Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Halk arasında cenin olarak da tanımlanan fetüs, bebeğin embriyo ile doğum arasındaki evresi için kullanılan terimdir. Gebeliğin her haftasında bebeğin gelişimi farklılık gösterir. Tüm bu gelişim dönemleri zigot, embriyo ve fetüs gibi farklı özel tıbbi terimlerle tanımlanır. Farklı bir deyişle yumurtanın döllenmesiyle oluşan zigot, daha sonra embriyo ve doğuma kadar olan süre boyunca da fetüs olarak adlandırılır. Hamileliğin 9. haftasından itibaren fetüs olarak tanımlanmaya başlanan bebek, bu dönem içinde yaklaşık 2,5 cm. uzunluktan 50 cm’ye kadar uzar ve ağırlığı da doğru orantılı olarak artar. Kadın üreme hücresi olan yumurtanın, fallop tüplerinde sperm hücresi ile döllenmesiyle başlayan uzun süreç boyunca pek çok farklı evreden geçen bebeğin, gelişim basamaklarını anlamak için zigot, embriyo ve fetüsün nasıl oluştuğunu, gelişim sürecini ve bu terimlerin neyi ifade ettiğini iyi anlamak gerekir.
Yaşam kadın yumurtasının erkekten gelen sperm hücresi ile birleşmesiyle başlar. Fertilizasyon olarak da tanımlanan bu durum, insan oluşumundaki ilk basamaktır. Yaklaşık 40 hafta süren gebeliğin başlangıç dönemini oluşturan döllenmenin ardından bebek, anne karnında büyümeye ve gelişmeye başlar. 9 ay 10 gün süren bu dönemde bebek, zigot, embriyo, fetüs gibi farklı isimlerle tanımlanır. Fetüsün ne anlama geldiğini açıklamadan önce zigot, embriyo, fetüs sıralaması hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Kadın yumurtasının, erkek üreme hücresi olan sperm ile döllenmesi ile başlayan ve ikinci haftanın sonuna kadar olan dönem, zigot dönemi olarak adlandırılır. Bu dönemde baba adayının sperm hücresi ile döllenen anne adayının yumurtası, büyük bir hızla bölünerek çoğalmaya başlar.
Farklı bir deyişle, bu iki hücrenin bir araya gelmesiyle 23 erkek ve 23 dişi kromozomu bir araya gelerek, tek hücreli bir yapıya dönüşür. Zigot, bu noktadan sonra hızla bölünerek çoğalmaya başlar. Bu çoğalma, ilerleyen dönemde bebeğin doku ve organlarının oluşumu için atılan ilk adım olarak tanımlanabilir. Ancak bir toplu iğnenin başı kadar büyüklüğe sahip olan zigot, bu dönemde o kadar hızlı bir şekilde bölünerek çoğalır ki, bu hızda büyüme ve çoğalma insan hayatının hiçbir evresinde bir daha gerçekleşmez. 3 farklı tabakadan oluşan zigotun bu tabakaları, bebeğin farklı organlarının oluşumunda önemli bir rol oynar. Bu aşamadan sonra, döllenmenin ardından geçen 3. haftadan, 8. haftanın sonuna kadar sürecek olan, embriyo dönemi başlar. Yaklaşık olarak bir fıstık büyüklüğüne ulaşan canlı, artık embriyo olarak anılır. Yavaş yavaş şekillenmeye başlayan embriyo, onu dış etkenlerden koruyan amniyon sıvısı ile dolu bir keseciğin içinde bulunur. Bu canlı, amniyon sıvısı içinde bacaklarını çırparak yüzebilir yani hareket edebilir durumdadır. Bu dönemde doku ve organların oluşumu başlar.
Embriyo döneminin 2. haftasında ya da farklı bir deyişle gebeliğin 5. veya çoğunlukla 6. haftasında, ultrasonla yapılan inceleme sırasında embriyonun kalp atışları duyulabilir haldedir. Embriyo dönemi içinde bebek, fasulye benzeri bir görünümden, kafa, gövde, kol, bacak, el ve ayakları olan insan görünümüne kavuşur. Gebeliğin 9. haftasından itibaren embriyo artık cenin ya da tıptaki adıyla fetüs olarak anılır. Farklı bir deyişle bebek, gebeliğin 9. haftasından doğuma kadar olan süreçte fetüs olarak anılır. Bu dönem fetal dönem ya da fetüs dönemi olarak tanımlanır. Fetüs bebek olarak tanımlanmaya başlayan ilk haftada fetüsün gözleri birbirinden uzak, kafası büyük ve bacakları kısadır. Ancak gebeliğin kalan dönemi boyunca fetüsün gelişimi hızla devam eder ve doğduğunda tamamen gelişmiş, tüm organları çalışan bir insan olarak dünyaya gelir. Artık bu canlı fetüs olarak değil, bebek olarak anılır. Gebelerin sıklıkla merak ettiği “fetüs nedir?” ya da “cenin nedir?” soruları bu şekilde yanıtlanabilir.
