Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Postkoital Kanama Nedir? Cinsel ilişki esnasında ya da ilişkiden bir süre sonra yaşanan kısa süreli vajinal kanamalar, postkoital kanama olarak isimlendirilir. Her 10 kadında bir görülen postkoital kanama, pek çok farklı sebepten kaynaklanabilir.
Kadın vücudunun doğal ve sağlıklı bir rutinin dışına çıktığı durumlarda karşılaşılan kanama, kimi durumlarda önemli rahatsızlıkların habercisi olarak kabul edilir.
Bu sebeple de cinsel ilişki anında ya da ilişkiden sonraki 24 saatlik zaman dilimi içinde beklenmedik bir kanama yaşayan tüm kadınların doktor gözetimine başvurması büyük önem taşır.
Eğer siz de postkoital kanama ne demektir ve postkoital kanama sebepleri nelerdir diye merak ediyorsanız, sizin için hazırladığımız bu yazını inceleyebilirsiniz.
Postkoital kanama, adet süreci dışında ve cinsel ilişki sebebiyle yaşanan vajinal kanamalara verilen genel isimdir. Pek çok kadın, postkoital kanamayı ağrısız, sancısız ve kısa süreli şekilde yaşar.
Kimi durumlarda ise kanama birkaç saate yayılabilir ve adeta bir regl süreci kadar şiddetli geçebilir. Bu farklılıkların temel sebebi, postkoital kanamaya yol açan faktörler arasındaki farklılıktır.
Basit sağlık sorunlarından kaynaklanan kanamalar, genellikle kısa sürede tamamlanır ve genel sağlık durumunuzu olumsuz yönde etkilemez. Ağrılı ve sancılı geçen kanamalar ise rahim ağzı kanseri, şiddetli vajinal enfeksiyonlar veya atrofik vajinit gibi sağlık problemlerine işaret edebilir. Gebelikte postkoital kanama olması da mutlaka dikkat edilmesi gereken bir durumdur.
Olağan koşullarda, gebelik sürecinde yaşanan cinsel ilişkinin herhangi bir kanamaya yol açması beklenmez. Bu sebeple hamilelik sürecinde yaşanan kanamalarda düşük riskinin mutlaka göz önünde tutulması ve postkoital kanama yaşayan hamile kadınların mutlaka doktor kontrolüne gitmesi gerekir.
Postkoital kanama, farklı faktörlerden kaynaklanabilen bir sorundur. En yaygın postkoital kanama sebebi ise vajina ve rahim içinde polip adı verilen farklı boyutlarda kitleler oluşmasıdır.
İyi huylu kitleler olan polipler, pek çok kadının vücudunda kendiliğinden ortaya çıkar ve rahim ağzında hassas dokular oluşturarak cinsel ilişkiye bağlı kanamalar oluşmasına yol açar.
Polipler, zamanında teşhis ve tedavi edilmemeleri durumunda belirli bir süre sonra kansere dönüşebilir. Bu yüzden polip şüphesi yaşadığınız an ilk olarak doktorunuza danışmanızda yarar bulunur. Postkoital kanamaya yol açan diğer önemli faktörler ise şunlardır:
Rahim ağzında oluşan servikal ektropion isimli yaralar da postkoital kanamalara yol açabilir. Rahim ağzı hücrelerinin dışarı doğru büyümesiyle ortaya çıkan yaralar, cinsel ilişki esnasında deforme olabilir ve kısa süreli olarak kanayabilir.
Vajinal mantar türleri de yaygın postkoital kanama sebepleri arasında kabul edilir. Vajinal candida enfeksiyonu olarak bilinen mantar türü, kanamayla birlikte akıntı, koku ve kaşıntı gibi problemlere de yol açabilir.
Postkoital kanamalara yol açan faktörlerden biri de doğum kontrol hapı kullanmaktır. Doğum kontrol hapı, rahim ağzındaki dokuları hassaslaştırabilir ve bu hassas doku cinsel ilişki esnasında yırtılarak kanamaya sebep olabilir.
