Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
40 hafta süren gebelik döneminde, bebek hızla gelişimini sürdürürken anne adayının vücudunda da pek çok değişiklik oluşur. Zaman zaman bulantı, kusma, baş ağrısı ve cilt lekelenmesi gibi hamilelik belirtileriyle karşılaşan anne adaylarının sıklıkla karşılaştığı problemlerden biri de burun kanamasıdır. Gebelik, üç farklı dönemden oluşur. Birinci, ikinci ve üçüncü trimester olarak tanımlanan bu dönemlerin her biri, 3’er aylık zaman dilimlerinden oluşur. Farklı bir deyişle birinci trimester ilk 12 haftayı, ikinci trimester 13 ila 27. haftaları, üçüncü trimester ise 28 ila 40. haftaları kapsar. Her trimesterda anne adayında görülen şikayetler farklılaşır. Bazı problemler ortadan kalkarken, yerine yenileri gelebilir. Tüm bu şikayetler, her anne adayında görülmese de oluşan belirtiler çoğunlukla benzer niteliktedir.
Hamilelikte burun kanaması da gebelik sırasında karşılaşılan yakınmalardan biridir. Genellikle 2. trimesterda görülen burun kanaması şikayeti, burnun iç dokusunda şişme ve burun tıkanıklığı gibi belirtilerle birlikte oluşabilir. Gebeliğin 2. trimesterında, bebeğin artan besin ihtiyacının karşılanması için anne vücudu daha fazla kan üretir. Anne adayının vücudunda artan kan hacmine bağlı olarak, iç yapısında hassas kılcal damarlar bulunan burun şişebilir. Bu şişkinlik, zaman zaman burnun tıkanmasına ya da kılcal damarların yırtılmasına sebep olabilir. Özellikle kışın kapalı mekanlarda, havadaki nem miktarının azalmasıyla artış gösteren gebelikte burun kanaması, anne adaylarının telaşlanmasına yol açar. Bu durum, anne adaylarının sıkça “Hamilelikte burun kanaması normal mi?” ya da “Hamilelikte burun kanaması neden olur? gibi sorular sormasına neden olur. Bu soruları yanıtlamadan önce “Hamilelikte burun kanaması nedir?” bunu iyi anlamak gerekir.
Hamilelikte burundan kan gelmesi olarak da tanımlanan burun kanaması, çoğunlukla gebeliğin ikinci trimesterında görülür. Bebeğin artan fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanması için sürekli farklılaşan anne adayının vücudu, salgılanan hormonların etkisi altında kalır. Bu dönemde artış gösteren östrojen hormonu, burun mukoza epitelinde şişkinliğe yol açar. Dolayısıyla anne adayının burnunun içindeki kılcal damarlar genişler. Gebeliğin ikinci trimesterında anne adayının kan hacminde de artış olur. Bu iki durumun etkisiyle kılcal damarların yoğunlukla bulunduğu ve hava koşulları gibi dış etkenlerden kolayca etkilenen burun damarlarında çatlamalar oluşabilir. Tüm bu etkenler, kanama için ideal ortamı oluştururken bu dönemde anne adayının burnunun hafifçe zedelenmesi bile kanamanın gerçekleşmesine yol açar. Anne adayının bağışıklık sisteminin zayıf olması ya da sağlıklı beslenmemesi, burnun daha kolay kanamasına neden olabilir. Burun kanaması, havadaki nem miktarının az olduğu durumlarda burun içinin kurumasıyla da kolayca gerçekleşir. Hamileyken burun kanaması sık rastlanan bir durum olsa da kanama olduğunda anne adayının tansiyonunu ölçmesi önerilir. Gebelikte görülen ve kontrol altına alınmayan yüksek tansiyon anne adayının ve bebeğin ciddi sağlık problemleriyle karşılaşmasına neden olabilir.
Gebelik döneminde, bebeğin anne karnındaki gelişimine bağlı olarak anne adayında da pek çok değişim yaşanır. Bu değişimlerin bir kısmı normal kabul edilse de bazıları, ciddiye alınması gereken sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Dolayısıyla anne adayının gebelik döneminde kendisini neler beklediğini bilmesi ve gerektiğinde hekime başvurarak bilgi alması önemlidir. Hamilelik döneminde östrojen hormonunda artış görülür. Östrojen salınımının normalden çok daha fazla olması, burun mukozasında daralmaya yol açar. Hücreler arasındaki sıvı birikimi artar ve böylece burun, ödemli bir hal alır. Mukus salgısının artmasına neden olan bu durum, burnun daha da tıkanmasıyla sonuçlanır. Özellikle kış aylarında kapalı mekanlarda havanın kurumasıyla birlikte burun içindeki mukus da kurumaya başlar. Tüm bunlara ek olarak, bebeğin artan ihtiyaçlarının karşılanması için anne adayının kan hacminde artış görülür. Kan damarlarının genişlemesine yol açan bu durum, kanamayı kolaylaştırır. Kılcal damarların yoğun olarak bulunduğu burun hassaslaşır ve zaman zaman kılcal damarlarda oluşan çatlamaya bağlı olarak burun kanaması meydana gelir.
