Yumurta dondurma işlemi, ileride anne olmayı düşünen fakat şu an doğum yapmak istemeyen kadınların başvurabileceği bir yöntemdir. Yumurtalıktan toplanan yumurtalar ileride kullanılmak üzere dondurularak saklanır ve istendiği zaman çözülerek kullanılabilir.
Çocuk sahibi olmanın önündeki engellerin başında, kadınlarda yaşla birlikte azalan yumurtalık rezervi ve kalitesinin düşmesi gelmektedir. Bilimsel çalışmalar ve mevcut tedavi sonuçları, kadınlarda 40’lı yaşlardan sonra çocuk sahibi olma başarısının ciddi olarak azaldığını ortaya koymaktadır. Bir de buna çeşitli nedenlerle erken yaşlarda düşük over rezervi teşhisi veya erken menopoz riski eklendiğinde pek çok kadın gelecekte çocuk sahibi olamama endişesini çok daha erken yaşlarda yaşamaktadır. Yumurta dondurma işlemi sayesinde kadınlar, üreme yeteneklerini kaybetmeden yumurtalarını dondurup ileride bu yumurtaları kullanarak çocuk sahibi olabilmektedirler.
Ülkemizde yakın bir zamana kadar yardımcı üreme teknikleri mevzuatına göre yumurta dondurulmasına izin verilmiyordu. Ancak, revize edilen yönetmelik, kanser teşhisi konması sonrasında kişinin üreme hücreleri için zararlı olan radyoterapi ve/veya kemoterapi alacak olması, üreme fonksiyonlarının kaybedilmesine yol açacak ciddi bir cerrahi operasyon geçirilecek olması veya bekar ve yakın bir süre içerisinde evlilik planı olmayan kadınlarda düşük yumurtalık rezervi tanısı konmuş olması gibi belirli şartlar için yumurta dondurma işlemine yasal olarak izin vermektedir.
Yumurta dondurma işlemi için kadınlarda yumurtalıkların hormonlar ile uyarılması gerekmektedir. Tedavi adetin 2-3’üncü günü başlar ve yaklaşık 12-15 gün sürer. Toplanan yumurtalar laboratuvarda vitrifikasyon adı verilen özel yöntem kullanılarak dondurulur ve ileri bir tarihte kullanılmak üzere saklanır.
Takip süreci:
Tedavi öncesi merkezimize başvuran hasta, adetinin 2. günü tekrar merkezimize gelir ve tedavi süreci başlar. Bu süreçte hastaya yumurtalık uyarıcı hormon ilaçları verilir ve normalin üzerinde yumurta üretmesi sağlanır. Takip sürecinde hasta merkezimize 3-5 kez gelir. Her kontrolde muayene yapılır, hormon düzeylerine bakılır ve bu bulgulara göre ilaç dozları ayarlanır.
Yumurta toplama işlemi:
Kişiye özgü folikül büyüklüğü istenilen düzeye ulaştığında yumurta toplama işlemi, vajinadan yerleştirilen bir iğne ile ultrason eşliğinde yapılır. Bu işlem genel anestezi altında ağrısız olarak yapılmakta ve yaklaşık 15 dakika sürmektedir. Hasta 2-3 saat içerisinde taburcu olmakta ve günlük hayatına devam edebilmektedir.
Yumurta dondurma işlemi:
Yumurtalar vitrifikasyon tekniği ile su kristalleri oluşmadan dondurulur. Dondurulan yumurtalar -196 derecede sıvı azot tanklarında saklanır.
Tüp bebek süreci:
Gebelik istenildiği zaman, merkezimize başvuran hastanın yumurtaları çözdürülür ve tüp bebek işlemine başlanır.
Yumurta dondurma işlemi yaptıran kişi, yumurtalarının saklanması veya imha edilmesi konusunda her yıl ilgili kuruma yazılı onay vermek zorundadır.
Yumurta dondurmanın etkin ve güvenli yapılabilmesi için bu hizmeti veren merkezin deneyimli ve teknolojik altyapısı güçlü bir embriyoloji laboratuvarının olması gerekmektedir.
Vitrifikasyon adı verilen hızlı dondurma tekniği yumurta dondurma konusunda devrim sayılabilecek başarılı sonuçlar vermektedir. Vitrifikasyon tekniğinin başarılı olması için doğru uygulama çok önemlidir. Hızlı ve doğru dondurmanın yanı sıra hızlı ve doğru çözme de aynı şekilde önem taşımaktadır. Düşük over rezervi tanısı konmuş veya erken menopoz riski olan kadınlarda zaten elde edilen yumurta sayısı ve kalitesi son derece sınırlı olduğundan, dondurma işlemi sırasında veya sonrasında kaybın mümkün olan en düşük düzeyde olması gerekir.
Avantajları ve kişiye kazandırdıklarıyla kıyaslandığında embriyo veya yumurta dondurma işlemi aslında maliyetli bir uygulama değildir. Bununla birlikte dondurulup saklanmaları için özel kitler ve tanklar gerekli olduğundan hizmeti sunan merkezlerde uygulamadan bir defaya mahsus olmak üzere dondurma ücreti alınmaktadır. Ayrıca yumurtaların zarar görmeden uzun süreli saklanmaları için çok düşük sıcaklıkta ortamlar gerektiğinden bu ortamın sağlanması için saklama sistemlerine sürekli dışarıdan sıvı nitrojen takviyesi yapılması gerekli ve bu da yıllık olarak bakıldığında bir maliyet getirmektedir. Merkezlerde bu maliyet için yıllık bakım ücreti talep edilmektedir.