Hastalara kalmış bir şey bu, buna hastalar karar verir. Bunun çok objektif kriterleri yok. Ülkemizde merkezler arasında bir standart yok. Bu nedenle hastalar açısında oldukça zor bir karar. Şunu bilmek gerekir; mevcut merkezlerin hepsi belli bir denetimden geçiyor ve buna bağlı olarak bir lisans alıyor. Tabii ki bazıları diğerlerine göre daha farklı sonuçlar alan daha iyi merkezler.

Öncelikle hastaların şunu sormaları gerekir, sizin dondurulmuş gebelik oranlarınız nasıl, dondurulmuş embriyo olayına nasıl bakıyorsunuz? Bunlar önemli. Bunu söylediğiniz zaman internette görüyoruz dondurulmuş embriyo oranlarının düşük olduğunu söylüyorlar. Ama bu hiç gerçeği yansıtmıyor. Çünkü dondurulmuş embriyoyla gebelik oranları taze embriyo gebelik oranlarıyla aynı.
Bir diğer şey gebelik başarıları. Burada hekim farklı farklı sonuçlar söyleyebilir. Bu da gerçeği yansıtmayabilir. Bir diğeri ise kulaktan duyma merkezle ilgili yorumlar vardır. Tabi ki herkesin bir gebelik sonucu vardır ama merkeze gidip bakmak lazım. Bir diğer olay, hizmet nasıl orada? Bu da çok önemli. Bir diğeri ise kurumsallaşma bu en önemlisi. Önemli olan kurum.

Teknolojiyi getiren, hekimleri yetiştiren, laboratuvar şartlarının sunan, bunu denetleyen kurum. Bu hakikaten önemli bir nokta. Gerçek anlamla kurumsal bir bütünlük içinde mi çalışıyor. Bir kurumsal altyapısı var mı? Bu önemli bir şey. Bunu tespit etmek hastalar açısından bence daha kolay. Bir de piyasada güvenli kurumlar var. Mesela Bahçeci gibi. Bunlara dikkat etmek lazım. Yıllardır bu işi yapan, kendini kanıtlamış bu kurumlara da güvenmek gerekiyor. Bence en önemli seçim kriteri bu olmalı.