Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Sperm Enfeksiyonu; Erkek üreme hücresi olan sperm, erkeğin üreme kapasitesini belirler. Kadınların aksine erkekler belirli bir üreme hücresi kapasitesiyle dünyaya gelmez.
Ergenlik döneminde erkek vücudunda başlayan sperm üretimi, ileri yaşlara kadar devam eder. Sperm hücresinin dölleme kapasitesine ulaşması yaklaşık 45 ila 60 gün sürer. Endokrin bezleri tarafından salgılanan hormonların etkisiyle testislerde üretilen sperm, germ hücresi olarak da bilinir.
Üretildikten sonra gelişimini de testislerde sürdüren sperm, epididimde depolanır. Epididim, testislerin arka kısmında yer alan tüplerdir. Mikroskobik boyutta olan epididim, bu bölgede son derece dolaşık bir şekilde bulunur.
Sperm hücreleri, ejakülasyon sırasında sperm kanallarına itilir ve prostat ve seminal veziküllere ulaşır. Seminal veziküller ve prostat bezi tarafından salgılanan sıvılarla karışan sperm hücreleri uyarılmaya bağlı olarak üretradan geçer ve vücut dışına atılır.
Sağlıklı döllenme için meni içeriğinde mililitre başına 15 milyon sperm olması gerekir. Normal bir ejakülat sırasında vücut dışına atılması gereken sperm miktarının 40 milyon ve üzerinde olması gerekir.
Spermin miktarı kadar spermin şekil bakımından normal ve hareketli olması da kişinin üreme kapasitesini belirleyen etkenler arasındadır. Üreme sistemini ve sperm fonksiyonunu önemli ölçüde etkileyebilen sperm enfeksiyonları, zaman zaman infertiliteye yani halk arasında yaygın olarak bilinen tanımıyla kısırlığa yol açabilir.
Prostatit, klamidya ya da gonore gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar, sperm DNA’sının hasarlanmasına yol açarak üreme hücrelerinin normal fonksiyonlarını yerine getirememesine neden olabilir.
Bu hastalıkların yanı sıra pek çok farklı sağlık sorunu da sperm enfeksiyonuna ya da azospermi olarak tanımlanan meni örneğinde hiç sperm bulunamamasına yol açabilir. Ayrıca granülomatöz, sarkoidoz ve tüberküloz gibi akciğer hastalıklarında da epididim olumsuz etkilenebilir. Sıklıkla sorulan “Sperm enfeksiyonu nasıl geçer?” sorusundan önce “Sperm enfeksiyon nedir?” sorusunu yanıtlamak gerekir.
Sperm enfeksiyonu, spermin normal fonksiyonlarını yerine getirmesine engel olan hastalıklar bütünü olarak tanımlanabilir. Bazı durumlarda kısırlığa yol açabilen sperm enfeksiyonları, kişinin üreme kapasitesinin düşmesine ya da geri döndürülemez şekilde zarar görmesine sebep olur.
Spermi etkileyen enfeksiyonlar, testis ve epididimden kaynaklanabileceği gibi farklı bölgelerde oluşan hastalıklara bağlı olarak da gelişebilir. Testosteron üretiminden sorumlu olan testislerin arka kısmında bulunan epididime ait enfeksiyonların başında, halk arasında orşit olarak bilinen rahatsızlık gelir. Tıp dilinde epididimit olarak tanımlanan orşit, akut ve kronik olmak üzere iki farklı türde görülebilir.
Akut epididimit, epididimin alt kısmında başlar, hızla ilerleyerek önce tüm epididime ve ardından testislere yayılır. Sıklıkla bakterilerin yol açtığı bu sperm enfeksiyonu, konjenital nedenlere bağlı olarak da oluşabilir.
Vezikoüreteral reflü gibi doğuştan gelen hastalıkların yanı sıra bakteriyel kaynaklı böbrek ve mesane enfeksiyonları, üriner sistem hastalıklarının iyileştirilmesi için yapılan cerrahi operasyonlar ve idrar sondası kullanımı da akut epididimite yol açabilir.
Yetişkinlik döneminde geçirilen idrar yolu enfeksiyonları ve prostat iltihaplanmasına yol açan bakteriler, kan dolaşımı aracılığıyla vücudun farklı bölgelerinden de epididime ulaşabilir.
Bir akciğer hastalığı olan tüberküloz da akut epididimite neden olabilir. Testislerde ağrı ve şişlik gibi yakınmalara yol açan hastalık, ileri vakalarda kişinin yürümesine engel olacak kadar şiddetli ağrıya yol açabilir. Bazı kişilerde farklı rahatsızlıklara bağlı olarak bu belirtilerden önce penis ucundan akıntı, peniste kaşıntı, kasık ağrısı, ateş, makata vuran ağrı gibi pek çok farklı semptom ortaya çıkabilir.
Ağır geçirilen akut epididimit vakaları, sık fakat hafif şiddette seyreden kronik epididimite dönüşebilir. Geri dönüşümsüz hasarlanmaya yol açan kronik epididimit, hastalığın akut türünün aksine tam olarak tedavi edilemez.
Akut epididimit, uygun antibiyotik tedavisiyle iyileştirilebilirken kronik epididimitin tedavisi farklı şekillerde yapılır. Bakteriyel idrar yolu enfeksiyonuna bağlı olarak görülen kronik epididimit tedavisinde antibiyotik kullanılırken, bazı vakalarda atakların engellenmesi için vazektomi ya da epididim ve vaz deferensinin cerrahi yöntemlerle alınması gerekebilir.
