Ben Fatma Aydın. 1994 yılında İlker Aydın’la evlendim. Benim adet düzensizliğim vardı. Çocuk sahibi olamamamızın nedenini bu sebebe bağlıyordum. Bundan dolayı tedavi görüyordum. Fakat her şey normal denildi. Öyle olunca eşim sperm testi yaptırdı. Sperm oranı düşük çıktı. Bundan dolayı da çocuk sahibi olabilmemiz için tüp bebek yöntemine başvurmamız gerektiği söylendi. 1998 yılında ilk tüp bebek tedavimize başladık. Fakat olumlu sonuç alamadık.
Hayal kırıklığına uğradım. Maddi yönden de bir daha deneme imkanımız yoktu. Eşimle çok çocuk özlemi duyuyorduk ve herşeyi göze alıp 2003’de ikinci kez denemeye karar verdik. Tedavi süreci normal gidiyordu. Fakat tedavimiz tekrar başarısızlıkla sonuçlandı. Artık sadece maddi yönden değil manevi yönden de yıpranmıştık. Bunun üzerine her ne kadar tekrar denemeyi düşünsek de bu defa psikolojik olarak yardım almam da gerekiyordu. Çünkü tedavi süreçlerinde uğradığımız hayal kırıklığı bizi çok yıpratmıştı. Artık umudumuzu kaybetme noktasına gelmiştik.
2006’da çocuk yuvasında iş görüşmesine gittiğimde benimle aynı sorunu yaşayan bir arkadaşımız daha vardı. Tüp bebek tedavisi için araştırmalara başlamıstı. Patronumuzun tavsiyesi üzerine arkadaşım Umut Tüp Bebek Merkezi’nde tedaviye başladı. Tedavisi başarıyla sonuçlandı. Neticeyi öğrendiğinde bu mutlu haberi yuvada bizimle paylaştı. Arkadaşımın mutluluğuna çok sevinmiştim. Fakat içten içe de bir yanım buruk kalmıştı. Ben de o mutluluğu yaşamak istiyordum. Ama iki kez olumsuz sonuç aldığım için de yeni bir tedaviye cesaret edemiyordum.
Eşimin ısrarı üzerine biz de 13 Mart 2007’de Umut Tüp Bebek Merkezi’nin kapısını çaldık. İlk olarak psikolog Hanım’la tanıştık. Bize tedavi sürecini anlattı. Bizi psikolojik olarak güçlendirdi ve rahatlattı. Aynı gün doktorum ilaç kullanımını bize anlattı, o gün ilaç tedavisine başladık. İlaç kullanımından yaklaşık iki hafta sonra lukrin iğnesine başladığımda içimi bir heyecan sarmıştı. Bir tarafım bu sefer olacak diyordu. Transferim olacağı gün içim içime sığmıyordu.
Psikoloğum ve Umut Tüp Bebek Doktorları başta olmak üzere merkezdeki diğer personel de çok sıcakkanlı davranıyor ve her konuda bana yardımcı oluyorlardı. Onlardan da aldığım destekle ameliyathanenin yolunu tutmuştum. Transferim olduğunda içimde bir canlı olduğunu hissetmeye başlamıştım. 12 gün bekleme süreci bana 12 yıl gibi gelmişti.
Uykusuz geceler geçirdik. Sonuç 2 Mayıs’ta belli olacaktı. Nihayet o gün gelmişti ve biz eşimle ümidimizin yolculuğuna doğru yola çıkmıştık. Yağmurlu bir mayıs sabahıydı. Benim belim ve karnım çok ağrıyordu ve ben olmayacak diye tekrar korkuya kapılmıştım. Umut Tüp Bebek Merkezi’ne nihayet varmıştık. Bizi Sena Hanım kapıda karşıladı. Hemen kanım alınmıştı ve sonucu beklemeye başladığımız her anı birbirinden zor geçen dakikalar başlamıştı. Eşimle kahvaltı yapmadığımız için bir şeyler atıştırırken Yasemin Hanım sevinçle müjdemi isterim dediği an; bir an silkelendim kendi kendime inanamadım. Bu sefer başarmıştık.
13 sene sonra hayallemize umutlarımıza kavuşmuştuk. Oradaki personel de sevincimize ortak oluyor ve her geçen gün bizi umudumuza daha çok yaklaştırıyordu. Umutla beklenen 9 ay 10 gün sonra 18 Ocak 2008’de umudumuzu kucağımıza aldık. Bu mutluluğu yaşamamıza vesile olan umut Tup Bebek Merkezi’ne ne kadar teşekkür etsek azdır. Merkezin sıcak atmosferi, psikolojik desteği ve güler yüzlü personeli onu diğer merkezlerden farklı kılıyordu. Nice çocuk özlemiyle bekleyen anne baba adaylarına da umut ışığı olmanız dileğiyle… Göstermiş olduğunuz sabır, güler yüz ve destek için sonsuz teşekkürler…
Fatma Aydın