Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Gebeliğin başlangıcı olarak kabul edilen son adet kanamasının ilk gününden itibaren anne adayının vücudu, olası gebeliğe karşı kendini hazırlamaya başlar. Ortalama 38 – 40 hafta kadar süren gebeliğin 3. haftasının başlangıcı, ilk adet kanamasının ardından geçen 15. günden itibaren başlar. Bu döneme kadar mevcut adet kanaması sonlanmış, ovulasyon olarak tanımlanan yumurtlama gerçekleşmiş ve büyük olasılıkla yumurta çatlamış ya da çatlamak üzeredir. Kan düzeyinde artmaya başlayan östrojen hormonunun etkisiyle rahim duvarı olarak tanımlanan endometrium da kalınlaşmaya başlamıştır.
Her ay düzenli olarak yaklaşık 28 günde bir gerçekleşen adet kanamasının ardından vücut, tekrar olası bir gebeliğe karşı kendini hazırlamaya devam etmektedir. 3 haftalık gebelik dönemine kadar normal adet döngülerinde yaşadıklarından farklı bir belirti hissetmeyen anne adayı, bu dönemde bazı farklılıklar hissetmeye başlayabilir. Yumurtanın çatlayarak, içinde bulunduğu folikülden çıktığı ve fallop tüplerine bırakıldığı 3. haftada yumurta, erkek üreme hücresi olan sperm ile döllenerek zigot oluşur. Dolayısıyla bebeğin cinsiyetinin dahi belirlenebildiği 3. haftada, önceki haftalara göre çok daha farklı gelişmeler olur. Tıbbi olarak henüz gebeliğin fark edilemediği bu dönemin daha iyi anlaşılması için döllenmenin nasıl gerçekleştiğini ve bu süre boyunca vücutta neler gerçekleştiğini anlamak önemlidir.
Her ne kadar kadın üreme hücresi olan yumurta ile spermin buluşması, gebeliğin 3. haftasını bulsa da tıp biliminde hamileliğin başlangıcı, son görülen adet kanamasının ilk günü olarak kabul edilir. Bu zamana kadar kadın vücudunda pek çok değişim oluşur. Mevcut adet kanamasının sona ermesiyle birlikte rahim yenilenir. Beyinde yer alan hipofiz bezi, yine beyinde bulunan hipotalamus tarafından hormon salınımı için uyarılır. Hipofiz bezinden salınan LH ve FSH hormonları, yumurtalıkları uyarır. Yumurtalık rezervinde bulunan yumurtaların bir kısmı olgunlaşır. Gebelikte 3. hafta olarak tanımlanan döneme gelindiğinde ise ovulasyon olarak bilinen yumurtlama tamamlanmış ve yumurta, içinde bulunduğu folikülden ya çıkmış ya da çıkmak üzeredir. Hamilelikte 3. hafta içinde yumurtanın çatlaması ile birlikte içinden çıktığı kesecik ya da farklı bir deyişle folikül, östrojen hormonu salınımı görevini üstlenir. Kan düzeyinde artışa geçen östrojen sayesinde rahim duvarı her geçen gün bir miktar daha kalınlaşır. Bu dokunun kalınlaşmasının sebebi, olası gebelik halinde ortaya çıkan embriyonun, rahim içine kolayca tutunmasını sağlamaktır.
Fallop tüplerine bırakılan yumurta, her ne kadar burada yaklaşık bir gün kadar yaşasa da erkek üreme hücresi olan sperm, kadın vücudunda 3-4 gün kadar canlı kalabilir. Bu da yumurtanın fallop tüplerine bırakılmadan önceki günlerde korunmasız olarak ilişkiye girildiğinde spermin, yumurtanın bu bölgeye gelmesi ile birlikte döllenmenin gerçekleşmesine olanak tanır. Döllenme, yaklaşık 4 milyon spermin arasından yalnızca birinin yumurtanın sert dış kabuğunu delerek içine girmesi ile oluşur. Tek bir sperm hücresi, yumurtanın içine girdikten sonra başka bir sperm yumurtanın kabuğunu delemez. Spermin yumurta ile buluşmasının ardından öncelikle zigot denen döllenmiş ancak bölünmemiş diploit hücre oluşur. 24 saatin ardından zigot, önce ikiye bölünür ve embriyoyu oluşturur.
