Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Gebelik süresince bebek, rahimde içi su dolu bir kesecik içindedir. Amniyon sıvısı olarak adlandırılan bu suyun büyük çoğunluğu bebeğin idrarından oluşur. Dolayısıyla amniyon sıvısı içinde gelişimi devam eden bebeğe ait çok miktarda hücre yer alır. Girişimsel tanı işlemlerinden biri olan amniyosentez, anne karnında bulunan ve fetusun içinde bulunduğu amniyotik sıvıdan örnek alınarak, bebeğin genetik açıdan değerlendirilmesi işlemidir. Alınan sıvıda yer alan bebeğe ait hücreler, laboratuvarda 18 ile 20 gün kadar kültür ortamında çoğaltılır. Daha sonra kültür ortamından toplanan bu hücreler kromozomlara ayrıştırılır ve mikroskop altında kromozom analizi yapılır.
Amniyon sıvısı içinde yer alan hücrelerin tamamı bebeğe ait olduğundan, bebeğe ait kromozomlara bağlı olarak var olan problemler kolayca saptanır. Ayrıca bu yöntemle bebeğin cinsiyeti de kesin olarak netleşir. Gebeliğin 16 ile 22. haftaları arasında uygulanan amniyosentez testi öncesinde hekim, bebeğe zarar vermemek için ultrason ile bebeğin pozisyonunu belirler. Ağrı ve acıya sebep olmayan amniyosentez işlemi kromozom analizi açısından önemli bir tanı tetkikidir. Amniyosentez nasıl yapılır sorusunu yanıtlamadan önce amniyosentez nedir ve amniyosentez ne demek bunları iyi anlamak gerekir.
Gebelik döneminde yapılan testler arasında yer alan amniyosentez, anne karnındaki bebeği saran amniyon sıvısından örnek alma işlemidir. Bebek tüm gebelik süresi boyunca rahim içinde sıvı dolu bir kesecik içinde gelişimini sürdürür. Amniyon kesesi olarak tanımlanan bu kesenin içindeki bebeğin etrafı sıvı ile kaplıdır. Amniyon sıvısı olarak tanımlanan bu sıvı, durağan ve değişmeyen bir yapıya sahip değildir. Aksine sürekli olarak üretim, emilim ve değişim gerçekleştirir. Sıvının oluşumunda rol oynayan ana etken fetusun idrarıdır. Bebeğe ait solunum, sindirim ve boşaltım sistemine ait hücrelerinin yanı sıra cilt hücrelerinin de yer aldığı bu sıvı birebir olarak bebeğin hücreleri ile aynı genetik yapıdadır.
Ultrason eşliğinde amniyosentez iğnesi ile alınan az miktarda sıvı sayesinde bebek, doğmadan önce pek çok genetik hastalık açısından incelenir. Amniyosentez yaptıranlar, bebeklerinde genetik bir hastalığın olup olmadığı konusunda ayrıntılı bilgi sahibi olur. Bebeğe zarar vermeksizin, içinde bulunduğu kesecikteki bu sıvıdan, ultrason eşliğinde 15 ile 20 ml. kadar alınması ile amniyosentez işlemi tamamlanır. Alınan amniyotik sıvının içinde yer alan bebeğe ait hücreler laboratuvarda kültür ortamında çoğaltılır ve sonrasında genetik analizi yapılır. Böylece bebeğe ait genetik problemin varlığı araştırılır. Amniyosentez kaçıncı haftada yapılır sorusuna, anne adayının son adet tarihinden sonraki 16 ile 22. haftaları arasında yapılır şeklinde yanıtlanabilir. Gebelik sırasında bebeğe ait genetik testlerin uygulanabilmesine olanak tanıyan bu test sayesinde bebek özgün genetik ve kromozomal hastalıklar açısından incelenir. Amniyosentez sonucu, işlemin uygulanmasının ardından geçen 3. haftada alınır.
Gebeliğin 16 ile 22. haftaları arasında yapılan amniyosentez işlemi öncesinde anne adayı ayrıntılı olarak muayene edilir. Ultrason eşliğinde bebeğin konumu ve pozisyonu incelenir. Enfeksiyon riskine karşı anne karnı sterilize edildikten sonra hiçbir anestezi türü uygulanmaksızın ince bir iğne ile fetusun içinde bulunduğu keseye girilerek, amniyotik sıvıdan 15 ile 20 ml. kadar alınır. Açık krem, beyaz ya da şeffaf olan bu sıvı bazen anne adayının kanı ile lekelense de bu durum bebeğe zarar vermez. Ultrason eşliğinde yapılan işlemin ardından iğne çekilmeden önce bebeğe zarar gelmemesi için bir kez daha ultrason ile bebeğin pozisyonu kontrol edilir ve iğne çıkarılır.