Kronik epididimitin çift taraflı olması durumunda sperm kanallarında oluşan tıkanıklığa bağlı olarak kişi, doğal yollardan çocuk sahibi olamayabilir.
Yaygın görülen bir diğer sperm enfeksiyonu ise E.coli (Koli basili, Escherichia coli) kaynaklıdır. Gram negatif basillerden biri olan E.coli, sperm hareketliliğini ve motilitesini yani hareketliliğini bozar.
Sperm hücrelerinin kümelenmesine yol açan hastalık, antibiyotikle tedavi edilebilir. Bu durum sperm parametrelerinin düzelmesine yol açarak kişinin doğal yollardan gebelik sağlayabilmesine olanak tanır. Spermin enfekte olmasına yol açan hastalıklardan bir diğeri de klamidyadır.
Cinsel yolla bulaşan hastalığa chlamydia trachomatis isimli bakteri neden olur. Gençler arasında yaygın olan klamidya, %50 ila %70 oranında belirtiye göstermez ve üretrit, epididimit ve prostatit gibi hastalıklara yol açabilir. Penis ucundan akıntı gelmesi ile karakterize olan hastalığın sık görülen semptomları arasında ağrılı idrar, penis ucu ve çevresinde kaşıntı, testislerde ağrı ve şişlik yer alır.
Tedavi edilmediğinde kısırlığa yol açabilen hastalığın tanısı, fizik muayene ve klamidya testi ile koyulur. Klamidya hastalığının tedavisi de antibiyotiklerle yapılır. Sperm enfeksiyonu bitkisel ilaçlarla tedavi edilemez. Sperm enfeksiyonu tedavisi konusuna geçmeden önce “Sperm enfeksiyonu belirtileri nelerdir?” sorusunu cevaplamak gerekir.
Sperm enfeksiyonu, nedenleri açısından incelendiğinde bir hayli geniş bir yelpazede yer alır. Dolayısıyla belirtiler de, odak hastalığa bağlı olarak farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Sperm enfeksiyonuna yol açan pek çok rahatsızlık, oksidatif strese ve lökosit miktarında artışa yol açar.
Oksidatif stres, halk arasında yaygın olarak bilinen ruhsal gerilim ile alakalı bir durum değil, vücudun oksijen kullanımı ve mekanizması sırasında ortaya çıkan serbest radikallerin vücut tarafından kontrol altında tutulamamasıyla ortaya çıkan bir durumdur.
Kan düzeyinde artış gösteren lökositler ise halk arasında akyuvar olarak bilinen beyaz kan hücreleridir (WBC). Dolayısıyla sperm enfeksiyonu varlığında kişinin kan düzeyinde bazı değişimler görülebilir.
Sperm enfeksiyonuna bağlı olarak, sık idrara çıkma, penis ucundan akıntı gelmesi, genital bölgede lezyon varlığı, idrar renginde ve kokusunda değişim, yorgunluk, halsizlik ve ateş gibi belirtiler görülebilir. Sıkça merak edilen “Sperm enfeksiyonu nasıl anlaşılır?” sorusu bu şekilde yanıtlanabilir.
Sperm enfeksiyonu varlığında hekim, öncelikle kişinin anamnezini alır ve ardından fizik muayenesini yapar. Sperm enfeksiyonu, sperm hücrelerinin etkilendiği enfeksiyonlar bütünü olarak tanımlanabilir.
Dolayısıyla spermlerin neden etkilendiğinin araştırılması için bazı ek tetkiklerin yapılması gerekebilir. Hekim gerekli gördüğü durumlarda ek laboratuvar testleri ister.
Öncelikle kan testleri yapılarak kişinin kan değerleri incelenir. Hekim, sperm enfeksiyon testi olarak tanımlanabilen sperm analizi yapılmasını isteyebilir.
Bu test sayesinde hekim, sperm hücrelerinin sağlık durumunu ve spermin kadın üreme hücresi olan yumurtayı dölleyebilme kapasitesini araştırır. Test sayesinde hekim, meni örneğindeki sperm hücrelerinin miktarını, hareketliliğini, canlılığını ve şekil bakımından döllenmeye uygunluğunu değerlendirir.
Bazı vakalarda kişiye azospermi tanısı koyulabilir. Ejakülatta hiç sperm olmaması olarak tanımlanabilen azospermi varlığında kişinin doğal yollardan çocuk sahibi olması mümkün olmasa da üremeye yardımcı tüp bebek tedavi yönteminde kullanılan TESE ve TESA yöntemleriyle kişi çocuk sahibi olabilir.
Sperm enfeksiyonu tedavisi, odak hastalığa yönelik olarak farklı şekillerde yapılır. Bakteriyel enfeksiyonlara bağlı olarak sperm hücrelerinin etkilenmesi durumunda tedavi, uygun antibiyotik grubuyla yapılır. Hastalığın türüne bağlı olarak bazı vakaların cerrahi yöntemlerle tedavisi gerçekleştirilebilir.
Aklınıza takılan tüm sorularınız için Umut Ol Umut Bul Facebook grubumuza üye olabilirsiniz.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.
Yorumunuzu Gönderin