Doğum eyleminin ağrazları diye bize öğretmişlerdi normal doğumun bulgularını, hastanın suyu gelebilir, düzenli ağrıları başlayabilir ama bu ağrılar kasılmayla birlikte olacak, bunlar çok önemli ve düzenli olacak dalga gibi yaklaşık olarak 5 dakikada bir, en az 2-3 dakika süren ağrılı kasılma, sadece kasılma yetmiyor, ağrılı kasılma olacak, hasta ağrı hissedecek yani doğum eyleminin başlayabilmesi için veya da kanaması olursa, kanama, su gelmesi, düzenli sık aralıklarla biz onu şöyle tarif ediyoruz yarım saatte 4 – 6 ağrılı kasılmanız varsa hemen hastaneye gelin diyoruz. Hasta geliyor, bu bulgularla değerlendiriyoruz, suyu gelmişse hastanın endişesi oluyor işte “Çocuğum kuruyup ölecek mi, sezeryana mı alsanız?” diye. Hayır çocuğunuz kuruyup ölmeyecek, doğum ağrazlarından birisi belki de en iyilerinden birisi bu, çünkü su kesesinin açılması doğumu çoğunlukla hızlandırıyor, o nedenle su kesesinin açılması kötü bir şey değil, iyi bir şey ama hastalar suyum açıldı diye de panik olmamalılar genellikle telefona eşleri çıkıyor çünkü panik olan eşleri oluyor ortalık göl olduğu için işte “Eşimin suyu geldi ne yapacağız? Şöyle söylüyorum, “Eşiniz banyosunu yapsın, sakin bir şekilde hastaneye gelin.” Eğer hasta takibimdeyse yalnız, çünkü hasta takipte değilse su gelmesi bazen problemli doğumlara yol açabiliyor yan gelişlerde, makat gelişlerde kordon sarkması dediğimiz problem görülebiliyor, eğer öyle bir hastaysa vakit geçirmeden hastaneye gelmesi lazım, hayır öyle bir hasta değil takipli hasta, baş gelişi normal doğum düşünülüyor hastada o zaman hastanın acele etmesine gerek yok. Duşunu alabilir, o çocuğunun eşyalarını, kendi hastane eşyalarını hazırlayabilir, sakin bir şekilde gelebilir, orda biz kocaları sakinleştiriyoruz zaten anne adaylarını değil. Ağrısı veya kanaması olan veya da su kesesi açılmış, doğum eylemi başlamış olan hastanın doğumu nasıl ilerleyecek, bizim doğum partogramı denilen Sağlık Bakanlığı tarafından da 2010 senesinden itibaren tüm doğum eylemlerinin takibinde kullanılması zorunlu olan bir takip çizelgemiz var bu takip çizelgesinde hastanın rahminin açılma hızı, rahminin yumuşaması, rahminin pozisyonu ve çocuğun başının seviyesi, giriş bulgusu, çocuğun başının duruşu gibi değerler bu partograma işleniyor ve o partogramın bir eğriyi takip etmesi gerekiyor, eğer bu eğriyi takip ediyorsa hastaya doğumun normal ilerlediğini biz söylüyoruz, tabii buna çocuğun takip eden kalp atımlarının da normal olduğunun eklenmesi lazım. Bizim beklediğimiz şekilde rahim ağzı açılıyor, baş beklediğimiz şekilde ilerliyor ve iniyorsa leğen kemiği içerisinde, hastaya her şeyin normal seyrinde olduğunu, normal doğum yapabileceğini söylüyoruz ve eğer bilebiliyorsak aktif doğum eylemine girmişse yani o eğrinin içerisine girmişse çünkü o eğriye girene kadar belli bir süre geçebiliyor ve o eğriye girmişse şu kadar saat sonra doğum yapabilirsiniz bile diyebiliyoruz, o nedenle normal doğum hastanın yapıp yapamayacağını maalesef doğum eyleminde anlıyoruz. Eğer hastanın tabii ki bebeğinin duruşunda bir problem varsa, bebekte gelişme geriliği veya stres varsa, annede bizim acilen doğurtmamızı gerektiren gebelik zehirlenmesi dediğimiz hipertansiyon, proteinüri dediğimiz idrarda protein kaybı gibi şeyler varsa onlarda sezeryan yapıyoruz ama diğer hastalarda çatı muayenesi yapmaya gerek yok doğum öncesinde, eylem başladıktan sonra, aktif doğuma girdikten sonra, hastanın doğurup doğurmayacağına karar veriyoruz, yoksa “Çatını muayene ettim, çatın dar.” hasta aynı akşam yarım saat içinde doğar, “Çatını muayene ettim, çatın geniş, doğurursun.” Dersiniz, 2 gün uğraşırsınız sezeryanla doğurtursunuz. Doğum eylemi ve doğum birliktedir bir insanın doğum yapıp yapmayacağı doğum başladıktan sonra anlaşılır.