Tüm bu işlem ağrı ve acıya neden olmaz. İşlemin tek bir iğne ile yapılmasından dolayı anne adayına hiçbir anestezi türü uygulanmaz. Anne adayının hissettiği tek şey iğnenin cildine girişi ve çıkışıdır ki bu da normal bir enjeksiyon acısından farklı değildir. Alınan az miktardaki sıvı, yaklaşık 24 saat içinde bebeğin idrarı sayesinde tekrar yerine konur. Amniyosentez sonrası alınan sıvı, hızla genetik inceleme laboratuvarına gönderilir. Amniyotik hücre kültürü ile çoğaltılarak kısa ve uzun süreli testler uygulanır. Yaklaşık 3 hafta sonunda amniyosentez testinin sonuçları alınır.
Anne yaşının artması ile down sendromu gibi kromozomal hastalıkların riski arttığından, 35 yaş üstündeki tüm anne adaylarına üçlü tarama testine bakılmaksızın amniyosentez önerilir. Bu yaş ve üzerinde oluşan gebeliklerde Down sendromu görülme riski, amniyosentez riskleri olarak bilinen, iğnenin bebeğe batması ve enfeksiyon gelişimi gibi durumların oluşmasından daha yüksektir. İkili ya da üçlü tarama testlerinin sonuçları normal değerlerin üzerinde olması, gebelik sırasında rubella ve herpes gibi hastalıkların geçirilmesi, kan uyuşmazlığı varlığı, ailede down sendromlu birinin olması durumunda da amniyosentez yapılması önerilir. Fetal akciğer olgunlaşmasının incelenmesi gerektiğinde ve eritroblastosis fetalis gibi bazı kan hastalıklarının bulunması durumunda da amniyosentez önerilir.
Özellikle down sendromunun varlığının araştırılması için kullanılan amniyosentez, gebeliğin 16 ile 22. haftaları arasında uygulanır. Amniyosentez sonucu, yapılan işlemin ardından 3 hafta sonra çıkar. Çoğunlukla hekime direkt olarak gönderilen sonuç raporunun bir örneği de anne adayına verilir. Amniyosentez sonucu örneği bir zeka testi olarak değerlendirilmemelidir. Laboratuvardan alınan raporda yer alan değerlerin alt sınıra yakın olması, bazen anne adaylarının endişelenmesine yol açsa da bu durum bebeğin zekasını ilgilendiren bir durum değildir.
Sıklıkla sorulan bir diğer soru da amniyosentez sonuçları genelde nasıl çıkar yönündedir. Amniyosentez sonuçlarında anne adayından alınarak incelenen kromozomlara ait değerlerinin yanında normal değerler ya da güven aralığı değerleri bir arada sunulur. Bazı raporlarda, “normal”, “düşük risk”, “yüksek risk” gibi ibareler de olabilir. Yapılan teste ait raporda yer alan bilgiler, hastaneden hastaneye değişiklik gösterdiğinden, hekim ile görüşerek bilgi almak anne adayı için en sağlıklısıdır.
Amniyosentez testi, tekil gebeliklerde olduğu gibi çoğul gebeliklerde de uygulanabilen bir yöntemdir. Gelişen teknoloji ve tıp bilimi sayesinde, anne karnında yer alan bebeğin konumu ve pozisyonu anlık olarak rahatlıkla görülebilmektedir. Dolayısıyla anne adayının karnına iğnenin sokulması sırasında bebeğin zarar görme olasılığı çok düşüktür. Test öncesinde herhangi bir hazırlığa gerek duyulmasa da mesanenin dolu olması, işlemi kolaylaştırıldığından, işlem öncesinde bol miktarda su tüketmek faydalı olabilir. Amniyosentez testi sonrasında aktivitenin kısıtlanması ve mümkünse yatak istirahati önerilir. 1 gün boyunca 15 dakikadan daha uzun süre ile ayakta durulmaması ve ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılması son derece önemlidir.
Bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısından iğne ile örnek alınması olarak tanımlanan amniyosentez, gebeliğin 16 ile 22. haftaları arasında yapılan bir işlemdir. Özellikle ailede down sendromlu bir bireyin bulunması ya da bilinen genetik hastalık varlığında uygulanan amniyosentez, ultrasonda anomali saptanması, erken doğumu öngörülen bebeklerde akciğer gelişiminin saptanması ve amniyon sıvısının normalde olması gerekenden çok daha fazla olması durumunda (Polihidramnios) da yapılır. Amniyosentez ne zaman yapılır sorusuna verilebilecek bir diğer yanıt da bu şekildedir. Amniyosentez sonucu olumsuz çıkanlar, bu konuda ne yapacaklarına hekimleri ile birlikte karar vermelidir.
Amniyosentez ve gebelik sırasında yapılan diğer testler ile ilgili tüm sorularınız için 444 39 49 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.
Yorumunuzu Gönderin