Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Halk arasında sessiz düşük olarak bilinen kimyasal gebelik, yumurtanın erkek üreme hücresi olan sperm ile döllenmesi ile meydana gelen embriyonun gelişimini sürdüremediği durumlarda ortaya çıkan, vücudun kendi kendine gebeliği sonlandırması durumudur. Kişinin normal periyodunda âdet görmeye devam ettiğini düşünmesine sebep olan kimyasal gebelik, çoğunlukla sadece laboratuvar testleri ile anlaşılabilir. Kişinin kimyasal gebeliği fark edebilmesi için menstrüel siklusunun düzenli olması ve bu döngüyü düzenli olarak takip etmesi gerekir. Kimyasal gebelik yaşayanlar nadiren âdet düzenlerinde kısa süre ile gecikme de yaşayabilir. Kimyasal gebelik belirtileri hakkında bilgi sahibi olmadan önce kimyasal gebelik nedir bunu iyi anlamak gerekir.
Düzenli bir şekilde adet gören kişi, 28 günde bir âdet olur ve ilk âdet kanamasının gerçekleştiği günü takip eden 14 ile 15. günde yumurtlar. Yumurtalıklar, içinde bulundukları kesecikleri ya da farklı bir deyişle folikülleri çatlatarak, yumurtalıklar ile rahim arasında yer alan fallop tüplerine ilerler. Yumurtlamanın gerçekleştiği günden bir iki gün önce ya da yumurtlamanın gerçekleştiği gün, korunmasız cinsel ilişkiye girildiğinde, erkek üreme hücresi olan sperm ile yumurta fallop tüplerinde bir araya gelir. Yumurtanın fallop tüplerinde döllenmesi ile birlikte embriyo oluşur. Yaklaşık bir hafta boyunca gelişimini sürdüren embriyo, bu sürenin sonunda rahme inerek implantasyon yani tutunma sürecini gerçekleştirir. Bir önceki âdet kanamasının ilk gününü takip eden 21. güne denk gelen bu süreç içinde, kanda ve idrarda beta HCG hormon seviyesi sürekli olarak yükselir.
Gebelik belirtilerinden biri olan hormon düzeyi sayesinde bu süreç içinde gebelik testi pozitif gelebilir. Ancak gebeliğin erken dönemi olarak tanımlanan bu dönem içinde gebelik, kimyasal gebelik ya da farklı bir deyişle biyokimyasal gebelik nedeniyle sonlanabilir. Kimyasal gebelik, normal bir şekilde yumurtanın döllenmesi ile meydana gelen embriyonun sağlıklı şekilde gelişememesi sonucu vücuttan atılması olarak tanımlanır. Bu aynı zamanda biyokimyasal gebelik nedir sorusunun da yanıtıdır. Sessiz düşük olarak da bilinen bu durumda embriyo henüz uterusa tutunmadığından normal düşük vakaları gibi küretaj gerektirmez. Çoğunlukla kişi, henüz gebe olduğunun farkına varmadan gelişimini sürdüremeyen embriyo, âdet kanaması ile birlikte vücuttan atılır. Kimyasal gebelik sonrası âdet düzeninde çoğunlukla bir farklılık yaşanmaz.
Ancak gebelik planlayan ve âdet düzenini kontrol eden kişi, kimyasal gebeliğin farkına varabilir. Korunmasız ilişki sonrasında gebelik testi yapılması durumunda, yumurtanın döllenmesi ile kadın vücudunda artan hormon düzeyi, gebelik testinin pozitif çıkmasına neden olur. Gebelik testinin pozitif çıkmasından kısa bir süre sonra yaşanan âdet kanaması ile kişi, kimyasal gebeliği fark edebilir. Tüm düşük vakalarının %75’ini oluşturan kimyasal gebelik nasıl olur sorusu bu şekilde yanıtlanabilir.
Kimyasal gebelik, gebelik oluşumunun çok erken safhasında düşüğe sebep olur. İki âdet dönemi arasında, kişinin henüz gebe olduğunu fark etmeden gerçekleşmesinden dolayı çoğunlukla bir belirtiye de sebep olmaz. Bu durum kimyasal gebeliğin sessiz düşük olarak adlandırılmasına da neden olur. Ender vakalarda karın bölgesinde kramp ve lekelenme şeklinde belirti gösterir. Ancak gebelik belirtilerinden olan; mide bulantısı, kusma ve yorgunluk gibi belirtiler göstermez. Âdet döngüsünde bir hafta kadar gecikme, kimyasal gebeliğin yaygın belirtileri arasında yer alır. Fakat bir haftalık âdet gecikmeleri normal kabul edildiğinden genellikle şüphe uyandırmaz ve gebelik henüz farkına varılmadan, kendiliğinden sonlanır.
