Tam altı ay oldu, bu muhteşem annelik duygusunu on iki yıl aradan sonra bir daha yaşamak. Aralık 2012 ben bir çocuğum daha olsun istedim. Böylece Zeki Beyle tanıştık. Arkadaşımın tavsiyesi ile tercih ettim.

Birçok kan tahlili, ultrason, rahim filmi, sperm sayısı derken; normal bir tedavi ile çocuk sahibi olamayacağımı, yaşım dolaysıyla bir an önce tüp bebek tedavisini önerdi. Daha önce 1 canlı çocuk 1 dış gebelik geçmişim olduğu için tüp bebek tedavi yöntemi ile şansımın en fazla % 40 olduğunu söyledi. Eşimle düşündük, bir çocuğumuzun daha olması için demeye değer dedik ve tedaviyi başlatmaya karar verdik.

Tüp bebek konusuyla ilgili hiç bilgim yoktu. Hiç merak edip araştırma gereği de duymadım. Her aşamayı büyük bir sürprizle yaşamak istedim.

Tedavim başladı, ultrason muayenesinden sonra 4 günlük ilaç verildi, 4.günün sonundaki  ultrason muayenesinde doktorum tedaviyi iptal etti. Çünkü  yumurtlama ilaçlarına uygun miktarda folikül  oluşmamıştı. Tedavinin başlangıcı ve olumsuz sonuç… Tüm duygularım bozuldu. Doktorum 1 ay sonra tekrar gel yine deneyelim dedi. 1 ay sonra tekrar denemeye karar verdik ve ben tedavi için tekrar  hastanedeydim. İkinci  uygulama için tekrar muayene ve farklı ilaçlarla tekrar tedaviye başladım. Neyse bu kez folikül  sayısı sadece 3 taneydi ve tedaviye devam edeceğini söyledi doktorum. Tabi muayeneler  foliküllerin  uygun  büyüme çapına kadar devam etti. Ve yumurta toplama işleminden sonra foliküllerde oluşan yumurtalar çıkarıldı. Eşimden alınan spermlerle döllenme işlemi gerçekleşti. Sonuçta 2 adet transfer edilebilir kaliteli embriyo oluştuğu  bilgisi embriyolog tarafından verildi. Daha sonra 3.gün transfer işlemi yapıldı. Başarılı geçtiği söylenildi. Verilen prosgesteron ilacını 12.günden sonuna kadar kullanmam ve 12.günden sonra Beta HCG  tahlili yapmam söylendi. 12 gün sonunda ilk tüp bebek denemem başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Çünkü tahlil sonucu 0.1 çıktı. Büyük bir hüsran yaşadım. Kendime geldikten sonra tekrar doktoruma gittim. Doktorum tüp bebek için 3.regl döneminde tekrar istersem uygulanabileceğini söyledi. Bu arada yine tahliller muayenelerim belli aralıklarla devam etti. Sonuç olarak 2.tüp bebek denemem de başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Tabi 1.denemem başarısızlıkla sonuçlanınca ben bu konuyu geniş bir şekilde araştırmaya başladım. Tüp bebeğin ilk uygulamasından başladım o güne kadar internete tüp bebek tedavi ile ilgili  ne bilgi yüklenmişse hepsine baktım okudum. Bu yazıyı da yaşadıklarını paylaşanların beni olumlu bir şekilde etkilediği için yazmaya karar verdim.

Sonuçta başarılı bir sonuç için birbirini tamamlayan üç unsur vardı. 1-çok iyi olduğuna inandığınız ve güven duyduğunuz bir  doktor ,  2-Tüp bebek uygulamasında  en son teknolojik yenikleri  içeren donanımlı bir  laboratuvar, 3-Bu teknolojik yenilikleri uygulayacak çok iyi bir embriyolog.

