Rabia/Murat Öz – Ocak 2009
2000 yılında eşimle hayatımızı birleştirdik.Bir kaç yıl çocuğumuzun olmaması bizim için sorun olmadı.Daha sonra hamile kaldım ancak gebeliğim ilk aylarda sonlandı.Tekrar hamile kaldım ve test pozitif ti.Ancak ultrasonda bebeğin kesesini göremediler ne yazık ki bu kez de dış gebelik olmuştum.Halam Dr.Sıdıka Saygılı Arıkan bize çok destek oldu. Adana da 2 kez tüp bebek denemesi yaptık ve sonuç başarısızdı.Çevremizde daha önce Bahçeci ekibinde tedavi olan ve anne-baba olma mutluluğunu yaşayan iki çift sürekli bize Bahceci Kliniğini öneriyordu.Bizim için İstanbul çok uzaktı, ekonomik anlamda çok masraflı olacağını düşündüğümüz için cesaret edemiyorduk.
Tabi ki yanıldığımızı daha sonra anladık.Artık evliliğimiz monotonlaşmış ve umutlarımız azalmıştı 3. denememizdi ama çok güzel umutlarla ,yeni hayallerle İstanbul’a geldik. Tedaviye başladık ve transfere 2 gün kala rahimde bir kist belirdi verilen ilaçlarla büyüyordu , çok üzülmüştüm zira bu denememizin de olumsuz sonuçlanacağını düşünüyordum. Doktorumun sözleri dün gibi kulağımda.”Biz olmayacak duaya amin demeyiz.” Anne olma planlarım 1 ay sonraya kalmıştı, bu kisti alınmadan asla transfer yapılamazdı .Yalnızca süre biraz uzayacaktı.Küçük bir operasyonla kist alındı.Ben bir kaç kez anestezi altında operasyon geçirdim fakat inanın doktor hanımın yaptığı operasyon tabiri caizse diş çektirmekten kolaydı.Yumurtalar olgunlaşıp çatlayana kadar her sabah kliniğe uğruyor kan veriyordum oradaki hemşirelerin, personelin gülen yüzleri bize umut oluyordu.Bu arada yumurtalarım toplandı, 24 tane embriyomuz oluştu, donduruldu.
Adana’ya döndük belirlenen gün dönecek ve dondurulmuş embriyo transferi gerçekleşecekti. Dondurulmuş embriyo transferinin tutma şansı bana çok zor geliyordu. 3.denememiz de başarısız olacak ancak İstanbul Bahçeci Kliniğinde de denememiş olmayacağız diye düşünüyordum. Bu arada eşim H. Murat ÖZ bana her zaman destek oldu.İnsan anne olamayınca hep kendini yargılıyor ve suçluluk duygusuna kapılıyor.Benim tüplerimden biri tıkalı diğeri de dış gebelik operasyonunda hasar görmüştü.Yani eşim benim yüzümden baba olamıyordu.Bu duygular beni daha da üzüyordu. İstanbul’a dönme vakti geldi,eşimin desteği ve pozitif düşünceleri ile gittik.Transferde yanıma eşimin girmesini de çok istedim ancak bunun olamayacağını belirttiler.Haklıydılar çünkü transfere hazırlık aşamasında bekleyen belki 15 bayandık. Herkesin amacı aynıydı.Hepimizin gözlerinde aynı istek vardı,hepimizin eşleri aynı heyecanla bekleme salonunda bizi bekliyorlardı.
Tüm ekip o kadar pozitif sevecen insanlar ki ben hayatımda bu kadar mistik ve sıcak bir hastane atmosferini yalnızca burada yaşadım.Transferim gerçekleşti ertesi sabah uçakla Adana’ya döndük.Sonucun belli olacağı güne kadar dua ettim güvendim ve hiç uyuyamadım.Kan tahlili yaptırdık.Eşim öğleden sonra sonucu almaya gitti geldiğinde yüzünde çok garip bir ifade vardı biliyordum yine tutmamıştı.Eşim gözlerime baktı ve pozitif ama ben emin değilim dedi gitti eczaneden bir prodüktör aldı geldi.
Tüm ailemiz sonucu bekliyordu.Hiç kimse bizi arayamıyor telefonumuz çalmıyor ama biliyorduk ki telefonlarının başlarında haber bekliyorlardı.Testte de pozitif çıkmıştı.Biz hala inanamıyorduk belki de şoktaydık bir süre hiç konuşmadık sessiz kaldık daha sonra ailelerimize haber verdik.Ancak telefondakilere ağlamaktan anlatamadığım için sonucun negatif olduğunu düşünerek beni teselli etmeye çalışıyorlardı.Tabi 9 ay boyunca heyecan ,sevinç ,korku …birçok duyguyu bir arada yaşadık. Canım ablam,Doktorum kızımı kucağıma verdiğinde hayatım o an değişti. Herşey renklendi.Artık bizim de bir geleceğimiz vardı.Şu an kızım 16 aylık.Bugün bunları büyük bir heyecanla, benim gibi anne olmak isteyenlere umutla yazıyorsam Bahçeci Kliniği ekibine,Özellikle doktoruma,hemşirelerine,Personeline borçluyum.Hepinize teşekkür ediyor hayatınızda herşeyin gönlünüzce olmasını diliyorum.
Saygılarımızla.
Rabia-Murat ÖZ