleyen unsurdur. Bir tehditle veya büyük bir zorlukla karşılaştığınızda, kimyasallar ve hormonlar vücudunuzda dalgalanma yaratır.
Çok fazla ve sürekli olan stres, uzun vadede sağlığınız üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Tüp bebek tedavisi gibi önemli bir karar aldığınızda, vücudunuz uzun süreli ve yoğun strese maruz kalırsa, amacınıza ulaşmakta zorlanırsınız.
‘Stres kısırlık yapar mı?’ sorusuna cevap bulabilmek için bazı çalışmalar mevcuttur. Son zamanlarda yapılan birkaç araştırma, kadın kısırlığı ve kadınların günlük hayattaki stres seviyeleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymuştur.
Örneğin tükürüğü yüksek seviyelerde, strese işaret eden bir enzim olan, alfa-amilazı içeren kadınların hamile kalması, tükürüğünde bu enzimi daha az içeren kadınlara olanlara kıyasla %29 daha uzun sürmüştür.
Aynı zamanda stresli kadınların muhtemelen daha az cinsel ilişkiye girdiği öne sürülmektedir. Yoğun stres yaşayan kadınların sigara içme, çok fazla alkol veya kafein alma olasılıkları daha yüksek olabileceği için, gebelik olasılıkları azalmaktadır.
1990 yılında yapılan bir çalışmada, grup terapisinin, bireysel bilişsel davranış terapisinin ve rehberli imgeleme gibi gevşeme tekniklerinin stresi azalttığı ve bazı kısır kadınların hamile kalmasına yardımcı olduğu ortaya konmuştur.
Hamile kalmakta güçlük çeken kadınlar arasında, bilişsel davranışçı terapi görenlerin, terapi görmeyenlere oranla neredeyse iki kat fazla hamile kaldıkları görülmüştür. Günümüzde araştırmacılar, stres ve doğurganlığın bağlantılı olduğunu kabul eder.
Arada bir herkes stres yaşar. Bu nedenle, iş yerinde birkaç hafta boyunca aksilik yaşamışsanız veya büyük bir değişim için endişeli hissediyorsanız, büyük olasılıkla bebek sahibi olma yeteneklerinize zarar gelmez.
Ancak, stresiniz uzun süre devam ederse ya da işsizlik, sevdiğiniz birinin kaybını yaşamak gibi büyük bir olumsuzlukla karşı karşıyaysanız, yumurtlamanız kontrolden çıkabilir.
Gebelik çağındaki her 10 kadından 1’i hamile kalmada veya hamileliği bitirmede sorun yaşar. Bunun altında genellikle tıkalı fallop tüpleri gibi fiziksel bir neden vardır.
Ancak böyle fiziksel sorunların yanında, hamile kalamama konusunda psikoloji de devreye girer. Hamile kalmadan aylar geçtikçe, stres seviyesi yükselir.
Kısırlıkla mücadele eden kadınlar, kanser veya HIV teşhisi konan kadınlarla aynı düzeyde anksiyete ve depresyona sahiptir. Sonuç olarak, bir kısır döngü başlamış olur.
Erkek kısırlığı ve stres arasında da bir bağlantı bulunur. Stresli hisseden erkek cinsel ilişkiye girmekte zorlanır. Stres, cinsel memnuniyeti azaltır ve bebek sahibi olmayı olumsuz etkiler.
Araştırmacılar kortizol hormonunun stresin bu olumsuz etkilerini kısmen açıklayabileceğini gösterir. Uzun süreli stres, testosteron üzerinde güçlü olumsuz etkileri olan kortizol seviyesini yükseltir. Kortizol yükseldiğinde, testosteron seviyesi düşüşe geçer.
