Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Gebelik yaklaşık 38 – 40 hafta boyunca süren bir süreçtir. Bu sürecin başlangıcı olarak kabul edilen ilk hafta, son görülen adet kanamasının gerçekleştiği ilk gün ile 7. gün arasındaki dönemdir. Bunun sebebi, özellikle doğal yollarla elde edilen gebeliklerde yumurtanın, erkek üreme hücresi olan sperm ile ne zaman döllendiğinin tam olarak bilinememesidir. Gebeliğin ilk haftası olarak kabul gören bu zaman dilimi, aslında vücudun kendini gebelik için hazırladığı dönemdir.
Son adet kanaması ile birlikte kendini yenileyen rahim ve olgunlaşmaya başlayan yeni yumurtalar, gebelik için uygun koşulları sağlar. En iyi ve en sağlıklı yumurtanın fallop tüplerine gönderildiği sonraki dönemde, yumurta ile sperm bir araya gelerek döllenmeyi gerçekleştirir. Meydana gelen embriyo ile gebelik başlamış olur. Dolayısıyla gebelikte 1. hafta olarak kabul edilen dönem, görülen son adet kanamasından itibaren 7 gündür. Hamileliğin ilk haftası olarak kabul edilen bu zaman dilimi, aslında gebeliğin henüz gerçekleşmediği ve kadın vücudunun gebelik için kendini hazırladığı dönemdir. Bu dönemde döllenmiş yumurta ya da farklı bir deyişle embriyo henüz oluşmamış olur. Hamilelikte 1. hafta neler yaşandığını daha iyi anlayabilmek için menstrüasyon döneminde neler yaşandığını iyi anlamak gerekir.
Gebeliğin birinci haftası olarak kabul edilen 7 günlük dönem, aslında henüz döllenmenin gerçekleşmediği fakat kadın vücudunun, kendini gebelik için hızla hazırladığı zamandır. Gebelik öncesinde görülen son adet kanamasının ilk günü olarak kabul edilen bu dönemde, kadın vücudunda pek çok değişiklik olur. Hamileliğin birinci haftasında neler yaşandığını anlamak için menstrüasyon döngüsünde neler yaşandığını bilmek gerekir.
Menstrüasyon döngüsü, beyinde yer alan hipotalamus bölgesinin, yine beyinde yer alan hipofiz bezini uyarması ile başlar. Uyarılan hipofiz bezi, FSH ve LH hormonlarını salgılar. Vücutta haberleşme sisteminin önemli bir bölümünü oluşturan hormonların kana karışması ile birlikte, kadın yumurtalık rezervinde bulunan yumurta folikülleri ya da farklı bir deyişle yumurta kesecikleri uyarılır. Bu uyarılma ile birlikte yumurtalıkların bir kısmı olgunlaşma ve ardından da çatlama sürecine girer. Yumurtanın içinde gelişimini sürdürdüğü kesecik tarafından salgılanan östrojen hormonu ise rahim duvarının kalınlaşmasını sağlar. Rahim duvarı olarak bilinen endometriumun bir miktar kalınlaşması, ileride döllenecek yumurtanın rahim içine tutunmasını kolaylaştırır. Bu sırada çatlayarak folikülünden çıkan yumurta, rahim ile yumurtalıklar arasında bulunan ve bir diğer kadın üreme organı olan fallop tüplerine atılır. Fallop tüplerinden rahme doğru ilerleyen olgunlaşmış yumurta, burada 24 saat canlı kalır. Ancak erkek üreme hücresi olan sperm, kadın vücudunda yaklaşık 3 ile 4 gün boyunca canlı kalabilir.
Dolayısıyla kadın yumurtası henüz fallop tüplerinde olmasa bile bu dönemde girilen cinsel ilişki sayesinde gebelik oluşabilir. Kadın yumurtasının, sperm ile karşılaşmadığı dönemde ise östrojen salınımı azalarak yerine progesteron hormon salınımı artar. Bu da gebelik için kendini hazırlayan ve kalınlaşan rahim duvarının iç dokusunun parçalanarak incelmesine; farklı bir deyişle vajinal yoldan atılmasına neden olur. Her ay düzenli olarak gerçekleşen âdet döngüsü, bu şekilde ergenlikten başlayarak üreme döneminin sonu olan menopoz dönemine kadar ortalama her 28 günde bir tekrarlanır. 1 haftalık hamilelik belirtileri ya da 1 haftalık bebek gelişimi olarak ifade edilen dönemin daha iyi anlaşılması için gebeliğin ilk haftasında neler yaşanır bakalım.