Zigot, embriyo ve fetüsün arasındaki farkı anlamak için üremenin nasıl gerçekleştiğini anlamak gerekir. Kadın yumurtalık rezervinde bulunan yumurtaların bir bölümü her ay olgunlaşarak, en iyi ve en sağlıklı olanı, yumurtalıklarla rahmi birbirine bağlayan boru benzeri bir yapıda olan fallop tüplerine atılır. Bu işlem, her 28 günde bir gerçekleşen menstrüasyon döneminde beyinde yer alan hipotalamusun, bir tür endokrin bezi olan ve yine beyinde bulunan hipofiz bezini uyarmasıyla başlar. Uyarılan hipofiz bezi, LH ve FSH hormonlarını salgılayarak hormonların dolaşım sistemi aracılığıyla yumurtalıklara iletilmesini sağlar. Hormonlar aracılığıyla uyarılan yumurtaların bir kısmı olgunlaşma sürecine girer ve bir süre sonra çatlayarak içinde bulunduğu kesecik ya da farklı bir deyişle folikülünden çıkarak fallop tüplerine atılır. Döllenmeye hazır olan yumurtanın fallop tüplerinde erkek üreme hücresi olan sperm ile karşılaşması durumunda döllenme gerçekleşir.
Fertilizasyon olarak da tanımlanan döllenme ile canlı gelişimi başlar. Bu gelişim süreci döllenmeden doğuma kadar olan süreci kapsar ve bebek bu süre boyunca, sırasıyla zigot, embriyo ve fetüs olarak adlandırılır. Döllenme ile meydana gelen tek hücre, hızla bölünerek çoğalır. Bu aşamada zigot olarak adlandırılan canlı, fallop tüplerinden aşağı inerek rahim duvarına tutunur. Hücrelerin hızla çoğaldığı zigot dönemi, organların oluşumundaki ilk aşamadır. Döllenmeden itibaren zigot olarak anılmaya başlayan canlı 3. haftanın ardından embriyo olarak anılır. Beyin, kalp, sinir sistemi gibi önemli yapılar, bu dönemde oluşmaya başlar. Anne karnındaki canlının ilk kalp atışları da bu dönemde duyulabilir. 8. haftanın sona ermesiyle birlikte embriyo dönemi de sona erer ve fetal dönem dönem başlar. Hamileliğin 9. haftasından itibaren başlayan bu dönem doğuma kadar devam eder ve bebek, artık fetüs ya da cenin olarak adlandırılır.
Bebek, 9. haftası ile doğuma kadar olan süre boyunca fetüs ya da halk arasında bilinen adıyla cenin olarak tanımlanır. Fetüs gelişimi, haftadan haftaya büyük farklılıklar gösterir. 9. hafta içinde fetüsün yüzü geniş, gözleri başın yan taraflarında, başı vücuduna göre büyük, bacakları kısa bir haldedir. 12. haftaya gelindiğinde fetüsün kollarının uzaması tamamlanır. İdrar oluşmaya başlar ve kan yapımı işlevi karaciğerden dalağa geçer. Ayrıca cinsiyet ayrımı yapılabilir düzeydedir. Bu dönemde kız ya da erkek fetüs nedir gibi sorular sorulabilir. 12. haftadan sonra vajinal ultrason muayenesi ile bebeğin cinsiyeti öğrenilebilir durumdadır. 16. hafta itibariyle kulak ve iskelet oluşumu başlar. Kafa derisinde saç oluşmaya başlayabilir. Vücudun gelişimine bağlı olarak baş, daha orantılı bir hal alır. 20. haftaya gelindiğinde büyüme yavaşlar, bacakların uzaması tamamlanır ve bebeğin hareketleri hissedilebilir duruma gelir. Lanugo olarak tanımlanan ilk vücut tüyleri oluşur ve bebeğin vücudu, kazeöz verniks olarak bilinen yağ benzeri maddeyle kaplanır.
Uterus oluşur. 25. hafta itibariyle fetüsün ağırlık artışı belirginleşir. Derisi saydam yapıda ve buruşuktur. Bu yüzden kan damarları görülebilir yapıdadır. Tırnak oluşumu başlayan fetüste, hızlı göz hareketleri görülür. 29. haftaya gelindiğinde saç ve vücut tüyleri belirginleşir. Solunum hareketleri başlar ve deri altında yağ oluşumuna bağlı olarak fetüs, ilk kez vücut ısısını kontrol edebilir duruma gelir. Kan yapımı, kemik iliğine devredilir. Bu hafta itibariyle doğan bebekler, yenidoğan yoğun bakım üniteleri sayesinde yaşama tutunabilir. 34. hafta itibariyle fetüste ışık refleksi görülür, deri kırışık görünümden kurtulmuş ve pürüzsüzdür. 38. haftaya gelindiğinde kavrama refleksi gelişir. Erkek fetüslerin testisleri, testis torbasına iner. Yağlanma artar. 40-41. haftalarda doğum gerçekleşir ve fetüs, artık bebek olarak anılır.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.
Ben 4 haftalık hamileyken kürtaj oldum ve eşimle aramızdaki kan uyuşmazlığı sebebiyle iğne yapıldı. Vücudumun antikor üretip üretmediğini anlamam İçin tahlili kürtajdan ne kadar süre sonra yaptırmalıyım en uygun tarih olarak ?
Merhaba,
Doktorunuz muayene sonrası uygun zamanı iletecektir. İşlemi yapan doktorla görüşmeniz daha uygun olacaktır.
Saygılarımızla,
Bahçeci Ailesi