Gebelik planlayan, düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye giren ve yumurtlama döneminden sonra gebe kalıp kalmadığını düzenli olarak kontrol eden kişiler, kanda yükselen beta HCG hormonu sayesinde gebe olduğunu fark edebilir. Yaklaşık bir hafta sonra normal bir şekilde gerçekleşen âdet kanaması ile de gebeliğinin, kimyasal gebelik nedeniyle sonlandığının farkına varabilir. Kimyasal gebelik nasıl anlaşılır sorusu bu şekilde yanıtlanabilir.
Kadın yumurtası ile erkek üreme hücresi olan spermin bir araya gelerek döllenmesiyle meydana gelen embriyonun sağlıklı bir şekilde gelişimini sürdürememesi sonucunda, embriyonun âdet kanamasıyla vücut dışına atılması sonucunda kimyasal gebelik oluşur. Hekimlerin sıklıkla karşılaştığı, kimyasal gebelik ne demek ve kimyasal gebelik neden olur gibi soruları; yumurta hücresinin sağlıklı bir şekilde döllenememesi nedeniyle meydana gelir şeklinde yanıtlanabilir.
Gebeliğin oluşumu için ilk adım olan embriyonun meydana gelmesi sağlansa bile embriyonun rahme tutunması gerçekleşmediğinden, embriyo gelişimini sürdüremez. Dolayısıyla döllenen ve gelişimini sürdüremeyen döllenmiş yumurta âdet kanaması ile birlikte vücuttan atılır. Kimyasal gebelik nedenleri arasında; rahimde var olan anomaliler, hormonal düzensizlikler, tiroit ve genetik problemler de yer alabilir.
Kimyasal gebelik yaşanması, âdet döngüsünde kısa bir gecikmeye neden olsa da, üreme sisteminde herhangi bir soruna yol açmaz. Halk arasında yaygın olarak kimyasal gebelik sonrası hamilelik oluşumunun mümkün olmadığı hatta sessiz düşüğün kısırlığa yol açtığı düşünülse de bu kesinlikle yanlıştır. Kimyasal gebelik sonrası üreme sistemi ve doğurganlık düzeyi değişmez. Dolayısıyla bir önceki gebeliği, kimyasal gebelik nedeniyle sonuçlanan kişi, normal yollardan ya da tüp bebek tedavi yöntemi ile sağlıklı bir gebelik sonrasında doğum yapabilir. Ancak üst üste üçten fazla kimyasal gebelik yaşanması durumunda, altta yatan faktörlerin araştırılması için hekime başvurulması gerekir.
Kimyasal gebelik sebepleri açısından incelendiğinde embriyonun, uterusa tutunamaması nedeniyle gebeliğin çok erken dönemde sonlandığı görülür. Birer hücre olan yumurta ve spermin döllenmesi sonucu ortaya çıkan embriyoda kromozomal anormallikler de kimyasal gebeliğe yol açar. Kimyasal gebelik olmaması için ne yapılmalı sorusu da bu sebepten dolayı yapılacak bir şey olmadığı şeklinde yanıtlanır. Dolayısıyla kimyasal gebelik normal gebeliğe döner mi sorusu da hayır dönmez şeklinde yanıtlanır. Ancak kimyasal gebelik sonrası ilk âdet kanamasını takip eden 14 ile 15. günde yumurtlama tekrar gerçekleştiğinden, kişi tekrar gebe kalabilir.
Embriyonun sağlıksız bir şekilde oluşmasından kaynaklanan kimyasal gebelik, genellikle 4 ile 5 günlük âdet kanaması ile sonlanır. Normal âdet kanamasından farklı olmayan bu durum, bazı vakalarda daha uzun süre ve fazla miktarda kanamalara neden olabilir. Kimyasal gebelik kaç gün sürer sorusu bu şekilde yanıtlanabilir. Ancak 10 günden daha uzun süren kanama varlığında, kişinin dış gebelik açısından da değerlendirilmesi için mutlaka doktora başvurması gerekir.
Normal yollardan ya da tüp bebekte kimyasal gebelik, üst üste 3 kez oluşmadığında ilaçlı tedavi ya da operasyon gerektiren bir durum değildir. Yumurtanın döllenmesi ile meydana gelen embriyonun sağlıklı bir şekilde gelişememesine neden olan kromozomal bozukluk, embriyonun vücut dışına atılmasını sağlayan doğal bir süreçtir. Embriyo âdet kanaması ile vücut dışına atıldığından diğer düşüklerde olduğu gibi küretaja gerek duyulmaz. Ancak 3 kez ve üzerinde kimyasal gebelik yaşayan kişinin kimyasal gebelik tedavisi görmek üzere hekime başvurması gerekir. Bu noktada gebeliğin sonlanmasına neden olan diğer sorunlar araştırılır ve yapılan testlerle beta HCG hormon düzeyinin düşme hızı kontrol edilir. Kimyasal gebelik hakkındaki tüm sorularınız için 444 39 49 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.
137 thoughts on “Kimyasal Gebelik Nedir, Belirtileri Nelerdir?”
Önceki 1 … 5 6 7 8 9 … 12 Sonraki