Gebeliğin ilk haftası, aslında henüz oluşmamış bebek için anne adayının vücudunun hazırlandığı dönemdir. Tıbben bakıldığında ise 1 haftalık hamilelik olarak tanımlanan dönem, beyinde yer alan hipotalamusun kontrolü altındadır. Yaklaşık 40 hafta kadar sürecek olan gebelik döneminin ilk haftası, olası gebelik için kadın vücudunun kendini yenilediği dönemdir. Adet kanamasının ilk gününden itibaren hesaplanan gebeliğin ilk haftasında kalınlaşan endometrium, progesteron hormonunun etkisiyle dökülür. Vajinal yoldan atılan bu dokunun ardından rahim yenilenmiş olur. Yenilenmenin ardından kadının yumurtalık rezervinde bulunan yeni ve sağlıklı yumurtalar, olgunlaşmaya başlar. Hipotalamusun hipofiz bezini uyarması sonucu salgılanan FSH hormonu, yumurtalık rezervinde bulunan yumurtaların gelişim zamanının geldiğinin habercisidir. Bu dönemde henüz yumurtalar döllenme için yeterli olgunlukta olmadığından fallop tüplerine bırakılmamıştır. Dolayısıyla 1 haftalık gebelik belirtileri olarak bilinen adetin kesilmesi, iştah artışı gibi bir durum oluşmaz. Modern tıp biliminde kabul gören hesaplama yöntemi bu şekildedir. Ay hesabı yerine hafta hesabı yapılmasındaki en önemli sebeplerden biri de, anne adayının ne zaman ilişkiye girdiğini hatırlamaması ya da döllenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğinin bilinememesidir. Bu yüzden gebelik süresi yaklaşık 38 ile 40 hafta olarak kabul edilir ve gebeliğin ilk haftası olarak kabul edilen dönem de son görülen adet kanamasının ilk günüdür.
1 haftalık gebelik olarak tanımlanan dönem, aslında kişinin son adet kanamasının gerçekleştiği ilk günü takip eden yedi günlük süreçtir. Dolayısıyla bu dönem içinde, üreme hücreleri olan kadın yumurtası ile erkek spermi henüz bir araya gelmemiştir. Bu yüzden 1 haftalık bebek tanımı yanlıştır. Olası bir gebelik için kadın vücudunun yoğun bir hazırlık içinde olduğu ilk 1 haftalık dönemde kişi, henüz gebe olmadığı için dikkat etmesi gereken bir durum da söz konusu değildir. Ancak gebelik planlayan her kadın gibi gebeliğin 1. haftası olarak kabul edilen bu süreçte kişi, vitamin ve folik asit yönünden zengin bir diyet programı uygulayabilir. Özellikle folik asit yönünden zengin diyet, bebeğin gelişimi için son derece önemli olmakla birlikte nöral tüp defekti olarak tanımlanan beyin ve omurilik gelişimindeki anormalliklerin yaklaşık olarak %50’sinin önlenmesinde etkilidir.
Gebeliğin 1. haftasında anne adayının, alkol ve sigara gibi bebek için son derece zararlı alışkanlıklardan vazgeçmesi, reçeteli ya da reçetesiz olarak kullandığı tüm ilaçları hekimine danışarak kullanması gerekir. Vücut ağırlığını kontrol etmek, stresten olabildiğince uzak kalmaya çalışmak, hijyen kurallarını gözden geçirmek, yorulmamaya çalışmak da gebeliğin birinci haftasında yapılabilecekler arasında yer alır. Gebelik planlamasının yapıldığı bu dönemde, bir kadın doğum uzmanı ile görüşerek önceden bir muayene ve diyet planlaması da yapılabilir.
Gebeliğin ilk haftası olarak kabul edilen bu dönem, aslında son görülen adet kanamasının ilk gününden başlayan 7 günlük süreçtir. Ya da farklı bir deyişle gebeliğin ilk günü olarak tanımlanan gün, son görülen adet kanamasının ilk günüdür. Böylece gebeliğin ilk haftasında, vajinal kanama, şişkinlik, ruh hâlinde değişim, baş ağrısı, sırtın alt kısmında ağrı gibi adetin ilk dönemine bazı kadınlarda görülen semptomlar meydana gelebilir. Farklı bir bakış açısıyla her ay adet kanamasının ilk günü ile 7. günü arasında oluşan belirtiler, aynı zamanda gebeliğin de ilk belirtileridir. Rahim içi duvarın vajinal yolla atılmasını sağlayan progesteron hormonu, bu günden itibaren düşüşe geçer. Progesteron hormonunun düşmeye başlaması ile birlikte kandaki östrojen hormon seviyesi tekrar yükselişe geçer. Gebeliğin ilk haftası olarak kabul gören bu dönemi takiben beyinde yer alan hipotalamus, hipofiz bezini uyararak LH ve FSH hormon salınımını tetikler. Bu durum ile birlikte yeni yumurtalar olgunlaşmaya ve rahim içi duvarı tekrar kalınlaşmaya başlar.
Gebelik ile ilgili tüm sorularınız için 444 39 49 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.
Yorumunuzu Gönderin