Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Doğumun yaklaşmasıyla birlikte anne adayı başta olmak üzere tüm ailenin heyecanı artar. Tüm gebelik sürecinde yaşananlar gibi doğum belirtileri de kişiden kişiye farklılık gösterir.
Ancak düşünüldüğü gibi doğum belirtileri terleme ya da yorgunluk şeklinde görülmez. Doğum belirtilerinden biri olan doğum sancısı, çoğunlukla tıp dilinde Braxton Hicks kasılmaları ile karıştırılır.
Yalancı doğum kasılması olarak bilinen bu durum, doğuma hazırlık kasılmaları olarak tanımlanabilir. 30 ila 45 dakika süren ve rahmin üst bölgesinden başlayan bu kasılmalar, bir süre sonra aşağı doğru inerek anne adayının panik olmasına yol açabilir.
Gerçek doğum kasılmaları düzenli, ağrılı ve uzun sürelidir. Kasılmalar, aynı zamanda rahim ağzının açılmasına neden olur. Braxton Hicks kasılmaları ise düzensiz, genellikle ağrısız ve kısa sürelidir.
Yalancı kasılmalarda rahim ağzında açılma olmaz. Doğum belirtisi olan kasılma, diğer kasılmalardan daha farklıdır. Bu kasılmalar oluşmaya başladığında ağrının şiddeti fazladır ve anne adayı bu durumu rahatlıkla ayırt edebilir.
Gerçek doğum kasılmalarını anlamanın bir diğer yolu da kasılmaların, masajla ya da pozisyon değişimiyle geçmemesi ve sıklığının artmasıdır. Doğum belirtileri nelerdir? ve doğum belirtileri kaç gün önceden başlar? gibi soruları yanıtlamadan önce sıklıkla sorulan doğum belirtileri nasıl başlar? sorusunu cevaplamak gerekir.
Doğumun yaklaştığının işaretleri 36. haftadan itibaren Braxton Hicks kasılmaları ile başlar. Doğum sancısının ön provası olarak tanımlanabilen bu sancılar, doğum belirtileri arasında yer almaz.
Normal doğum belirtileri, yalancı kasılmalardan farklıdır. Bunu anlamak için Doğum sancısı nasıl başlar, belirtileri nelerdir? sorusunu yanıtlamak gerekir. Doğum belirtileri, ateş basması ya da terleme şeklinde görülmez. Bu tip yakınmalar gebelik sürecinin bir parçasıdır.
Ayrıca doğum belirtileri, bacak ağrısı veya baş ağrısı şeklinde de görülmez. Gebeliğin 38 ila 42. haftaları arasında olması beklenen en belirgin doğum belirtileri, idrar miktarının azalması, şiddetli ağrılar, nişan gelmesi ve suyun gelmesi şeklinde sıralanabilir.
Gebeliğin sonlarına doğru bebeğin, idrar torbasına bası yapmasına bağlı olarak anne adayları sık sık idrara çıkar. Ancak doğumun yaklaşmasıyla birlikte rahim aşağı doğru iner ve idrar torbasının üzerindeki baskı azalır.
Bu durum özellikle ilk doğumunu yapacak anneler arasında belirgindir. İlk doğumunu yapacak anne adaylarında 1 ila 2 hafta önceden hissedilebilen bu durum, ikinci doğumunu yapacak anne adaylarında ancak 1 gün öncesinden görülebilir.
Doğuma 1 hafta kala belirtileri olarak da tanımlanabilen bu durum, sıklıkla sorulan “Doğum belirtileri kaç gün önceden başlar?” sorusunun da yanıtı olarak verilebilir.
Sağlıklı gebelik 40 hafta sürse de doğum, 38. ya da 42. haftada da gerçekleşebilir. Gebeliğin 20. haftası ile 37. haftasından önce gerçekleşen doğum ise erken doğum olarak tanımlanır.
Bu dönemde doğan bebekler, prematüre bebek olarak tanımlanır ve bebek çoğunlukla yoğun bakıma ihtiyaç duyar. 37 haftalık gebelik doğum belirtileri, normal ya da zamanında doğum olarak tanımlanırken bu dönemden önce gerçekleşen ve doğumla sonuçlanan tüm semptomlar erken doğum belirtileri olarak tanımlanır.
Erken doğum belirtileri mide bulantısı yapmasa da karnın alt kısmında hissedilen sancı hissi, gaz sancısı gibi yorumlanabilir. Erken doğum belirtileri bebek hareketleri ile de anlaşılmaz.
Erken doğum belirtilerinde de esas olan sancının sıklığı ve şiddetidir. Sırt ve bel bölgesinde hissedilebilen bu ağrı, hareketle, istirahatle ya da pozisyon değişimiyle geçmez. Sancının sıklığı giderek artar ve ağrı şiddetlenir.
Farklı bir deyişle 39 haftalık gebelik doğum belirtileri ile 35. haftada hissedilen belirtiler arasında belirgin bir fark yoktur.
