Bizi Takip Edin!
Hasta hikayeleri, bilgilendirici videolar ve çok daha fazlası sosyal medya hesaplarımızda
Kadın yumurtalarının bir kısmı, ortalama 28 günde bir gerçekleşen adet döngüsü sırasında hormonların etkisiyle olgunlaşma sürecine girer.
Olgunlaşan yumurtalardan en sağlıklı olanı çatlayarak içinde bulunduğu folikülden ya da farklı bir deyişle kesecikten çıkarak fallop tüplerine atılır.
Kadın üreme sistemi, yumurtaların olgunlaşmasını sağlasa da yumurtanın kendisini üretemez. Her kadın, belli bir yumurta rezervi (AMH) ile dünyaya gelir. Doğum ile birlikte kadın yumurtalık rezervinde yaklaşık olarak 2 milyon yumurta bulunur.
Ergenlik dönemine gelindiğinde bu sayı 400 bine geriler. Ergenlik döneminden menopoz dönemine kadar olan doğurganlık dönemi boyunca her ay fallop tüplerine tek 1 yumurta bırakılsa da kişi ayda ortalama bin kadar yumurta kaybeder.
Yumurta rezervinde bulunan yumurtaların sayıca azalmasına ek olarak zaman geçtikçe yumurtaların kalitesinde de düşme yaşanır. 30 yaşına gelmiş bir kadının yumurtalığında bulunan yumurtaların yaklaşık %40’ı sağlıklıyken, bu oran kişi 40 yaşına geldiğinde %20’ye kadar geriler.
Sıkça sorulan sorulardan biri olan yumurta kalitesi ne zaman bozulur? sorusu bu şekilde cevaplanabilir. Bu durum aynı zamanda kişinin doğal yollardan gebe kalma ihtimalini de düşürür.
45 yaşından sonra kadının doğal yollardan gebe kalması oldukça ender görülür. Genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörler de yumurta sayısının azalmasında ve kalitesinin düşmesinde etkilidir.
Sigara kullanımı, sağlıksız beslenme ve sedanter yaşam tarzı, yumurtalık kalitesinin daha hızlı düşmesine neden olabilir. Yumurta kalitesini olumsuz etkileyen faktörlere geçmeden önce sıklıkla sorulan “Yumurta kalitesi nedir?” sorusunu yanıtlamak gerekir.
Doğal yollarla ya da üremeye yardımcı tüp bebek tedavi yöntemiyle gebe kalabilmek için ihtiyaç duyulan yumurta kalitesi, döllenmenin gerçekleşebilmesi ve gebeliğin sağlıklı bir doğumla sonuçlanabilmesi için olmazsa olmazlar arasında yer alır.
Bu da öncelikli olarak anne adayının yumurta rezervi ile alakalıdır. Anne adayının yumurtalık rezervinde (AMH) yeterince yumurta bulunmaması, gebelik şansını düşüren etkenlerden biridir.
Kadınlar dünyaya geldiklerinde belirli bir yumurta rezervine sahip olur. Farklı bir deyişle kadın vücudu, üreme hücresi olan yumurtayı sonradan üretmez.
Kişi, doğurganlık çağının başlangıcı kabul edilen ergenlik dönemine geldiğinde ortalama 400 bin yumurtaya sahip olur. Adet döngüsü sırasında her ay tek bir yumurta fallop tüplerine atılsa da kişi her ay yaklaşık 1000 yumurta kaybeder. Ancak bu kayıp, yaşla beraber artış gösterir.
Kişi 30 yaşındayken yumurtalarının yaklaşık %12’sini kaybetmişken, 40 yaşına geldiğinde yumurtaların yalnızca %3’ü yumurtalık rezervinde kalır.
Yumurtalık rezervindeki yumurta sayısı azaldıkça, yumurta kalitesi de düşer. Farklı bir deyişle kişi 40 yaşına geldiğinde doğal yollardan gebe kalma şansı son derece düşer.