Embriyo, cenin ya da bebek görünümünden oldukça uzaktır ve yalnızca 0,15 mm boyutunda bir hücre grubundan ibarettir. Bu aşamada doğacak olan bebeğin cinsiyeti de belirlenmiş olur. Erkek spermi X kromozomuna sahipse bebek kız, Y kromozomu taşıyorsa bebek erkek olur. Anne ve baba adayının üreme hücrelerinde bulunan 23’er adet kromozom bir araya gelerek 46 kromozomu oluşturur. Fallop tüplerinde oluşan 46 kromozoma sahip embriyo, mitoz bölünerek 32 hücreli bir canlı olarak, 3. haftanın sonunda rahme ulaşır. Anne karnında 3 haftalık bebek olarak da tanımlanan bu aşamada yumurtanın etrafındaki sert kabuk, yerini blastosist denen sıvı dolu bir keseye bırakır. Sonradan amniyotik keseye dönüşen bu oluşum, tüm gebelik boyunca fetüsün gelişimine olanak tanır. 3 haftalık bebek artık ana rahmine ulaşmıştır ve bundan sonraki gelişimini rahimde, amniyotik kese içinde sürdürmeye devam eder.
3 haftalık hamilelik, belirtileri açısından önceki haftalara göre farklılıklar barındırır. Bunun sebebi önceki 2 haftada anne adayının vücudunda yaşanan hazırlık sürecinin zaten adet döngüsü içinde her 28 günde bir gerçekleşiyor olmasıdır. Ancak 3. haftada döllenme gerçekleşir ve zigot oluşur. Zigot, ikiye bölünerek embriyoyu meydana getirir. İki hücreli bu yapı, mitoz bölünme ile 32 hücreli hale gelir ve rahme tutunur. 3 haftalık bebek gelişimi olarak tabir edilen embriyonun gelişimi, bu dönemde embriyonun rahme yerleşmesi ile sınırlıdır. İmplantasyon olarak tanımlanan rahme tutunma işlemi sırasında anne adayı, gebeliğin ilk belirtilerinden olan implantasyon kanaması ile karşılaşır. Her anne adayında görülmeyen bu durum embriyonun, rahme tutunması sırasında hafif lekelenme ya da kanama olarak görülür. Adet kanamasından farklı olarak kanama az, düzensiz ve pıhtısızdır. Kanın rengi, pembe ya da kahverengidir. 3 haftalık gebelik belirtileri arasında sık idrara çıkma, kokulara hassasiyet, mide bulantısı, kusma, memelerde şişlik ve hassasiyet, vücut ısısında artış ve terleme yer alır.
Gebeliğin 3 haftası, yumurta ile spermin döllenerek embriyoyu meydana getirdiği ve oluşan embriyonun fallop tüplerinden inerek rahme tutunduğu dönemdir. Her ne kadar gebeliğin başlangıcı, son adet kanamasının ilk günü olarak kabul edilse de döllenme 3. haftada gerçekleşir. 3 haftalık hamilelik boyunca kişinin folik asit bakımından zengin olan, meyve, tahıl ve yeşil yapraklı sebzeler ile beslenmesi ve mutlaka destek amaçlı folik asit alması önerilir. Bu dönemde anne adayı bazı yiyecekleri daha fazla, bazılarını daha az yemeye başlayabilir. Ancak bebeğin gelişimi için vitamin ve mineraller açısından zengin beslenmek son derece önemlidir. Bu dönemde alkol ve sigaradan uzak durulmalıdır. Düzenli olarak kullanılan ilaçlar, kadın doğum uzmanına danışılarak gebeliğe uygun hale getirilmelidir. Ayrıca ağır egzersizlerden de kaçınılmalıdır.
Gebeliğin ilk iki haftası boyunca vücudun kendisini hızla hazırlamasının ardından olgunlaşan yumurta, 3. haftada çatlayarak folikülünden çıkar ve fallop tüplerine ilerler. Fallop tüplerinde halihazırda bekleyen ya da yumurtanın orada olduğu dönemde gelen erkek üreme hücresi sperm, yumurtanın dış kabuğunu delerek döllenmeyi gerçekleştirir. Ardından oluşan embriyo, mitoz bölünme ile çoğalmaya devam ederken yavaşça rahme doğru ilerler. Rahme tutunmasının ardından yumurta kabuğu, yerini blastosist denen sıvı dolu bir keseye bırakır. Tüm bu gelişmelerin yaşandığı 3. haftada anne adayı da bazı farklılıklar hissedebilir.
3 haftalık gebelikte annedeki değişiklikler genellikle kokulara karşı hassaslaşma ile başlar. Mide bulantısı ve kusma da bu dönemde yaygın olarak anne adaylarının karşılaştığı değişimlerden biridir. Ağızda metalik tat hissedilmesi, aşerme olarak bilinen bazı yemeklere karşı düşkünlük, tiksinme, aşırı uyku isteği, sık idrara çıkma, memelerde hassasiyet ve ağrı gibi farklılıklar da gebeliğin 3. haftasında bazı anne adaylarının yaşadığı değişimler arasında yer alır. Embriyonun rahme yerleştiği bu dönemde bazı anne adayları implantasyon kanaması olarak da bilinen yerleşme kanaması görebilir. Bu durum, adet kanamasından farklı olarak daha açık renkli ve pıhtısızdır.
Hamilelik dönemi ile ilgili tüm sorularınız için 444 39 49 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.