Şiddetli, açıklanamayan anksiyete tipik olarak ilaçla tedavi edilirken, daha hafif stres biçimleri için gevşeme teknikleri önerilir. Ayrıca stres yönetimi için doğada yürüyüş yapmak, meditasyon yapmak, egzersiz yapmak veya arkadaşlarla vakit geçirmek yapacağınız etkili ve basit aktivitelerdir.
Kısırlık tedavisi gören çiftlerin çoğu yoğun bir stres yaşar. Hem kısırlığın kendisi hem de üstesinden gelmek için gereken tedavi inanılmaz derecede stres yaratır.
Anlaşılır bir şekilde, çiftler stresin tedavinin başarısını etkileyebileceğinden endişe duyarlar. Bu konuyla ilgili kafa karışıklığı yaşarlar ve sık sık stres tüp bebeği etkiler mi diye sorgularlar.
Tüp bebek tedavisi çiftlerin streslerinden kolayca etkilenmeyen başarılı ve güvenli bir yöntem de olsa, bu süreç boyunca stres yönetimi önemli yer tutar.
Bazen başarılması zor olsa da stresinizi yönetmeli ve tedavinin başarısına odaklanmalısınız. Stresi gidermeye yardımcı olabilecek bazı müdahaleler arasında akupunktur, masaj, egzersiz, sağlıklı uyku, hijyeni koruma ve grup veya bireysel terapi bulunur.
Tüp bebek tedavisi gören birçok çift için, başarılı olamayacakları düşüncesi stresin önemli bir kaynağıdır. Bu oldukça doğaldır, özellikle kısırlıkla mücadele eden çiftler için tüp bebek tedavisi, yıllardır hayalini kurdukları aile için gerçek bir şansı temsil etmektedir.
Tüp bebek yüksek bir başarı oranına sahiptir çünkü doğal hamileliğe yol açan biyolojik süreçlerin çoğunu atlayarak gerçekleşir, bu bilgiye rağmen her tüp bebek döngüsünde hamile kalıp kalmayacağınız konusunda endişelenmek hedefinize ulaşmanıza yardımcı olmaz.
Journal of Assisted Reproduction and Genetics Dergisi’nde yayınlanan 2010 yılına ait bir araştırma, tüp bebek tedavisi görürken stresli veya endişeli kadınların, stres ve kaygılarını başarılı bir şekilde yöneten kadınlara göre hamile kalma olasılıklarının daha düşük olduğunu ortaya koymuştur.
Bunun yerine, başarısızlığı, çabaladığınız hamileliğe doğru yolculuğunuzda başka bir adım olarak görün. Korkunuzu yeniden, başka bir gözle ele almayı deneyin. Başarısız bir tedavi döngüsü, ekibinizin tedavi protokolünü mükemmele daha yakın hazırlamasına olanak tanır ve sonuçta başarı şansınızı artırır.
Ayrıca iyi öz bakım ve stres yönetimi tekniklerini uygulamayı da ihmal etmeyin.
Tüp bebek tedavisinden geçmek, özellikle arkadaş çevrenizde hiç kimse kısırlıkla mücadele etmemiş ise, kendinizi yalnız hissetmenize neden olabilir. Kısırlık aslında yaygın bir sorundur ve başkalarının tüp bebek deneyiminizde sizi desteklemesine izin vermek önemlidir.
Partnerinizle dürüst ve açık bir iletişim için uygun bir zemin hazırlayın ve güvenebileceğiniz, destekleyici aile üyeleri ve arkadaşlarınızı arayın.
Stresinizi en aza indirmek ve başarı şansınızı en üst düzeye çıkarmak için, en yakın olduğunuz kişilere nasıl hissettiğinizi anlatın. Sevenlerinize sizi duygusal olarak destekleme ve deneyim boyunca size yardımcı olma şansı verin.
Partnerinizden, ailenizden veya arkadaşlarınızdan yardım görmek istediğinizden emin değilseniz, bir danışman, terapist veya tüp bebek tedavisi destek grubundan faydalanabilirsiniz.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.
Yorumunuzu Gönderin