Cinsel ilişki sırasında vajinanın zarar görmesi de kanama sebepleri arasında bulunur. Vajinal sıvının yetersiz kalması ya da vajina çeperinde yırtıklar oluşması gibi faktörler, kısa süreli postkoital kanamalarla sonuçlanabilir. Vajina içi, menopoz sonrasında yaşanan atrofik vajinit sebebiyle de hassaslaşabilir ve ilişki esnasında yaralanarak kanayabilir.
Postkoital kanamanın işaret edebileceği en tehlikeli hastalık rahim ağzı kanseridir. Ağırlıklı olarak HPV virüsünden kaynaklanan rahim ağzı kanseri, tümör oluşumları sebebiyle pek çok farklı türde vajinal kanamaya yol açabilir.
Bu sebeple kanama yaşamanız durumunda doktorunuza en kısa sürede danışmanız, tehlikeli kanser türlerini erkenden teşhis etmeniz açısından da büyük önem taşır.
“Postkoital kanama ne kadar sürer?” sorusunun yanıtı, kişiden kişiye göre değişir. En yaygın rastlanan postkoital kanama türü, cinsel ilişkiden hemen sonra tek seferlik gerçekleşir ve bu tarz kanamalar büyük oranda basit sorunlardan kaynaklanır.
Vajina içi yarası, mantar, enfeksiyon gibi sebeplerden kaynaklanan kanamaların ağırlıklı olarak lekelenme şeklinde gerçekleşmesi beklenir. Birkaç saate kadar süren postkoital kanama çeşitleri ise ciddi sağlık problemlerinin habercisi olabilir.
Cinsel ilişkiden sonraki birkaç saat boyunca devam eden ya da sık aralıklarla yaşanan postkoital kanama durumlarında vakit kaybetmeden doktorunuza danışmanız son derece önemlidir. Kanamaya ateş, ağrı, sancı gibi problemlerin eşlik etmesi durumunda ise bu belirtileri de doktorunuzla paylaşmanız önerilir.
Postkoital kanamayı önlemenin en etkili yolu, vajinal sağlığınızı korumanızdır. Düzenli olarak jinekolojik muayeneden geçmeniz; vajina, rahim ve yumurtalıklarda herhangi bir sağlık sorunu olup olmadığını tetkik ettirmeniz, postkoital kanamaya yol açan faktörlerin oluşumunu engellemenize ve cinsel sağlığınızı korumanıza yardımcı olur.
Polip, mantar, tümör, vajinal sıvı eksikliği gibi problemlerin büyük bir bölümü, genel tetkiklerde kolayca tespit edilir ve bu sorunların çözümü için tedavi görmeniz, sonraki cinsel ilişkilerinizde kanama yaşama ihtimalinizi son derece azaltır. Sağlık sorunlarınızı tedavi ettirmenize rağmen postkoital kanama yaşamanız durumunda ise henüz keşfedilmemiş farklı problemlerden şüphe edilebilir.
Postkoital kanama tedavisi, kanamaya yol açan problemin türüne göre değişiklik gösterir. En çok tercih edilen yöntem antibiyotik kullanımıdır.
Antibiyotik; vajinal enfeksiyonların, pelvik inflamatuar hastalıkların ve cinsel yolla bulaşan mikrobik vakaların büyük bölümünde yüksek etki gösterir. Eğer rahim ağzı hücrelerinde zarar görmüş dokular bulunuyorsa, bu dokulara kriyo cerrahi yöntemiyle müdahale de edilebilir.
Polip ve miyom gibi oluşumların tespit edilmesi durumunda belirlenen kitlenin boyutuna göre ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale yöntemlerinden biri uygulanır.
Soruna rahim ağzı kanserinin yol açması durumunda ise tümörün boyutuna, yayılım durumuna ve evresine bakılarak radyoterapi ve kemoterapi yöntemlerinden uygun olanlar tercih edilir.
Aklınıza takılan tüm sorularınız için Umut Ol Umut Bul Facebook grubumuza üye olabilirsiniz.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.
Yorumunuzu Gönderin