Bu yüzden gebelik mümkünse 35 yaşını geçmeden sağlanmalı ya da yumurta ilerde kullanılmak üzere dondurulmalıdır. Yumurta kalitesi dendiğinde anne adaylarının aklına “Sigara yumurta kalitesini etkiler mi?” veya “Stres yumurta kalitesini etkiler mi?” gibi pek çok soru gelir.
Gebe kalmayı planlayan kişilerin en büyük endişelerinden biri de yumurta kalitesidir. Kişi kendinde bulunan sağlık problemleriyle yumurtalık kalitesinin arasındaki ilişkiyi sorgular.
Dolayısıyla İnsülin direnci yumurta kalitesini etkiler mi? ya da Çikolata kisti (endometriozis) yumurta kalitesini etkiler mi? gibi pek çok soru akıllara gelir.
Yumurta kalitesini etkileyen başlıca etken yaş olsa da bazı hastalıklar, kullanılan ilaçlar, genetik ve çevresel faktörler de yumurta kalitesinin düşmesine neden olabilir.
Halk arasında çikolata kisti olarak bilinen endometriozis, yumurta kalitesizliği nedenleri arasında yer alır. Yanlış kromozom sayısı, sigara kullanımı, kemoterapi, radyoterapi, bazı immünolojik hastalıklar, obezite, şişmanlık ve yumurtalık kistleri, yumurta kalitesinin olumsuz etkilenmesine neden olabilir. Yumurta kalitesini hakkında merak edilen bir diğer soru da “Antibiyotik yumurta kalitesini etkiler mi?” şeklindedir.
Düzensiz ve hekim önerisi olmadan kullanılan antibiyotikler, kadınlarda vajen florasının bozulmasına ve mantar enfeksiyonlarının ortaya çıkmasına yol açar.
Bu da erkek üreme hücresi olan spermin hareket kabiliyetinin kısıtlanmasına ve dolayısıyla yumurtanın döllenme ihtimalini ya da döllenen yumurtanın rahme tutunma kabiliyetini azaltır.
Ancak hekim kontrolünde kullanılan antibiyotik tedavilerinin yumurta kalitesi üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmaz. Stres, tek başına infertilite için yeterli bir faktör olabilir.
Bu yüzden stresten uzak durmak önemlidir. Kafein, sigara ve alkol kullanımı stres seviyesini azaltmadığı gibi yumurtalık kalitesini olumsuz etkileyen faktörlerdendir.
Yumurta kalitesi düşük olan kişiler, yumurta kalitesini artırmak için pek çok farklı yola başvurabilir. Yumurta kalitesini artırmak için kürler uygulanabilir.
Sağlıklı ve dengeli beslenme bunların başında yer alır. Yumurta kalitesini artıran besinlerin tüketilmesi ve besin takviyelerinin kullanılması önerilebilir.
Yumurta kalitesi düşük olan kişiler tarafından sıklıkla sorulan sorulardan biri de “Kadınlarda yumurta kalitesi nasıl arttırılır?” şeklindedir.
Yumurta rezervi ve kalitesini artırmak için pek çok farklı yöntem bulunur. Bunların başında dengeli, düzenli ve sağlıklı beslenme gelir. Tıbbi bir neden yoksa kişi, her besin grubundan azar azar tüketmelidir.
Mevsim meyveleri, sebzeler, tam tahıllı ürünler, süt ürünleri, fındık ve tohumlar beslenmenin önemli bir parçasıdır. Ispanak ve lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerin ve antioksidan özelliği bulunan yiyeceklerin, yumurta kalitesini arttırdığı bilinir.
Yumurta kalitesi için vitamin deposu olan meyvelerin tüketilmesi önerilir. Yumurta kalitesini arttırmak için DHEA kullanımı da uzmanlar tarafından önerilen besin takviyeleri arasında yer alır.
