Mucizelere inanır mısınız bilmem ama ben inanırım. Çünkü hayatımda gerçek bir mucize oldu. On yıllık evliydik ve çocuğumuz olmuyordu. Her yolu denemiş ve maalesef hiçbir sonuç alamamıştık. Sonunda yani 2005 yılında Mustafa Bahçeci ve ekibiyle birlikte bir yolculuğa çıktık. Bize davranışları o kadar güzel olmuştu ki, sorunlarımızı dinlemişler ve yapmamız gerekenleri tek tek anlatmışlardı. Bu ilgiden sonra karar verdik tüp bebek yapmağa. Bizim için çabucak geçen bir tedaviden sonra bir şubat soğuğunda akşam vakti üç tane embriyo transfer ettiler bana.
O gün bizim için çok güzel bir gündü. İlk defa canlı bir şeyler vardı bende ve bunu hissetmek mucize gibi bir şeydi.12 gün sonra yapılan gebelik testinden çıkan sonuç bizim hayatımızın dönüm noktalarındandı. O geçen 12 gün bana sanki 12 yıl gibi gelmişti. Saatleri, dakikaları saymıştım, ama değmişti doğrusu. HAMİLEYDİM! Sevinçten uçacak gibiydim. Susmaz olmuştu telefonlarımız, kapanmaz olmuştu kapımız. Gelen giden hiç bitmemişti o gün. Sevinçten ağlayanları ilk kez o gün anlamıştım. Kum saati tersine dönmüştü artık ve biz bebeğimizin olacağı sevinciyle günlerimiz geçiriyorduk. Tek bir bebek tutunmuştu bana ve bir yürek daha atıyordu bedenimde benimkinden başka.
İlk ultrasonlar, ilk görüntüler, ilk cinsiyetini öğrenmemiz derken günler geçmiş artık doğum için hazırlıklara başlamıştık. Ama hayat bize her zaman beklediğimizi sunmuyordu. 27 haftalıkken veda etti bize bebeğim, sessizce çekip gitti cennete. Gözyaşlarımız sel oldu aktı o günlerde. Karanlık çökmüştü evimize, gece gelmişti kalbimize, kapkara ve soğuk bir gece.
Karanlık bir gün aydınlığa dönüşürdü ama o soğuk yok mu? O bir kez düşmeğe görsün yüreğe, onu ısıtmak çok zordu. Geçer diye beklesen de yıllarca geçmez Geçtiğini sansan da ince ince sızlar her aklına düştüğünde. İşte benim de yüreğim bedenimde attığı sürece sızlayacak bu acı.
Çok zor geçen üç yılın ardından aynı ekiple karar verdik tekrar denemeğe. Doktorumuz, 2005 yılında dondurulmuş olan embriyolarımız kullanalım dedi. Tekrar hamile kaldım. Bu sevincimiz daha da kısa sürdü, bebek bana tutunmuş ama kalbi atmıyordu. Yine büyük bir hayal kırıklığı daha yaşıyordum. Birkaç gün içinde düşük yaptım. Arka arkaya gelen bu iki zor olay beni iyice yıpratmıştı. Psikolojik olarak verilen destekle beraber 3. kez tüp bebek yapmağa, sil baştan denemeğe karar verdik. Tekrar iğneler, ilaçlar kullandım ve tekrar toplandı yumurtalar. Tesadüf ki yine bir şubat ayında transfer yapıldı bana.
12 gün sonra yapılan gebelik testinde çıkan olumlu sonuçla tekrar sevince boğulduk. Bir embriyo tutunmuş dediler. İlk kalp atışlarını duyduk. İşte bu tam bir mucizeydi yine bizim için. 13. haftaya kadar her şey yolunda giderken yine bir ultrason günümüzde; buraya nasıl yazayım bilmiyorum ki kelimeler yetersiz kalıyor, kalemi kıpırdatırken bile içim ürperiyor. Çok sevinçle yattığım masadan yıkılmış bir halde kalktım. Doktorum bebeğin NT sinin 3,7 olduğunu söyledi, sınır değer ise 2,5 imiş. Benim bebeğimin ense kalınlığı fazlaymış, bu ne demekti?.
Bu test bebeğin down sendromlu olup olmadığını anlamak için yapılan bir tarama testiymiş. Aman Yarabbim; dünya başımıza bir kez daha yıkılmıştı. Bebeğim down sendromlu olabilirdi ve bu ihtimal %80’lere kadar çıkıyordu. Doktorumuz kesin tanı için Amniyosentez istedi. Ya bebek down sendromlu ise ne yapacaktık. Çok zor günler gelip kapımızı çalmıştı yine. Çok dua ettim Allah’a bizim için bir mucize yaratsın diye. Karnımdaki bebek hafif hafif kıpırdarken korkularım doruğa çıkıyordu.
Kendim için korkmuyordum inanın, ben hayatımı yılarca beklediğim çocuğuma adardım. Bunda sonra da Onun için yaşardım ama korkum zor bir hastalık gelip bizi bulmuştu ve maalesef tedavisi de yoktu. Tam üç zor hafta geçti. Bebek 4,5 aylık olmuştu down veya değil O bebek bizimdi ve ne olursa olsun kabul etmiştik. Çok zor geçen günlerin ardından iyi haber geldi, Allaha şükürler olsun bebek sağlıklıydı. O zamana kadar geçmeyen günler su gibi akmış 38. haftaya gelmiştik. En sonunda çok güzel bir KIZIMIZ doğdu.
Teşekkürler Doktor Mustafa Bahçeci, böyle bir merkez açtığınız için.
Teşekkürler Umut Tüp Bebek Doktorları, sorduğum her soruya sıkılmadan yanıtladığınız ve doğumumu gerçekleştirdiğiniz için.
Teşekkürler Yasemin Hanım, verdiğiniz manevi desteğinizden dolayı.
Teşekkürler hemşire Hatice Hanım, her şey için
Ve teşekkürler Umut Tüp Bebek çalışanları.
Şimdi kalabalığın içinde bile gözleriyle beni arayan ve beni görünce de gülümseyen mucizeye sahip olduğum için çok mutluyum.
Rumuz :gülgoncası
23.02.2009