Gebelik riniti olarak tanımlanan burun tıkanıklığı, gebelik döneminde görülen burun kanamalarının en yaygın sebebi olsa da alerjik nezle varlığında da burun kanaması oluşabilir. Kişide alerjik nezle olması durumunda burun kanamalarının önlenmesi için hekime başvurularak koruyucu önlemler alınabilir. Soğuk algınlığı ve grip gibi viral enfeksiyonlar da gebelik döneminde burun kanamasına yol açan etkenler arasındadır. Bu gibi enfeksiyonlardan korunmak için anne adayının kalabalık ortamlardan uzak durması, enfekte olmuş kişilerle mümkünse aynı ortamda bulunmaması, ortamı sık sık havalandırması, beslenmesine özen göstermesi ve kişisel hijyenine dikkat etmesi önerilir. Ayrıca doktorun bilgisi dahilinde, besin takviyesi ya da vitamin alınarak var olan enfeksiyonun hafif atlatılması sağlanabilir. Burun kanamasına yol açan ve tıp dilinde septum deviasyonu olarak tanımlanan kemik ve kıkırdak yapısının eğri olması, konka hipertrofisi ya da farklı bir deyişle burun içindeki konka yapılarının solunumu etkileyecek kadar büyümesi ve kronik sinüzit gibi rahatsızlıklar da hamilelikte burun kanamasına yol açabilir. Ancak bu rahatsızlıklar, gebelikten önce tedavi edilmelidir. Pıhtılaşma bozuklukları, yüksek tansiyon, karaciğer hastalıkları, burun travmaları ve çok ender olarak tümör varlığı da burun kanamasına yol açabilir. Hamilelikte burun kanaması yaşayanlar tarafından sıklıkla sorulan “Hamileyken burun kanaması neden olur?” sorusu bu şekilde yanıtlanabilir.
Gebelikte artan östrojen hormonu ve kan basıncı, burunda bulunan kılcal damarların hassaslaşmasına yol açar. Havanın kuru olması, burun temizliğinin nazik bir biçimde yapılmaması ve hapşırmak gibi burun içi basıncını arttıran etkenler ise burun kanamasına yol açabilir. Tüm bunlara bağlı olarak görülen hamilelikte burun kanamaları, normal kabul edilir. Gebelerde sıklıkla görülen bu durumun en yaygın sebebi, ortamda bulunan havanın kuru olmasıdır. Çoğunlukla tedavi gerektirmeyen bu tip kanamalar, basit önlemlerle engellenebilir. Hastalıklardan uzak durmak, hapşırırken ağız ve burun bölgesini kapatmamak, burun temizliğini nazik bir şekilde yapmak, ortamdaki nem miktarını arttırmak için kalorifer peteğinin üzerine bir kap su koymak, solunum yolunun nemli kalmasını sağlayan doğal spreyler kullanmak ya da C vitamini takviyesi almak, gebelik döneminde görülen kanamaların önüne geçilmesine yardımcı olabilir. Kanama durduktan sonra kan basıncı kontrol edilmeli ve eğer tansiyon, normal değerlerin üzerindeyse doktora haber verilmelidir. Kanamanın uzun süre boyunca durdurulamaması ya da burun kanamasının çok sık tekrarlanması gibi durumlarda da mutlaka hekime bildirilmelidir.
Gebelikte burun kanaması yaşanması durumunda öncelikle sakin kalınmalı ve oturulmalıdır. Başın, kalpten yüksek konumlandığı bu pozisyonda kafa, öne doğru eğilerek kanın aşağı doğru akması sağlanmalıdır. Baş ve işaret parmaklarıyla burun delikleri hafifçe bastırılarak kapatılmalı ve ağızdan nefes alınmalıdır. Ağız içinde kan varsa ağız temizlenmeli ve kan damarlarının daralmasını sağlamak için burun bölgesine buz uygulanmalıdır. Burun kanaması sırasında yatmak ya da başı arkaya eğmek sakıncalıdır. Bu gibi eylemlerden kaçınılmalı ve 1 gün süreyle sıcak içecekler tüketilmemelidir. Kanamanın durdurulmasının ardından yapılacak ilk iş tansiyonun kontrol edilmesidir. Yüksek tansiyon, yoğun kanama, yarım saat boyunca kanamanın durmaması, kanama nedeniyle nefes alamama, kanamaya eşik eden göğüs ağrısı, halsizlik, baş dönmesi ya da ateş varlığında mutlaka doktora görünülmelidir.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.