Sıklıkla sorulan sorulardan biri erken doğum belirtileri ne kadar sürer? şeklindedir. Doğum belirtileri, doğum gerçekleşene kadar devam eder. Doğum belirtilerinden olan suyun gelmesinin ardından doğum, genellikle 12 ila 24 saat içinde gerçekleşir.
Normal (vajinal) doğum belirtilerinin en belirgin olanı hissedilen kasılmalardır.
Başlangıçta menstrüel kasılma ya da bel ağrısı şeklinde olan kasılmalar 20 ila 30 dakikada bir gerçekleşir. Her kasılma anı bir öncekine kıyasla daha şiddetlidir ve daha uzun sürer.
Kasılmalar her 3 ila 5 dakikada bir olmaya başlar. Doğum belirtisi nişan, rahim ağzında bulunan ve gebelik boyunca bebeği enfeksiyonlardan koruyan tıkaç olarak tanımlanabilir.
Kasılmalara bağlı olarak tıkaç görevi gören bu doku düşer. Doğum belirtilerinden biri olan kan gelmesi aslında nişan gelmesinden kaynaklanır.
Kanlı akıntı şeklinde görülen bu durum, kişinin acilen hastaneye gitmesini gerektirmese de bu durumun bilgisi mutlaka hekimle paylaşılmalıdır.
Sık sorulan “Doğum belirtisi akıntı nasıl olur?” sorusu bu şekilde cevaplandırılabilir. Doğum belirtileri kan gelmesi ile sınırlı değildir. Doğumun başlangıç belirtileri suyun gelmesi şeklinde görülür.
Anne adayları tarafından merak edilen “Doğum anı belirtileri nelerdir?” sorusu ise bu şekilde yanıtlanabilir. Kasılmalara bağlı olarak bebeğin içinde bulunduğu su dolu kese yırtılır.
Doğum sancısı belirtilerinin en sık bilineni olan su gelmesi, doğumun başlamak üzere olduğunun işaretidir. Suyun gelmesinin ardından doğum çoğunlukla 12 ila 24 saat içinde gerçekleşir.
Bu durumda da hekim bilgilendirilmeli ve doktorun talimatlarına göre hareket edilmelidir. Doğum belirtisi ishal varlığı da bazı anne adaylarının yaşadığı nadir durumlardan biridir. 3
8 haftalık gebelik doğum belirtileri ile 40 haftalık gebelikte doğum belirtileri arasında fark bulunmaz. 36 haftada doğum belirtileri ise erken doğum belirtileri olarak tanımlanır.
Sezaryen doğum, bebeğin vajinadan doğal yollardan değil, anne adayının karnından cerrahi bir operasyonla çıkarılması olarak tanımlanabilir.
Planlanan tarihte gerçekleştirilen operasyonda doğum, henüz doğal yollardan başlamadığı için kasılma, nişan gelmesi ya da suyun gelmesi gibi belirtiler göstermeyebilir.
Bir süreç olan doğum, sezaryen ile gerçekleştirildiğinde çoğunlukla gebelik süreci tamamlanmadan bebek dünyaya gelir. Dolayısıyla sezaryen doğum belirtileri anne adayı tarafından hissedilmeyebilir.
Ancak sezaryenin planlananın dışında, acil müdahale olarak yapılması durumunda anne adayı normal doğum belirtilerine benzer belirtiler hissedebilir.
Kasılmalar ile başlayan doğum belirtileri, kanama (nişan gelmesi) ve suyun gelmesi şeklinde sıralanabilir. Sezaryenle yapılan doğum belirtilerinin hissedilmesi, tamamen sezaryenin yapıldığı zamanla alakalıdır. Doğum yapan annelerin merak ettiği sorulardan biri de “Doğumdan sonra ilk adet (regl) belirtileri ne zaman görülür?” şeklindedir.
Gebelik süreciyle kesilen adet kanamasının doğumdan sonra hemen başlamaması son derece normal bir durumdur. Emzirme dönemi boyunca yumurtlama baskılanır.
Bu yüzden emziren annelerin hemen adet görmesi beklenmez. Emzirmeyen anneler, doğumun ardından geçen 2-3 ay içinde tekrar adet görmeye başlar.
Emziren annelerde ise yumurtlama engellendiğinden, menstrüasyon döngüsü başlamaz. Bazı anneler, emzirme süresi boyunca adet olmazken emziren annelerin bazılarında sütün azalmasıyla birlikte adet kanaması başlayabilir.
Ancak emzirme dönemi bitmesine rağmen kişi adet görmüyorsa mutlaka kadın doğum uzmanına görünmesi gerekir. Emzirme döneminde olmak, kişinin gebe kalmayacağı anlamına gelmez.
Emzirme bir korunma yöntemi değildir ve kişi bu süreçte tekrar gebe kalabilir. Özellikle adet gören, bebeği 4 ila 6 aylık olan ve bebeğini yalnızca anne sütü ile beslemeyen annelerin, hamile kalmamak için cinsel ilişkiye girerken korunması gerekir.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.
Yorumunuzu Gönderin