Dış Gebelikte Erken Tanı Hayati Önem Taşıyor!

Dış Gebelikte Erken Tanı Hayati Önem Taşıyor!

Dış gebelik her 100 gebelikten 1 ya da 2’sinde görülebilen ve oldukça ciddi sonuçlara yol açabilen bir durumdur. Dış gebelikte erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Bahçeci Bursa Tüp Bebek Merkezi doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Betül Dündar; dış gebelik belirtilerini ve dış gebelikte erken tanının önemini açıkladı.

Dış gebelik belirtileri nelerdir?

Tüm gebeliklerin %1-2’ sinde görülen dış gebelik oldukça ciddi sonuçlara sebep olabilmektedir diyen Doç. Dr. Betül Dündar; gebelik dokusunun rahim dışında sağlıklı bir şekilde uzun süre büyümesini devam ettirmesinin çoğunlukla mümkün olmadığını da belirtti. Eğer zamanında tedavi edilmezse hayatı tehdit eden ciddi kanamalara yol açabilir. Bu nedenle adet rötarı, vajinal kanama ve karın ağrısı yakınmaları olan her kadın için mutlaka dış gebelik ihtimali göz önünde bulundurulmalı ve buna yönelik tanısal testler yapılmalıdır. Ancak bazen hastalarda ilk başvuru çok daha ciddi bir klinik tablo ile olabilir. Özellikle döllenmiş yumurta hücresinin tüpe yerleştiği durumlarda dış gebelik nispeten uzun süre tüpte büyümeye devam edebilir ve bu nedenle tüpün patlamasına ve ciddi batın içi kanamalara sebep olabilir. Bu durumda batın içine şiddetli kanama nedeniyle baş dönmesi, bayılma ve kan kaybına bağlı şok tablosu ile karşı karşıya kalınabileceğini; bu nedenle erken tanının dış gebelikte hayati önem taşıdığını vurguladı ve adet rötarı ile birlikte şiddetli karın ağrısı, baş dönmesi veya omuza yayılan ağrınız varsa mutlaka acil olarak doktora başvurulması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Sigara kullanımı riski artırıyor

Dış gebelik olarak adlandırılan ektopik gebelik oluşumunda pek çok faktör rol oynar ve dış gebelik erken dönemde normal gebelikle aynı şekilde gelişim gösterdiğinden hastalar tarafından fark edilmez. Dış gebeliklerde en sık karşımıza çıkan risk faktörleri çoğu zaman hasarlı bir tüpün varlığıdır diyen Doç. Dr. Betül Dündar; “Bu hasar geçirilmiş enfeksiyonlar ya da geçirilmiş cerrahi müdahalelere bağlı olarak oluşabilir. Günümüzde dış gebelik sıklığını artıran bir başka nedense yardımcı üreme teknikleri ile elde edilen gebeliklerin sayısının her geçen gün biraz daha artmasıdır. Çünkü birtakım hormonal dengesizliklerin veya anormal embriyo gelişiminin dış gebelikle ilişkisi olabileceği düşünülmektedir. Dış gebelik gelişimi için en önemli risk faktörleri daha önce geçirilmiş bir dış gebelik olması, geçirilmiş enfeksiyonlar, kısırlık ve bu nedenle uygulanan yardımcı üreme tekniklerinin kullanıldığı tüp bebek gibi tedavi yöntemleri, tüplerle ilgili geçirilmiş cerrahilerin olması, sigara içmek ve kullanılan korunma yöntemleri olarak sıralanabilir. Korunma yöntemleri genel olarak dış gebelik de dahil olmak üzere tüm gebelik risklerini azaltır fakat rahim içi araç (spiral) ve tüplerin bağlanması gibi korunma yöntemleri tercih edildiğinde, başarısızlık durumunda dış gebelik ihtimali artmaktadır” diye belirtti.

Dış gebelik tamamen önlenemez

Dış gebelikte, gebeliğin sağlıklı bir gebelik olarak devam etmesi mümkün değildir; bu sebeple en kısa sürede ve en uygun yöntemle tedavi edilmesi önem taşır. Dış gebelikte yer alan tüm tedavi seçeneklerinde öncelikli hedef daima anne adayının zarar görmesini engellemek ve bir sonraki gebelik açısından olası zararları en aza indirerek çoğu üreme çağında olan ve çocuk sahibi olma arzuları devam edecek olan hastalarımızın üreme fonksiyonlarını korumaktır. Dış gebeliği ne yazık ki tamamen önlemek mümkün değildir ancak basit bazı önlemlerle risk azaltılabileceğini ifade eden Doç. Dr. Betül Dündar; ‘’Bunların başında elbette sigarayı bırakmak gelmektedir’’ dedi. Buna ek olarak tek eşliliğin ve kondom kullanımının da cinsel yolla bulaşan hastalıkların tüplerde ve batın içinde kalıcı hasar oluşturma riskini azaltarak dış gebeliğin önlenmesine katkıda bulunabileceğini vurguladı.