Çalıştığım için en az 15 gün şehir dışında bunları sağlayacak bir tüp bebek merkezine gitmem işlerimi aksatacaktı. En son çare olarak İstanbul’da donanımlı bir tüp bebek merkezinde şansımı deneyecektim. Lakin Bahçecinin Diyarbakır da bir şube açması ve bu şubede benim doktorumun da başlaması  bu kez umutlarımın gerçekleşeceği inancı beni heyecanlandırmıştı. Bu kez Diyarbakır Bahçeci tüp bebek merkezine gittim. Doktorum  tedaviye başlamadan Histeroskopi yapmayı uygun buldu. Bu işlemi yaptıktan 1 kaç ay sonra 3. tüp bebek tedavimi Diyarbakır Bahçeci Tüp Bebek Merkezinde ZEKİ beyle tekrar denemeye karar verdim ve tedavim başladı. Yaşım 39,  yumurta rezervim iyice azalmış tabiri caizse imkansızı deneyecektim. Kullanılan tedavi ilaçları ile sadece 2 tane folikül gelişti. Doktorum da en az benim kadar olmayacağını, her an tedaviyi iptal etmeyi düşünüyordu ki ilaçları bile her muayeneden sonra yazıyordu. Sürekli ağlıyordum olmayacak diye. Eşim de sonuna kadar devam ettir kim bilir belki son şansımızdır diye sürekli motive ediyordu.

Yumurta toplama işlemi gerçekleşti. Tabi narkozun etkisi ile daha tam uyanamamışım  o halimle bile Eşime foliküllerde yumurta çıktı mı? diye sordum eşim evet 1 tane deyince  ben uyumaya devam etmeyi tercih ettim.  Benim dinlendiğim odaya doktorum geldi. Yumurta toplama esnasında çıkarılan folikülleri tam 50 kez yıkattığını ve ultrasonda gördüğü 2.yumurtayı bulduğunu söyledi.  Gerçekten mucize ötesiydi. Yumurtalar döllendi ve 2 adet kaliteli embriyo oluştu. Artık embriyoların transfer günü gelmişti. Transfer işlemim de başarılı geçti. 12.günün sonunda Beta HCG sonucum 520 çıktı. 3 gün sonra tekrar tahlili tekrarladım  bu kez 3200 çıktı. Ebetteki bu sonucu keyifle doktorumla paylaştım ve Zeki Bey muhtemelen ikizdir ama ultrasonda keseleri görmeden bir şey diyemem dedi. Tahlilden 15 gün sonra o muhteşem keseleri gördüm. Kalp atışlarını görmeden sevinme dedi Zeki bey. Birkaç hafta sonra kalp atışlarını da duyduk . Muhteşem bir duyguydu. Herhalde uzunca bir süredir böyle bir mutluluk, heyecan ve coşkuyu bir arada yaşamamıştım. Benim mucizem gerçekleşmişti. Tüm etiğim dualar  kabul olmuştu. Bebeklerimi sağlıkla kucağıma almak için doktorumun verdiği ilaçları  çok düzenli kullandım. Bütün kontrollerime Doktorumun uygun bulduğu periyotlarda gitmeye özen gösterdim. Ebetteki ikiz hamile olmak beni çok yordu. Birçok riski vardı ama ben hepsini göze aldım. 37 haftanın sonunda mucize tedavimin sonunda muhteşem sağlıklı ikiz bebeklerimi dünyaya getirdim. Sezaryen doğumumu Zeki  Bey gerçekleştirdi.

Hayatım boyunca hep kahramanların masallarda yaşadığını düşünürdüm. Bir gün mutluluk ve şifa dağıtan bir kahramanla tanışacağımı hiç hayal bile etmemiştim. Doktorum  ZEKİ AKKUM’ a ve BAHÇECİ ekibine sonsuz teşekkürler. Umutlarımız mutlulukla sonuçlandı. Umarım umudu sizde arayan herkese umut olursunuz.

Sevgiler,

NETİCE SAYA