Ancak bu ürünler mutlaka hekim tarafından önerildiği takdirde, belirlenen dozda kullanılmalıdır. Tüm bunların yanı sıra yumurta kalitesi için arı sütü de kullanılabilir. Sıkça merak edilen “Yumurta kalitesi neye bağlı?” sorusunu yanıtlamadan önce “Yumurta kalitesini nasıl anlarız?” sorusunu cevaplamak gerekir.
Yumurta kalitesinin belirlenmesi için özel bir test yoktur. Ancak yumurta kalitesinin belirlenmesinde birkaç parametre bulunur. Bu bilgilere dayanarak kişinin yumurta kalitesi hakkında fikir sahibi olunabilir.
Tüp bebek tedavi yönteminde implantasyon öncesinde uygulanan genetik tarama, (PGS) embriyoda var olan kromozomal anomalilerin tespit edilmesini sağlar.
Genetik taramanın sonucunda çok fazla anomali bulunması, yumurta kalitesinin düşük olduğunu işaret edebilir. Bu tür anomalilerin %90’ı yumurtadan kaynaklanır.
PGS testi ile yapılan yumurta kalitesi ne zaman belli olur? sorusunun yanıtlanması testin yapıldığı kuruluşa göre farklılık gösterir. PGS testinin yanı sıra önceden var olan gebeliklerle ilgili sorunlar da yumurta kalitesi hakkında fikir verebilir.
Gebeliğin düşük ile sonuçlanması ya da kişinin gebe kalma süresinin uzun olması, yumurta kalitesinin düşüklüğünü işaret edebilir.
Laboratuvar testleriyle belirlenen yumurta folikül sayımı sonuçlarına göre 35 yaşın altındaki kadınların yumurta sayısı ve dolayısıyla yumurta kalitesi, farklı bir sağlık sorunu olmadığı sürece yüksektir.
Yaşla beraber azalan yumurta sayısı da yumurta kalitesinin düştüğünün işaretidir. Sıklıkla merak edilen “Kadınlarda yumurta kalitesi nasıl anlaşılır?” sorusu da bu şekilde yanıtlanabilir.
Yumurta kalitesizliğinin başlıca nedeni yaştır. Kişi 30 yaşındayken yumurtalık rezervinde kalan yumurta miktarı, doğum anına oranla %60 azalmış olur. 40 yaşında ise yumurtaların %80’i kaybedilmiş olur.
Yumurtalık rezervindeki yumurta miktarının azlığı, yumurta kalitesizliği nedenlerinin başında yer alır. Farkı bir deyişle 20 yaşında bir kadının sahip olduğu yumurtaların %80 ila %90’ı sağlıklı durumdayken 40 yaşında bir kişinin sahip olduğu yumurtaların yalnızca %20’si sağlıklıdır.
Hem yumurta sayısının hem de sağlıklı yumurta oranının azalmasına bağlı olarak doğurganlık da düşer. Yaşın haricinde endometriozis, yumurtalık kistleri, bazı immünolojik rahatsızlıklar, obezite, kemoterapi, ilaç kullanımı, sigara, alkol ve kafein tüketimi gibi nedenler de yumurta kalitesinin düşmesine yol açabilir.
Eğer siz de gebe kalmak konusunda güçlük çekiyor ve yumurta kalitenizin düşük olduğunu düşünüyorsanız 444 39 49 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz. Sağlıklı günler dileriz.
Danışmak istediğiniz konularla ilgili en kısa sürede sizi arayalım.
Tüm hakları saklıdır © 2010 - 2024 Bahçeci Sağlık Grubu.
2 thoughts on “Yumurta Kalitesini Etkileyen Faktörler”
Bahçeci gruba çok teşekürederim tüp bebekle ilgili ve yumurta kalitesiyle ilgili bu yazıda çok aydınlatıcı olmuşlar ve sayelerinde bilgi edinmiş olduğum
Merhaba,
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederiz.
Saygılarımızla,
Bahçeci Ailesi