Osteoporozdan Korunmak için Hangi Önlemler Alınmalıdır?

Dünya genelinde en sık görülen kemik hastalığı olarak kabul edilen kemik erimesi (osteoporoz), kemik kitlesinin azalmasının sonucunda kemik kırılganlığının ve kırık olasılığının arttığı bir iskelet hastalığı.

Özellikle son yıllarda yaşam süresinin uzaması ve yaşlı nüfusun artması osteoporoz ve osteoporoza bağlı kemik kırıklarının da artmasına neden oldu.

Bu nedenle, osteoporoz günümüzde ekonomik ve sosyal bir problem haline gelmiş durumda. Osteoporozu önemli bir sorun yapan etkenlerden biri de önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olması.

Ancak hastaların büyük çoğunluğu hastalığının farkında değil. Örneğin ABD’de osteoporozlu ya da kemik yoğunluğu düşük olan hastaların yarısına yakını böyle bir soruna sahip olduklarından habersiz yaşıyor.

Kemikler için de Sağlıklı Beslenmek Gerekir.

Osteoporozdan korunmak için alınacak önlemlerin aynı zamanda tedavide de etkili yöntemlerdir. Osteoporozda kaybedilen kemik kalitesini eski haline getirmek mümkün değildir.

Ancak bulunduğu noktadan daha ileri gitmemesi sağlanarak kırıklarının önüne geçebilmek önemlidir. Elbette genel yaşam tarzı içinde alınabilecek bazı önlemlerle de korunma sağlanabilir. Bunların arasında östrojen ve kalsiyum alımı başta gelir. Ayrıca beslenmeye de dikkat edilmelidir.

Alınabilecek önlemlerin bir diğeri de düzenli egzersiz yapmaktır. Hareketsiz ve sporsuz bir yaşam kemik erimesini artırır. Aksine sporla birlikte kas gücü artar ve hareket kabiliyetimiz korunur.

Böylece vücut dengesi korunmuş olur. Osteoporozdan korunmak için tedavi sırasında sigara ve alkol kullanımına da dikkat edilmelidir.

Sigara kullanan kadınlar menopoza daha erken girer. Sigara vücuttaki östrojen düzeyini azaltır. Bu nedenle kemik erimesi artar ve daha erken menopoza girmeye neden olur.

Alkol ise kemik yıkımını ve kemik yoğunluğunu artıran bir faktördür. Bu yüzden mutlaka alkol ve sigara bırakılmalıdır.

Osteoporoz tedavisinde hastanın yaşı, cinsiyeti, başka hastalığının olup olmadığı gibi birçok etken önemlidir. Bu nedenle tedavinin mutlaka hekim kontrolünde yapılması gerekir.